Bölüm 5

6 2 0
                                    

Güneş, sarhoş çocukların peşlerinden bardan çıktıklarını gördü ve

"Sare, geliyorlar."

"Ne? Koş!" dediği anda Sare'nin kolu sıkı sıkı tutuldu. Güneş ne yapacağını bilemediği o anda Sare tekrar koş diye bağırdı. Güneş bir süre tereddüt etse de Sare'nin arkasından gelenleri görünce yardım çağırmanın daha iyi bir fikir olduğunu düşünerek, hızla uzaklaştı. Nereye gideceğini bilmeden koşmaya başladı. Ama arkasından kimsenin gelmediğini fark ettiği anda arkasını dönüp Sare'yi kontrol etme ihtiyacı duydu. Arkasını döndüğü anda, Sare'nin etrafında boylu boyunca yatan serserileri gördü. Biri yardıma gelmiş galiba diyerek geri koşmaya başlayan Güneş, yaklaştıkça dövüşenin Sare olduğunu anladı, yavaşladı, yavaşladı, durdu ve izledi. Hareketleri o kadar keskin ve temizdi ki, hayretler içinde izledi. Sonra birden video çekmeye devam etti. O hengâmede kimse Güneş'in orada dikildiğini fark etmedi. Sare'nin son hamlesi ile polis devriye arabasını görmeleri hemen hemen aynı ana denk geldi. Sare tam kaçmaya yeltenirken Güneş'i fark etti. Polisler birden yanlarına gelip ne olduğunu sordu.

Güneş, panikle başlarına gelenleri anlattı. Ancak polis etrafına bakıp 'bu manzarada kimin mağdur olduğu pek belli değil' demesi ile, Güneş öne atıldı.

"Kanıtımız var, video çekiyordum. Her şeyi çekemesem de bir şeyler çektiğime eminim."

Beraber videoyu izlediler. Ancak her halükarda gece karakolda bitti. Kızlardan ifade alınıp işleme konuldu. Bu şikâyetlerinden pek bir beklentileri yoktu. Kabağın kendi başlarına patlamamasından memnun bir şekilde karakoldan ayrıldılar.

Güneş, yalnız kaldıkları ilk anda Sare'ye imalı bir bakış attı.

"Anlaşılan bana her şeyi anlatmamışsın."

"Ne? Yakalandım. Gördüğün üzere dövüşebiliyorum da"

"Başka?"

"Gizemimi bir gecede bitirirsen heyecanı kaçmaz mı?"

"Haha! Doğru, merak içinde yeni vukuatını bekliyorum. Şaşırt beni!"

Bir süre gülüştükten sonra Sare saatin farkına vardı. Bu saatten sonra eve dönmek çok riskli olacaktı. Sare tedbirli davranıp okul kıyafetlerini yanına almıştı ama Güneş, ondan haberi yoktu.

"Güneş, okul kıyafetlerini yanına aldın mı?"

"Aldım da, neden sordun?"

"Bu saatten sonra bize dönmek bile tehlikeli olacaktır. Bir otele gidelim, eve gidip aileleri olaylara uyandırmayalım. Hem sabah okula gitmem gerek, okulu aksatamam; ondan sordum üniformaları."

"Sare, demin adamları iki seksen yere seren sen değilmişsin gibi konuşuyorsun. Sen hayatımda gördüğüm en büyük asi ruhsun ve kalkmış okul, ders diyorsun."

"Derslerim iyi olduğu için kendime yeni hobiler edinebiliyorum, aileme hiçbir şeyin beni etkilemediğini kanıtlamama yardımcı oluyor. Derslerimin iyi olması için okulda tüm dikkatimin derste olması gerek, okuldan çıkınca ders çalışmakla uğraşsaydım bunların hiçbirini öğrenemezdim. Her şey birbirine kusursuzca bağlı bir döngü. Asi bir ruha sahip olmak için uslu ve itaatkâr olmam gerekiyor. Yapacak bir şey yok."

"Arada derin cümleler kurdun, fark etmedim sanma. Ama benim otel param felan yok."

"Sorun değil, ben de var."

"Sare, sanırım bu hayatımdaki en güzel yaş günü. Ve önümdeki yıllarda bunu geçecek bir kutlama hayal edemiyorum."

"Abartma Güneş, şurada bir otel var. Oraya soralım."

"Tamam. Bu arada doğum günü vlogu yayınlayacağım biliyorsun değil mi?"

"Yayınla. Önceden bana sormazdın. Noldu?"

"Tüm aksiyonu koymak istiyorum, içinde sen varsın ya. Ve sen.."

"Hayır, tüm okul senin kanalını izliyor. Okulda popüler olma riskini alamam, teneffüslerde etrafımı saran kızlara ve belki erkeklere dert anlatamam. Vaktim kıymetli, teneffüslerde siparişlerimi kontrol etmem, müşterilerin sorularını yanıtlamam lazım. Olmaz, katiyen olmaz."

"Ama günün en can alıcı yerlerini vloguma koymazsam olmaz. Seni bulurlasam, hiç belli olmaz. Söz veriyorum. Zaten dövüş sahnelerini uzaktan çektim. Oraları tamamen bulurlarsam, kimin kim olduğu belli olmaz. Ne dersin, lütfen. Lütfen."

"İyi madem. Ama yayınlamadan önce ben izleyeceğim. Yoksa büyük bozuşuruz."

"Aman, sır küpü bana bozulurmuş. Tamam, atarım izlersin. Bu arada kızlardan önce erkekler etrafını sarar."

Güneş'in imalı ses tonu ve bakışları, Sare'nin umursamaz tavırları arasında kızlarımız gülüşerek otele girdiler. Ertesi sabah, gerçek bir arkadaşlığa sahip iki genç kız, okul yoluna düştüler.

Bu sırada Sare'nin evinin mutfağında Sare'nin gece nerde olduğu konuşuluyordu.

"Gece Güneş'te kalacağını söylemişlerdi ya. Bizim barda eğlenmeye gitmişler." dedi annesi. "Güvenlik müdürü arayıp haber verdi."

SIRADANLIĞIN GİZEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin