CAN KIRIKLARI

Yeni Bir Şehir

İçimde garip bir heyecan vardı, sahi bu neyin heyecanıydı.?

Evden ayrılalı uzun zaman olmuştu. Arabayla gittiğim için, baya uzun sürüyordu.
Arabayı kenara çekip telefonumu çıkartıp annemi aradım. . Annem araba kullandığım için aramıyordu beni ama şimdi meraktan yerinde duramıyordur eminim ki?

"alo anne"

"kızım meraktan öleceğim burada, seni de arayamıyorum, 4 saattir çıkmışsın yola"

"iyim anne 12 saat kaldı sadece,  güldüğümde" annemin içinden ayete kürsüyü okuduğunu anlıya biliyordum. Annem biraz durup

"rabbim kazadan beladan korusun güzel kızım" dediğinde içimdeki burukluğa engel olamamıştım.

" anne şimdi kapatıyorum sonra yine ararım sen merak etme  "

Diyerek telefonu kapadım. Telefonu bir kenara bırakıp arabayı çalıştırıp benzin istasyonuna girdim. Bir yandan benzin doldururken bir yandan da markete atıştırmalık bir şeyler alıp arabanın ön koltuğuna yerleştirdim. Benzin parasını ödeyip araba geçtim.
Artık yola devam etmem gerekiyordu. Yoksa bitmezdi bu yol.
Arabanın torpidosundan kaset çıkartıp yerine yerleştirdim.
Çalan parça içime içme işlerken bir yandan da ufak tefek eşlik ediyordum.

Ne söylesen ne beklesen
Yaradan dan ya da kaderinden
Ele geçmez istediğin
Uğruna savaş vermediysen

Sanki seni boğar gibi
Sanki yeniden doğar gibi
Sanki zaman zaman ölür gibi
Acısını, çilesini çekmediysen

Hani büklüm büklüm boynunda
Hani paramparça ruhunda
Hani soran gözlerle kapında
Bekleyen dargın anıların gibi

Sevilmeden de sevmeyi
Neyi özlediğini bilmeyi
Acı da olsa yine gerçeği
Görüp de söylemeyi bilmediysen

****hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Son 1 saatim kalmıştı. Ve oldukça aç ve uykusuzdum. Erken yola çıksaydım karanlığa kalmayacaktım. Ama annem şunu da al bunu da al derken öğlen olmuştu resmen.
Kafamı yan tarafa çevirdiğimde tuzlu kırakerlerimde  bittimişti

Karnımın açlığıyla da olsa artık büyük tabelayı görmüştüm. İşte "MARDİN" yeni görev yerim, umarım her şey güzel olur, yeni başlangıç bana uğur getirir.

"bismillah" diyerek Mardin e giriş yaptım. Navigasyondan en yakın otel ararken bir anlık boşluğumla kırmızı ışıkta durmayı unutmuştum. Ve az kalsın diğer taraftan gelen bir arabaya çarpacaktım. Arabayı durdurup derin nefes alırken karşımdaki arabada durmuştu. Astımım olduğu için ani bir durumdan dolayı tetiklemişti. Nefes almak için camı açtığım da gözlerimi kapatıp derin nefes almaya başladım.
ilacım bagajdaydı. Ve çok derindeydi. Arabanın kapısı açıldığında gözlerimi açıp gelen kişiye baktım. Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.

"kör müsün,"

"kusura bakmayın," dediğimde nefesim hala düzene girememişti .oda anlamış olmalı ki

"iyi misin" diye sormuştu bana. Başımla iyi olduğumu gösterirken. Arabadan çıkıp kaldırımın kenarına oturdum.

"kırmızı ışık yandığını görmedin mii,?"

"fark edemedim, gerçekten kusura bakmayın" demiştim yarım nefesle.
Nefesimi kontrol altına tutamıyordum ilk defa böyle bir şey geliyordu başıma.

Derin nefes alıp verirken böyle olmayacağını anlayınca ayağa kalktım.
Kolumda hissettiğim elle ona döndüm.

"bagajı açar mısınız." dediğimde beni bırakmadan bagajı açtı.

"hastaneye götüreyim seni, hadi gel" dediğinde

"çok acil bir durum yok, kendim hallederim, teşekkürler" diyerek bagajın en altında çantamı bulup içini açtığımda astım ilacımı alıp ağzıma götürdüm.

2 dakika sonra etkisini göstermeye başlayınca nefesin düzene girmişti.

"bey fendi gerçekten kusura bakmayın, bir anlık dalgınlıkla böyle bir şey yaptım.
"

"iyi misin" diye sormasın şaşırmıştım. Dediğim kelimelerden sonra sadece iyi misin demesi

"evet iyim, ilk defa bu kadar çok krizi tutu kusura bakmayın sizi de beklettim "

"her neyse, bir daha karşıma çıkmayın yeter" demesi üzerine sessizce taklidini yapmıştım ben kendi kendime fısıldaşırken oda arabasına ilerliyordu. Ve bana dönüp "en kısa zamanda göz doktoruna gidin isterseniz, sizde renk körlüğü başlamış." dediği şey üzerine tam bir şey söyleyecekken  Arabasına binip gözden kaybolmuştu. Gider ayak lafını da sokmuştu, söylediği şeye sinirlenmiştim ama sonra bir daha karşılaşmayacağımız biri için değmeyeceğini anlamıştım. kendimi toparlayıp kitlenen trafiğe bakmıştım  .çünkü yolun ortasında benim arabam  duruyordu  .Çalan kornalara  çevre kirliğine  yol  açmadan hızla arabama ilerledim    , arabama binip, sürmeye başlamıştım.

Hatalı ben olmasaydım belki bu kadar sakin kalmazdım ama hatlı olan bendim.
Mardin konakları  sokakları aydınlatırken bende otel arıyordum ama dolanıp dolanıp yine aynı sokağa giriyordum.
Bu Mardin aklıma oyun oynuyordu resmen, hepsi birbirinin aynısı mimari eserleri kafamı karıştırıyordu.
Derin bir of çekip, arabayı kenara çektim. Gerçekten yorulmuştum ve gözbebeklerim kapanmakta ısrarcı gibi duruyordu.
Arabanın koltuğunu biraz yatırıp etrafa bakındım. Etraf sakin ve güvenli duruyordu. Bu yaptığımı annem ve abim duysa beni kıtır kıtır keserlerdi.
Başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapadım . Uykuya dalaman uzun sürmemişti.

*****
"benden kaçağını mı düşünüyorsun elif"

"senden kaçmıyorum kendimden kaçıyorum Tarık,"

"peki neden beni bulmuyorsun? "

Gözlerimi aniden açtığımda rüya olduğunu anlayınca derin bir nefes verdim. Rüyalarımı da ele geçirdiğine göre artık kaçacak yerim yoktu.
Gözlerim etrafta dolaştığında sabah olduğunu görünce telefonumu açtım. 20 cevapsız aramayı görünce hızla telefonun rehberine girip abimi aradım.

"abi" dediğimde abimin bağırması bir olmuştu.

"oo telefon neden var kardeşim" demesi üzerine  gülme isteğimi bastırmıştım.,

"abi otele gidince direk yorgunluktan uyumuşum, kusura bakmayın merak ettirdim sizi"

"iyi ol da, bu bize yeter, ama bir daha o telefon açılmasa o zaman çok iyi olmayacak"

"tamam abi, anlaşıldı şimdi kapatıyorum."

"görüşürüz kendine dikkat et"

Abim kapatınca derin bir of çektim. Ne otel ama kendi kendime söylenerek  arabadan indim. Üzerimdeki etek yukarıya çıkmıştı onu düzeltip yoldan geçen birini çevirip

"bakar mısınız yakın bir yerde bildiğiniz güzel bir otel var mı" dediğimde adam bana bakıp sapık sapık gülünce sinirlenmiştim.

"gözlerinizi üzerimden çeker misiniz, yoksa gözlerinizi yuvasından çıkartacağım." dememle adam dediğim şeye daha çok sırıtmaya başladı. Bu adamın niyetini anlayınca arabaya hızla geçip çalıştırdım. Adama bakmadan yanından geçip gittim.

Mardin bilmediğim bir yerdi insanları nasıl olduğunu az çok tahmin etmiştim. Ama biri böyle bozuk diye diğerlerine de böyle bir şey demek uygun olmazdı. Eminin buradaki insanlar Malatya'dakiler gibi sıcak kanlıdır.

*****sonunda otel bulup yerleştiğimde, duş alıp üzerime rahat bir şeyler giydim, görev bir kaç gün sonra başlayacaktı, ev bulup yerleşebilmek için erken gelmiştim.
Saçlarımı kurulayıp at kuyruğu yapıp çantamı da alıp odadan çıktım. Bir yan önce ev bulsam iyi olacaktı..