SIRADANLIĞIN GİZEMİ

Bölüm 4

Sare dans ederken, dans alanının daraldığını hissetti, birden kendini kaptırdığı duygu âleminden sıyrıldı. Güneş'in ve kendi etrafında haddinden fazla bir kalabalığın sardığını hissetti. Güneş bu durumdan rahatsızdı, üstelik korkmuş ve tedirgin bakıyordu. Ne yapacağını bilemediğinden etrafa gülümsüyordu. Sare birden hatırladı, Güneş'e yaklaşmaya çalışan tip, buraya her geldiğinde kendisi de dahil genç görünümlü tüm kızlar asılan zibidiydi. Sare tek başına olsa onlarla biraz dans edip başından savardı, hep öyle yapmıştı bugüne kadar. Ama Güneş'in tedirgin bakışları arasında bunu yapamazdı. Buradaki güvenlik sağlamdı, en ufak ters hareketi ile dışarı yaka paça attırabilirdi. Ama hem onları kışkırtmaya hem de Güneş'i daha da tedirgin etmeye gerek yoktu. Güneş'i çekip çıkarmak için kolundan tuttu ve

"Hadi oturalım, yoruldum"

Üniversiteli oldukları her hallerinden belli olan, tek gecelik ilişki avına çıkmış tiplerden uzaklaştıklarını düşündükleri anda aralarından biri masalarına yanaşıp

"Aa kızlar, çabuk yoruldunuz. Seni ilk defa görüyorum galiba." Diyerek Güneş'e hitaben "Tanışalım mı?"

Güneş tam yüzünde büyük bir gülümseme ile cevap verecekken Sare araya girip

"Kendi başımıza eğlenmeye geldik, rahatsız etmezsen iyi olur!" diyerek Güneş'e 'sakın' bakışı attı.

"Aa, sen! Uzun zaman oldu, seninle takılmayalı.. Grubun nerde? Özlettin kendini!"

"Pardon da adın neydi? Neyse boşver! Samimiymişiz gibi davranma lütfen!"

Araya girerek "Adım Emir, ben bütün kızları özlüyorum.. genel olarak hepsini"

"Evet, o belli. Bugün grupla takılmaya değil, arkadaşımla kız kıza eğlenmeye geldim. Yani uzayın. UZA!"

"Hemen reddetmeseydin, beraber de çok güzel eğlenebilirdik"

"İKİLE"

Çocuklarlardan kurtulmayı başarmıştı. Ancak, Güneş şok üstüne şok olmuştu.

"Sare, sen bunları, bu tipleri nerden biliyorsun? Geldiğimizden beri bu ortamlara fazla alışık olduğunu hissediyorum. Sen benim tanıdığım Sare değilsin, yani okuldaki Sare değilsin. Buradaki Sare daha farklı ve daha samimi, ben bu Sare ile de arkadaş olmak istiyorum."

Sare, Güneş'in bu tepkisi ile şu anki durumunun farkına vardı. Kendi kendini ifşa etmişti. İki bira ile çakır keyif mi olmuştu da dili çözülmüştü. Yoksa sadece Güneş'i koruma içgüdüsü ile bu cümleler dökülmüştü ağzından, tam emin değildi. Ama artık bazı şeylerin gün yüzüne çıkma vakti gelmiş gibi duruyordu. Eğer yapmazsa tek arkadaşını kaybedebilirdi. Biraz tedirgin ve biraz heyecanlı bir şekilde anlatmaya başladı. Güneş, Sare'yi ilk defa heyecanlı görüyordu.

Sare, Güneş'e bu bara ilk defa gelmediğini, burada bir grupla sahneye çıktığını, bateri çaldığını, bateri kursu için lazım olan parayı e-ticaret bir firması sayesinde  stoksuz satış (dropshipping) yaparak kazandığını, dolayısıyla bir şirketini olduğunu da söyledi. Ve grubu bıraktıktan sonra bazı geceler tek başına ya da eski grup arkadaşları ile takılmaya buraya geldiğini anlattı.

Güneş, bundan çok etkilendi, sürekli detaylı anlatması için onu zorladı. Ama Sare, hayatının sadece Güneş'in şahit olduğu kısmını anlatıp, lafı değiştirdi.

"Buraya sohbet etmeye gelmedik değil mi?"

Güneş'i dansa kaldırdı. Sare kendini hafiflemiş hissetti, hayatının detayları hakkında bilgi sahibi olan biri olması onu mutlu hissettirmişti. Güneş'i hep arkadaşı olarak görüyordu ancak şu dakikadan itibaren arkadaşı olarak hissediyordu ve bu daha önce hiç hissetmediğini fark etti.

Sare'nin fark ettiği tek şey Güneş ile olan ilişkisinin ilerleyişi değildi. Bazı gözlerin üstlerinde olduğunu fark etti. Deminki çocuklar iyice sarhoş olmuşlar ve belli ki başkalarıyla da işler iyi gitmemişti. Kızları tekrar tekrar süzüyorlardı. Sare, bu durumdan epey rahatsız oldu. Güvenliklere söyleyip kovdursa mıydı, ama kayda değer bir olay yaşanmamıştı, sadece bakışları kovdurmak için yeterli olmayabilirdi. En iyisi Güneşle beraber mekânı terk etmek olacak gibiydi. Ama mekândan çıktıklarını karşıdakilere belli etmemek de gerekirdi. Peşlerine takılsınlar istemezlerdi. Temkinli olmaktan zarar gelmezdi.

Güneş'e yaklaşan tehlikeyi bildirdi ve sakin kalmasını söyledi. Güzel bir parça çıktığında herkesin dansa kalkıp pistin kalabalıklaştığı o anda toplanıp çıkalım diye konuştular. Ki öyle de yaptılar.

Gece vakti.. Atakum Sahili.. Deniz havası.. Dalga sesi.. En yakın arkadaş.. Kahkaha.. Macera..

Tüm güzel şeyler bu ikilinin yanındaydı. Güneş kamerasını çıkarıp bu anı ölümsüzleştirmeye başladı. Bir yandan geri geri yürüyor diğer yandan Sare ile röportaj yaparcasına onu ve etrafı çekiyordu.

"Sare, geliyorlar."