Hatice'nin Hayatı

88 28 19
                                    

ARKADAŞLAR BU BÖLÜMDE BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDE GEÇEN HATİCE'NİN HAYATINA KISA BİR ŞEKİLDE DEĞİNECEĞİZ  ONUN DİLİNDEN YAŞADIKLARINA ORTAK OLACAĞIZ ...

UMARIM BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALAR :) 

BEN HATİCE 

Ben  fakir ve yoksul bir ailede dünyaya gelmiştim.Bazen ev işlerine bakar bazen de koyunları otlatırdım.Çok mutlu bir ailede dünyaya gelmiştim.Arada sırada okul bahçelerine gidip camdan dersleri dinlerdim. Okuma şansı olan çocuklara, eşlik ederdim. Benim okula gitme şansım olmadı çünkü bu kadar gelirimiz yoktu, ama ben asla pes etmedim .Her gün okula gidip okuma yazmayı kendi gücüm yettiğince öğrendim.

Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmiyordu.Daha 13 yaşımda  En sevdiğim, en değer verdiğim adamı; kaybetmiştim babamı. Babam beni çok sever, bana çok değer verirdi. Bende onu çok severdim.Onu kaybetmek beni çok fazla sarsmıştı.Ölümünün ardından bir süre kendime gelememiştim.Fakat hayatıma devam etmek zorundaydım.Babamın ölümü yalnızca beni değil tüm ailemi sarsmıştı.Annem, ablalarım, küçük kardeşim çok zor bir dönemden geçiyorduk.Tek gelirimiz babamın çalıştığı fabrika maaşıydı.Ama babam vefat edince bu maaşı vermediler.Çok zor bir zamandaydık.

Bu zor zamanlarda bazı kadınlar annemin yanına gelip" kızın Hatice daha çok genç ve güzel onu evlendirirsen yükün hafifler" dediler.Bu fikir annemin aklına yatmışmıydı acaba, bilmiyordum. ama ben evlenmek istemiyordum .Çalışıp çabalayıp evin en büyüğü olarak annemleri, kardeşlerimi geçindirmek istemiştim. 

Bir gün evimizin aşağısında bulunan bakkala gittim. İçeriye girdim. girdiğimde bir genç vardı siyah saçlı, siyah gözlü uzun boylu biriydi.Onu görünce biraz utandım ve bakkaldan çıkıp eve döndüm.

Bir zaman sonra kapımız çaldı.Hemen kapıyı açtım karşımda bir kaç tane kadın vardı.Onları hemen içeri davet ettim ve annemi çağırdım acaba neden gelmişlerdi.Annem misafirlerin yanına gidip" hoşgeldiniz"dedi.Kadınlar da "hoşbulduk Esma hanım hoşbulduk"dedi.içlerinde en yaşlı duran, çatık kaşlı,siyah gözlü, esmer tenli kadın "bizim oğlan geçen gün sizin kızı bakkalda görmüş utanması, edebi çok hoşuna gitmiş eve geldi ve illa bu kızı istiyorum dedi. Eğer bu olmasa başkasını istemem dedi ne diyeceğimi şaşırdım bu yüzden buraya geldim "dedi.Kadının söylediklerini duyunca çok şaşırdım yüzüm kızardı. Annem "tamam biz bi düşünelim" dedi ve misafirleri uğurladı. Annem içeriye girdiğinde hemen yanına gittim "ne dediler anne"dedim.  "seni oğluna istiyor" dedi. Annem bunları söyleyince çok tuhaf hissettim. "Bulaşıkları yıkayayım" bahanesiyle odadan çıktım. 

Akşam olunca annem tekrar yanıma gelip benim de fikrimi sordu.Ben de utanarak.Annem hiçbir şey demeden yanımdan ayrıldı.Acaba yanlış bir şey mi demiştim. Arkasından koşup "ne oldu anne yanlış bir şey mi dedim". Annem "hayır senin de gönlün varsa çağıralım gelsin istesinler" dedi. Evi toparladıktan sonra yatakları serip uyumaya çalıştım, ama gözüme bir türlü uyku girmiyordu.

Kalbe, kan pompalamaktan başka görev verince ,saçmalıyor 

Gün ağarmıştı bu güne her günkinden daha dinç kalktım.İçimde bir heyecan vardı. Biliyordum ki o heyecan dün duyduğum her kelimeydi.Annem o gelen kadının yanına gitmişti. Ben de erkenden sofrayı hazırladım.Bir süre cam kenarında annemi  bekledim annem nerede kalmıştı?  Heyecandan yerimde duramıyordum, dudaklarımı kavlatıyordum. Sonra daha fazla dayanamayarak ayakkabılarımı ayağıma geçirip hızlıca dışarıya doğru çıkıyordum ön kapıyı açacağım sırada annemle göz göze geldim. Annem "nereye böyle aceleyle"dedi.Bende "hiçççç öylesine"dedim.Annem yüzüme ters ters bakıp içeriye girdi.çok korkmuştum ama gülünecek bir haldeydim.İçeriye girdim ve annemin yanına gittim ve ona ne olduğunu sordum annem kaşlarını çatarak"evi temizle,bir kaç şey hazırla akşama misafirimiz var "dedi .Annemin söylediklerini duyunca, elim ayağıma dolaştı ne diyeceğimi bilemedim.

