Tiyatro klübünde çalışmalar hızlanmıştı. Ne de olsa temsil Ocaktaydı. Tersine dünya temsilinde erkeklerle kadınların rolleri değişiyordu. Kabadayı, eve ekmek getiren, hapse düşen kadınlarla, evde yemek yapan, çocuğa bakan, tacize uğrayan erkekler vardı. Komediydi.
Rana'nın babası ve Zehra hocayla çalışmaları sonucu müzikler de hazırdı. Oyuncular, rolleri prova ederken Rana da arka fonda çalarak oyalanıyordu.
Kayra ve Derya iyiydi de Aslı sahnede kıpkırmızı olduğundan ona sinirli kadın rolü verildi. Sinirden kırmızı olmuş havası yaratacaklardı.
Okuldan sonra Aslı evine yürüdü. Kasım olmasına rağmen gündüzleri hava çok soğuk değildi. Ama geceleri epeyi soğuktu. Eve geldiğinde Arabikko'ya bakmaya gitti. O kediyi çok seviyordu. Fakat gidince kedinin hasta olduğunu farketti. Çünkü yemek yemiyor ve halsizce yatıyordu. Hemen Arabikko'yu bisikletinin önüne yerleştirip veterinere götürdü. Veteriner ona iğne yaptı. Ve Klamoks yazdı. Arabikko grip olmuştu. Ama sokakta yaşadığı ve aşıları olmadığı için grip riskliydi. Toparlayana kadar her gün aşıya gitmesi gerekiyordu.
Bu olay Aslı'nın moralini bozmuştu. Kedi iyileşsin bencilliği bırakacak ve ona bir yuva bulacaktı. Evet böyle karar vermişti. Arabikko'yu seviyordu ama onu görmese bile iyi olduğunu bilmek ona yetecekti.
Böylece 1-2 hafta Aslı Arabikko'ya çok iyi baktı. Geceleri yuvasına sıcak su torbası koyuyordu. Içindeki suyu da geceyarısı gizlice kalkıp değiştiriyordu. Her gün aşıya gidiyor, yemek yemedigi için de ağzından şiringa ile veterinerden aldığı besleyici süt veriliyordu. Çok şükür iyileşmişti. Şimdi sıra yuva bulmaktaydı.
Kızlar Aslı'nın iki haftadır ne halde olduğunu gördüklerinden kedinin iyileşmesine çok sevindiler. Beraber poster dizayn ettiler ve çıktı aldılar. Sırada "kedimize yuva arıyoruz" yazan posterleri asmak kalmıştı.
Haftasonu Aslı posterler elinde kızların gelmesini bekliyordu. Beraber posterleri çeşitli yerlere asacaklardı. Birden evden Kaan çıktı ve Aslı 'ya yaklaştı.
"Geçen haftadan beri sokakta ne yapıyorsun Aslı?" diye sordu gülümseyerek.
Aslı durumu özetleyince Kaan da yardım teklif etti. Aslı kızların geleceğini söylerken telefonu titredi. Kayra mesaj atmış:
Kaan'la seni gördük. Poster işi size emanet. Biz kaçar!
"Kızlar gelemeyecekmiş" derken Kaan'ın suratına bakamadı. Sonra birlikte posterleri asmaya başladılar.
Aslı üniversite ortamını sordu. Kaan liseyi. Aslı, Rana ile ikisinin de tiyatro kulübüne üye olduğunu söyleyince Kaan ilk inanmadı. Sonra gelip oyunu izlemek istediğini söyledi. Aslı tarihi ona haber verecekti.
Beraber sohbet ederek bütün posterleri asmış, yürüyerek eve dönüyorlardı. Aslı itiraf edemese de içten içe ona hala aşık olduğunu biliyordu.
Aslı tam evine girecekken Kaan ona çağırdı ve
"Merak etme ona güzel bir yuva bulacağız. Sakin üzülme. Bir şey olursa beni mutlaka ara!" dedi.
Gel de bu çocuğu sevmekten vazgeç şimdi...