Darmadağın

463 87 81
                                    

DARMADAĞIN oluyordum burada kaldıkça. Yürüdüğüm yolar, geçtiğim her yer onu bana hatırlatıyor. Bunun adı aşk mı yoksa saplantımı, onu düşündükçe ona bağlanıyor muydum yoksa ondan, farkında olmadan uzaklaşıyor muydum.?

İstanbul da son gecemdi. Yarın sabah yola çıkacaktım. Önce hastaneye gidip stajyerlerimle vedalaştım, uzun zamandır hocalık yapıyordum onlara ama şimdi onları yarı yolda bırakmış gibi olacaktım. Sonra ölen kardeşimin mezarına gidip onunla da vedalaştım. Bazen seni sorgusuz sualsiz dinleyen birilerini ararsın, işte o benim meleğimdi. Gözümü her kapatışımda   gözümün önünde minik elleri canlanıyordu. Bana abla diye seslenişi , boynuma sarılışı her şeyi dün gibi aklımdaydı. Ben bu hayata çok kayıp verdim.
Meleğin ölümü beni derinden etkilemişti. Hele de ameliyatına girecek onu kurtaracak tek kişiyseniz, ve o sizin ailenizse gerçekten acısı çok büyüktü. .tarif edilemez bir şeydi. Adı geçtiğinde yüreğim titrer ve kalbim deli gibi atmaya başlardı. Ölüm ona çok erken geldi, o çok küçüktü, hayalleri olacaktı, 3yıl geçmişti bu olayın ardından. Ama annemin odasına geçip başını yastığa koyduğunda aklına gelen tek şeydi. Sabah kalkar kalkmaz odasına gidip oradamı diye bakar ve Her şeyin rüya olmasını isterdi. Ama olmadığını anlayınca yıkılırdı.

Onu kurtaramadım, onu kurtarmaya çok çalıştım ama o çoktan veda etmişti,
Benim dayanacak gücüm kalmadığında gideceğim tek liman, belki bu şehirden kaçıp gidiyorum, belki her şeyi arkamda bırakmak istiyorum,
Belki bu bana iyi gelecek
Yaralarım iyileşecek,
Belki de kanayacak,.....
Ama her ne olursa olsun meleğim, sen hep benimlesin, kaçtığım yerde, başımı yastığa koyduğumda aklımda, gözümü kapattığımda hayalimde,
Bana sensin bir yer yok, sen hep benimlesin ve asla senin olmadığın bir yerde yaşayamam, ama şu aralar kokuna hasrettim. Sesine, , sarılmana, bana abla demene o kadar ihtiyacım var ki anlatamam çünkü kelimelerin yetmiyor özlemimi anlatmaya.

Gözümün yaşını silip, bavulumu hazırlamaya başladım, belki gitmek herkes için kolay gözüke bilir, ama benim için kolay değil. İçimde tuaf bir endişe vardı. Kalbim sıkışıp duruyordu. Gittikçe dağılıyordum.
Gittikçe DARMADAĞIN oluyordum.

Kapımın tıklatılmasıyla gözümden kalan yaşları silip yüzüme zorda olsa tebessüm kondurdum. Gelen annemdi çünkü, onu üzmek istemiyordum. Aklı bende kalmasın güzel gözlü sultanımın .kapı da 

"gel anne,"  yatağa oturum yanıma gelmesini söyledim  . Annem elindeki bebek patileriyle yanıma oturduğunda ona döndüm.

"bir şey mi oldu anne, neden üzgünsün" dediğimde kendime lanet okudum,

"yarın gidiyorsun, gitmeden doya doya bakmak istedim. Ve sana bir şey vermek istiyorum" diyip elimi tutup avuçlarımı açtı.

"bu patiler biri abinin biri de meleğimin" tek olan patikleri bana verirken gözlerimdeki yaşlar inatla akıyordu

"kendini yalnız hissedersen unutma ki onlar seninle"

Anneme sarılıp "keşke zamanı geri çevirebilsek anne, keşke verdiğimiz kayıpları geri getire bilsek,"

"tamam yeter bu kadar duygusallık, hadi bavulun hazırladıysan abin seni bekliyor aşağıda" dediğinde içindeki acıyı hissediyordum. Ne kadar güçlü gibi dimdik dursa da yüreği yanıyordu.

"tamam geliyorum"  diyerek ayağa kalktım. Annenim yanında biraz daha kalsaydım, ağlayarak onu üzebilirdim .Lavaboya girip kapıyı kapatıp. Sırtımı kapıya yaslayıp ağlamaya başladım. Annem hadi kızım diye seslenince hemen suyu açıp yüzüme değen suyla rahatlamıştım. derin bir nefes alıp Saçlarımı geriye atım. lavabodan çıktığım gibi aşağıya indim. Abim salonda oturmuş beni bekliyordu.

"gel elif otur şöyle" dediğinde yanına oturdum.

"elif, yarın seninle gelecektim fakat .acil bir işim çıktı. Çocukları doktoru götüreceğim"

"önemli bir şey yok demi abi, neyi var"

"yok iyiler sadece aşı olacaklar ve oda benim gelmemi istiyor" o dediği kişi yengemdi. Abime bakıp "önemli değil abi, zaten kocaman bir kızım veli gibi gelmene gerek yoktu, diyip güldüğümde bana bakıp kaşlarını çatı" demek veli "dediğinde annem araya girerek" ay tamam didişmeyin, benim güzel kızım bize bir çay yapsın da gitmeden içelim "

****
Çayları yudumlarken abim cebinden çıkarttığı kartı bana uzattığı zaman, onun kredi kartı olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

" elif al bunu içinde yüklü miktarda para var, kendine ev tut kirada oturma, ben Bi kaç gün sonra yanına geleceğim zaten "

"ama abi bu para senin yeni işin içindi"

"aması yok güzelim, sen bu parayı alıyorsun ve dışarıdaki arabayı da alıp gidiyorsun"

"araba?"

"benim arabam bende seninkini kullanırım"

"abi her şey için teşekkür ederim fakat ben bu parayı da ve senin arabanı da kabul edemem ben kendi tospihimle idare ederim. Ve ben gideceğimi önceden kararlaştırdığım için param da var"

"elif"

"anne abime bir şey söyler misin, ben kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum, bir şeyleri geride bırakmak istiyorum. Ve lütfen abi ısrar etme"

Dediğimde annem abime dönüp "demir bırak istediği gibi olsun, benim kızım ne karar verirse Allah hayra çevirsin."

Annemin duası ruhumu okşarken abimde beni kendine çekip sarıldı. İşte biz kocaman bir aileydik. Zor şeyler yaşamış ama asla pes etmemiştik.

İyi okumalar....
Umarım diğer bölümler gibi bu bölümü de beğenmişsinizdir

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin