Ekim ayının ilk pazartesi öğle aralarında kızlar söğüt ağacının altında piknikimsi bir modda bentolarını yiyorlardı.( Bu arada bentoları Aslı'nın sınavını geçmişti.) Mutfakta bir şeyler yaratmak hoşlarına gitmişti. Ailelerinden takdir bile görmüşlerdi. Gitgide olgunlaşıyorlardı ve hayallerindeki güçlü kadın profiline adım adım yaklaşıyorlardı.
Seneye üniversiteye gideceklerdi. Herkes ne okuyacağına çoktan karar vermiş, bu doğrultuda çalışmalara başlamıştı bile.
Kayra Fransızca'yı çok sevdiğinden Fransızca öğretmeni olacaktı. Bu yüzden Fransızca derslerinde hiç konuşmaz hep derse katılırdı. Fransızca sözlüğü en değerli eşyalarından biriydi. Sayfalar dökülecek durumdaydı. Çok iyi bildiği kelimelerin üzerini highlighter ile çizmişti. Hedefi üniversiteye başlamadan sözlükteki bütün kelimeleri öğrenmekti. Duvarına Dünya coğrafyası dersinde gördükleri Fransa haritasını asmıştı. Izlerse Fransız filmleri orjinalinden, ingilizce altyazılı izler, okursa Fransızca kitaplar okurdu.
Derya ise hep psikolog olmak istemiştir. Neden Yabancı dil fakültesine geldiğini bilmemekle birlikte fakültesini ve arkadaşlarını çok sevmekte, değişmeyi düşünmemektedir. O da psikolojik bütün filmleri görmüştür. Psikolojik terimleri, vakaları, ünlü psikologları hep internetten araştırıp notlarını aldığı bir defteri vardır.
Aslı ile Rana geçen sene şimdi Kaan'ın gittiği üniversiteye Mütercim Tercümanlık bölümünün açıldığını duymuşlar ve bu bölümü okumaya karar vermişlerdi. Onlara göre epeyi zevkli bir bölümdü. Bir konuyu çevirmeden önce o konuyu iyi bilmek gerekiyordu. O yüzden bu bölüm için her konuda bilgi sahibi olmak gerekiyordu. Aslı ile Rana da gazete okumaya, araştırma yapmaya başlamışlardı.
Rana her konuda kitap okuyor, Aslı öğrendikleri tüm kelimeleri not alıyordu. Yabancı dil, kültür, dilbigisi ve çeviri dersleri bu iki kızdan sorulurdu. Dersler dışında da Rana ve Aslı bir kitabın hem orjinalini hem türkçe hem de ingilizcesini okuyup eleştirmeye bayılırlardı. Onlar olsa nasıl çevirirlerdi onu konuşurlardı. Filmlerin altyazılarını da eleştirirlerdi. Altyazı çevirmişlikleri bile vardı.
Kızlar üniversite konusunda oldukça bilinçliydi. Burs alabilmek adına derslerini de ellerinden geldiğince sıkı tutuyorlardı. Gelecek hayatlarının iyi bir eğitimden geçtiğinin farkındaydılar ve herşeyi okuldan /öğretmenden beklememeleri gerektiğini kavramışlardı. Her koyun kendi bacağından asılırdı. Şu anki durumunuz ne olursa olsun onu değiştirmek sizin elinizdeydi.
Yemekten sonra kızlar okulda yürüyüş yapmaya çıktılar. Rana ise Kızlara Ekim kitaplarını seçmek üzere LOL kütüphanesine gitti. Kızların okul kimliklerini de yanına aldı böylece daha çok kitap alabilecekti. Bu yeni taktiği idi. Kişi başı 3 kitap seçilebilirdi. Arkadaşlarına 1 kitap seçip onların 2 hakkını da kendi için kullanacaktı.
Murtik Shuffle Ekim planı şuydu: 4 kız için 4 kitap seçilecek. Herkes ilk hafta kendi kitabını okuyacak. 2. Haftadan itibaren kitaplar kendi aralarında değiş tokuş yapılacak. Yani 4 hafta içinde 4 murtik üyesi 4 kitabı da okuyacaktı. Ve ay sonu tartışacaklardı.
Rana Kayra için Steinbeck'in Fareler ve Insanlar kitabını, Aslı için Tolstoy'un Insan neyle yaşar ? 'ını Derya için Reich'in Dinle küçük Adam'ını ve kendi için de Orwell'in 1984'ünü seçti.
Tabii kendine Shuffle harici birçok kitap daha seçti orası ayrı. Eli kolu kitap dolu ödünç alma masasına geldi. Görevli hocasıyla biraz sohbet ederken hocası bir başkasına dönüp konuşmaya başladı.
"Oo Deniz hoşgeldin!" Rana'ya dönüp devam etti " Sen Deniz ile tanıştın mı? Senin ünvanı elinden alan kişi!"
Rana uzun zamandır bu kızın kim olduğunu merak ediyordu. Istediği şey sonunda gerçekleşiyordu. Ona hayatı zindan eden şahsiyet hemen arkasındaydı. Görecek o gününü bu sene diye düşünüp şimdi bittin sen bakışıyla arkasını döndü ve kendisine doğru gülümseyerek gelen Deniz'i görünce kafasındaki tüm fikirler yok oldu, yüzü bembeyaz kesildi.