 Kalkıp hazırlandım babamın bana bayramda aldığı; kırmızı elbisemi giydim, başıma da sarı bir türban örttüm. Zar zor da olsa akşam olmuştu ve kapımız çaldı kardeşim hemen kapıyı açtı.O genci görünce biraz utandım . Arada bir yerde de göz göze geldik, hemen kafamı önüme eğdim. Adı  Aras'dı. Bu ismi hiç duymamıştım. Annemler biraz sohbet ettiler ve sadete geldiler. Aras'ın babası "Allah'ın emri peygamberin kavmiyle  kızınız Hatice'yi oğlumuz Aras'a istiyorum" dedi. Annemde "benim en büyük kızım bu, ona iyi bakın" dedi ve kabul etti. Gözlerde mutluluk gözyaşları vardı.Babamın da bu mutlu günümde yanımda olmasını çok isterdim ama olmadı.O gün de böyle gelip gitmişti.

Aradan tam bir ay geçmişti .Aras ile düğünümüz oldu artık onun eşiydim. Ben kaynanam ile aynı evde yaşayacaktım ama bu hiç umurumda değildi. Eşim yanımda olduktan sonra her yerde yaşardım.

15 yaşıma adım attım ilk çocuğumu dünyaya getirdim. Adını ise Kemal koyduk. Ardından bir erkek çocuğum daha oldu. Onun adı ise Bünyamin'di çok zaman geçmeden bir oğlumuz daha oldu onun adı ise bilal'di. Çok mutluydum. 

Bir gün Aras ile annemi ziyarete gittik. Ama annem evde değildi.Hemen komşumuz Melek ablanın yanına gittim. Annemin nerede olduğunu sordum Melek abla başını öne eğerek. Annen başka bir adamla evlendi ve onunla gitti dedi.Melek ablanın söylediklerini duyunca çok şaşırdım, dizimin üstüne çökerek ağlamaya başladım annem neden bana söylememişti ,neden. Aras kolumdan tutarak beni kaldırdı ve evimize döndük çok üzülmüştüm. Bir iki ay kendime gelemedim.

Annemin olayının üzerinden bir sene geçmişti. Benim bir kız çocuğum oldu adı Bilgen idi.İlk kızım oydu. Çok şirin bir kız çocuğuydu.Aradan bir sene geçmesine rağmen annemin yaptığını aklım almıyordu .Her gün annemi düşünüyor ve bana neden söylemedi diye söylenip, ağlıyordum.

Bir gün çok rahatsızlandım Aras beni hemen hekime götürdü. Hekim"kendini çok üzüyorsun kendine dikkat et asla kendini yorma" dedi.Sonra evimize döndük...

Artık eskisi gibi dinç ve sağlıklı değildim. Ama çocuklarıma bakmak zorundaydım.Bir kez daha hamile kaldım ve bir erkek çocuğumuz dünyaya geldi .Onun adını ise Ahmet koyduk.

En büyük çocuğum daha on yaşındayken gırtlak kanseri oldum.Canım çok acıyordu. Çocuklarıma annelik, Arasa ise eş olamıyordum.Bir gün Aras ile otururken ona "Aras kendine bir eş bul" dedim.Bunları duyan Aras çok şaşırdı, aynı zamanda da üzüldü ve" hayır asla olmaz"  dedi. Bende buna mecbursun çocuklara ev işlerine  yetişemiyorum" dedim. Canım çok acıyordu ama buna mecburdum çünkü ben çocuklarıma iyi bir anne olamamıştım, belki bir başka kadın onlara annelik yapabilir diye düşündüm. Nasıl bir acıydı bu, sevdiğin adama evlen demek ne büyük bir işkenceydi ama yapmak zorundaydım...

Ne kötüdür insanın yaşamak istediği hayatla,yaşamak zorunda kaldığı hayat arasında sıkışıp kalması...                                                                                                                                                                 Mutluluk maskesini takıp, yaşıyormuş gibi yapması...

Arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik aslında bu hayat benim öz mü öz annanemim hayatı umarım sizde beğenmişsinizdir...

oy ve yorumlarınızı bekliyorum:)

YAZIM HATALARIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM :):)


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SANGSARA (ÇİLE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin