Can Kırığı

266 29 11
                                    

"İki şiddetIi yangın karşıIaşıp birIeşince, onIarı kızdıran şeyi de yakıp tükettirIer. WiIIiam Shakespeare
"
Elif den ;
Hayatdan beklentisini kesmiş insanlar ne yapar 

 WiIIiam Shakespeare"Elif den ;Hayatdan beklentisini kesmiş insanlar ne yapar 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ferzan fark etmişti elimdeki parmak izini. Elimi çekmeye çalışsam da sıkı tutuyordu. Ama canımı yakamdan yapıyordu bunu , sert ellerindeki pamukluğu hissediyordum.
" bunu kim yaptı "diye sesini yükseltiğinde elimi hızla çekip" önemli bir şey değil bir hasta  yakını yaptı "dediğimde inanmış gibi durmuyordu.
" bu yeni olmuş, hastaneye gitmediğine göre "diyip bana bakmasına şaşırmıştım. Avuçlarımdaki ilaca bakıp tekrar kolumu tutu

" bana mı içirecektin ilacı, paramı verdiler sana "demesiyle ona döndüm. Beni neyle suçluyordu. Elimi hızla çekip Elimde tuttuğum ilacı ağzıma atığım gibi yutum." ağrı kesici, ve şu sizin ithamlarınızdan dolayı başımı ağrıdı "diyip kapıdan çıkacakken  arkamı  döndüm. Ferzanın yüzüne bakarak

" yine ve yeniden diyorum, ben insan öldürmüyorum insan yaşatıyorum, yaşatmaya çalışıyorum. Ve söyleyin düşmanlarınıza bir daha evime gelmesinler "diyip çantamı koluma takıp odasından çıktım.

Evet  o adamlar evime geldi ve beni tehdit etti, gerek canımla gerek evimle, ama ben katil değilim, birinin hayatını, birinin hayallerini alamam,

benimkini aldı, en sevdiğim, en güvendiğim, işte bu yüzden yaşadığım şeyi başkasına yaşatmam. Ben ölmedim ama farzedin öldüm, işte o kadar yokum.....

Konağın merdivenlerinden inerken canla karşılaştım.

"elif doktor,"

"efendim can" diyip bir yandan da saate bakıyordum.

"Ferzan ağa aradı. Odasına çağırıyor"

"şuan işlerim var," diyip ineceğim sırada önüme geçip,

"önemli olduğunu söyledi" dediğinde başımı kaldırıp odasına baktım.

"bak şöyle yapalım, benim numaram sende var zaten, git ver öyle söylesin, gerçekten Acelem var" diyip bir şey demesine fırsat vermeden konaktan çıktım.. Arabama doğru gidip bineceğim esnada ilerideki siyah iki  arabayı fark ettim. Sabahki adamların arabasıydı. Binmekten vazgeçip, konağın önündeki korumalar doğru ilerledim.

"merhaba ben doktor elif,"

"buyurun"

" diyeceğim şeye sakın dönüp bakmayın, ilerideki sağdaki  iki araba, beni buraya kadar takip ettiler, Ferzan beyi öldürmeye çalışanların arabası büyük ihtimalle , korumayı artırın, dikkatli olun lütfen "diyip telefonumu çıkartım.
Korumlar birbirleriyle çaktırmadan konuşup hepsi her bir köşeye çekildi.
Bende telefon gelmiş gibi yapıp arabaya doğru ilerledim. Arabaya binip buradan uzaklaştım.  Bu adamlardan, ve yapacaklarından korkmuyordum. Canımı yakacaklarsa, bırakın yaksın zaten benim "CAN KIRIĞIM" çok.  Artık kabuk tutmaz yaram.

Ferzan dan;

Yerimden doğrulup kolumdaki serumu çekip attım. Daha önce neden aklıma gelmemişti, böyle yaparak doktorun hayatını tehlikeye atıyordum. Birde üstüne ne demiştim kıza.
Kapı çalmasıyla can girdi içeriye,
"doktor nerede"

"şey ağam gitti numarasını bıraktı"

"ne demek gitti, önemli olduğunu söylemedin mii ona"

"söyledim ağam, ama acil bir işi olduğunu söyleyip gitti"

"tamam konuşma, telefonumu ver bana" diyip, uzattığı telefonumu alıp korumalardan birini arayıp "Ahmet, doktor kızın peşinden gidin, yanına birini de alın peşinde adam olabilir"

"ağam sanırım o adamlar konağın ilerisinde konağı izliyorlardı, doktor söylemesiyle konağın her köşesine yerleştik"

"ağam sanırım o adamlar konağın ilerisinde konağı izliyorlardı, doktor söylemesiyle konağın her köşesine yerleştik"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"doktor ? Tamam sen dediğimi yap" diyip telefonu kapattım. "can sende git, elif doktora" diyip düşünmeye başladım, hayatım boyunca ilk defa biri için endişelenmiştim. Bu endişenin sebebi benim ona CAN borcum olduğu için miydi.

Bir an önce ayağa kalksaydım, yarım kalan meseleleri halledecektim. Yarım kalan ölümler gibi.....

Telefonumun arama yerine girip canın verdiği numarayı aradım.
Meşguldü doktor hanım, bir daha arayıp kulağıma götürdüğümde yine aynı kelimeydi. Sinirlenip korumalardan birini arayıp "yanına birini de al gel çabuk" diyip Berfin seslendim. Berfin çok geçmeden odaya geldiğinde,

"bir şey mi oldu abi"

"valizimi hazırla bir kaç gün konaktan uzakta kalacağım"

"abi bu halde nereye pardon da " demesiyle ona ters  ters  bakmamla Berfin hemen kıyafet dolabına yönelmişti. Berfin den bir şey saklamayı sevmezdim.

"iyileşene kadar dağ evine gideceğim"

"abi, orada sana kim bakacak, bende geliyorum seninle" dediğinde tam itiraz edecekken beni susturup "itiraz yok" diyip valizimi yerleştirmeye başladı.
Berfin in yanımda olması iyi olmuştu, benim yanımda daha güvendeydi . Berfin annemin bıraktığı en güzel emanetti. 24 yaşındaydı, ama daha olgun duruyordu, yeri geldiğinde bana anne oluyordu deli kız.
Berfin valizin fermuarını çekip bende hazırlanayım diyip odadan çıktı.
Berfin in gitmesiyle korumalar girmişti içeriye, onlara yapılacakları anlatıp yatakta doğruldum.

    Korumalar beni araba taşıyıp Berfin in gelmesiyle kapıyı kapattılar. Kimse görmesin diye geceyi beklemiş, ve konağın diğer kapısından çıkmıştık.
Yaram acımıştı oturur pozisyonda olduğum için ama önemsenecek kadar değildi.
Berfin omzunu bana yaslayıp gözlerini kapattı. Uzun bir yolculuk vardı ,Berfin için.. Berfin pek sevmezdi araba yolculuğunu, annem gibi  araba tutuyordu. Bu yüzden uyuyordu yolculuk sırasında. Annem ve Berfin arasında ortak özellik  çok vardı.
Mesela sinirlendiklerinde kapı pencereyi yere indirirlerdi. Sonra sevdiklerini çok kıskanırlardı,. Ya ben,
ben kime çıkmıştım. Anneme çıkmadığım kesindi, o daha merhametli, vicdanlı, ve o çok iyiydi.
Peki babam  ;o annemden de vicdanlıydı, merhametli,, elinde, belinde bir kere silah görmemiştim,. Bir kere olsun sesi yükselmemişti bize, anneme ve ya başkasına,.
Ben cezar ağa ya çekmiştim. Beni o büyütmüştü. Onun gibi kinli, , nefret dolu bir adam olmuştum. Ne annemden bir şey almıştım ne de babamdan.

Ben cezarın büyüttüğü "ÖFKEYDİM"
Ne bir damla sevgi görmüştüm, nede kalbinde yer edine bilmiştim. Kalbimde yer edinen tek şey "CAN KIRIKLARIYDI" batıkça kanatıyor, kanattıkça hissizleştiriyordu.

İyi okumalar ;sevgiyle kalın.

Bölümün kısa oluşunu diğer bölümde telafi edeceğim

"kitap ismini değiştirdim bundan sonra CAN KIRIKLARI olarak kalacaktır :

Kitap için karakter tanıtım  ister misiniz

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin