Bazı Acılar Çok Derin

234 24 30
                                    

Bazen acının en dibe vurduğu yerdesinizdir. Ne ileri ne geri tek bi adım atamazsınız. Tüm hayalleriniz, uğruna vazgeçtiğiniz her şey tek bi cümleyle yok olup gider ve kalakalırsınız. "Alıntı"

Ferzanla bahçeye çıkmış, yürüyüş egzersizi yapıyorduk.,.. Eğilirken zorlansada hemen yanına gidip destek oluyordum. Yorulduğunu fark edince ilerideki çardağa yürüyüp oturduk. O devam etmek istesede ona engel olmuştum. Kendini fazla zorluyordu ve buna izin veremezdim. Karşılıklı oturduğumuz çardakta sessizlik hakimdi. Dışarının temiz haftasını içime çekip arkama yaslandım.
Ferzan bana bakarak

"senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum" dediğinde sadece ona bakmıştım. Neden merak etmişti. Mardin ağası istese 2 dakikada bulurdu  hayatımı.

"anlatacak kadar güzel birşey yok" dediğimde doğrulup öne doğru eğildi.

"çok soğuksun., garip bir kızsında, seni çözmek zor"

"çözülmeyecek kadar kördüğümüm belkide,"dediğimde gözlerim dolmuştu. Bakışlarımı ondan çekip başka tarafa çevirdim.

" sır küpüsün, ne yaşamış olabilirsin ki"diye sordumu  yoksa küçümsedimi beli değildi.

"ben çok kayıp verdim. Ferzan bey, hiç tahmin etmezsiniz benim ne yaşadığımı," diyip hızla oturduğum yerden kalkıp yanından ayrıldım. Gözlerimin dolduğunu görmesini istemiyordum. Biraz ilerledikten sonra çimenlere oturduğum. Biraz yalnız kalsam iyi olacaktı, kafamı dinlemem gerekiyordu.

"anlatmak istermisin" diye  arkamdan bir ses gelince kimin geldiğini anlamıştım  . Ferzan zorla da olsa yanıma çömelip derin bir nefes aldı. Canı acımıştı galiba...

Sorusunu tekrarlayıp "anlatmak ister misin" dediğinde biraz durup ona baktım. Yeşile bulanmış gözlerine kenetlendim. Hiç bu kadar yakından bakmamıştım yüzüne, nefesi tenime değiyordu...

"belki, bir gün karşılaşırsak anlatırım, kendimi özür hissettiğim de ve yeni bir sayfa açtığımda, geçmişle yizleştiğimde, sizinle paylaşırım" diyip cebimden telfonumu çıkarttım. Saate bakıp çimlerin üzerine bıraktım. Bunu yapmasaydım, gözlerimi  ferzanın üzerinden çekmemezdim. Neden böyle birşey olmuştu bilmiyorum ama kendimi hemen geri çekmiştim.

"

" peki siz  bahsettin biraz , ferzan bey  kim mesela "diye sorduğumda oturduğu yerden doğrulup, bağdaş kurdu.

" öncelikle doktor elif, bana ferzan de "

" peki, sizde bana sadece elif diye bilirsiniz"dediğimde, ufak bir tebessüm etti. Ama hemen yüzünden silinip gitti. Tıpkı benim gibiydi. Tutarlı ve ölçülü.

" biliyor musun, bunu sana sorduğumda verdiğin cevaba şaşırmıştım. Geçmişinle yüzleşmek garip gelmişti. Taki soru bana dönene kadar, kimse bana bu soruyu yöneltmedi. Ferzan kim diye sormadı, zaten herkes benim isteğim kadar biliyorlar beni. Asıl garip olan ben geçmişimi hatırlamıyorum, asıl Ferzan kim bilmiyorum. 12-13yaşındaki mi yoksa 30 yaşındaki mi inan ki bilmiyorum "dediğinde başımı ona çevirip

" insan nasıl kendini bilmez ki? . "dedikten sonra, aniden gözümde canlandı anılarım. Bende kendimi bilmiyordum. Ve üstelik cevabını bildiğim soruları soruyordum.
Ferzanın konuşmasıyla kafamdaki bilinmezliğ düşünmeyi bırakmıştım.

"garip gelecek belki ama  beni şuanki ferzan yapan geçmişim Di. , her neyse" dediğinde konuyu kapatmak istediğini anlamıştım. Bende daha fazla kurdaştırmak istememiştim.

Biraz sessizliğin ardından elinde kahvelerle gelen Berfin göründü, boydan elbisesi kızılımsı saçları oldukça güzel bir kızdı. Biraz daha patavatsızdı.
Berfin yanımıza geldiğinde ayağa kalkıp elinden kahveleri alıp birini ferzana diğerinide kendime aldım. Oda bizimle yere oturduğunda bende elimdekini ferzana uzatıp bende oturdum.

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin