•ytnewT•

706 100 33
                                    

♠ hüzünlü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♠ hüzünlü...

.
.
.
🌙

Hepimizin, aslında içlerinde bir canavar yetiştirdiğini biliyor muydunuz? Her gün, her dakika, her an... Dışarıya karşı tutumumuzun içimize esir ettiği bir canavarı besliyoruz biz aslında. Yüzlerimize çektiğimiz maske, içimize attığımız her bir duygunun aksi gölgesi ve biz böylece içimizdeki 'o' canavarı beslemiş oluyoruz. Yalanlarla, samimiyetsizlikle, iğrentiyle...

'Biliyorsun, sana acınası halimi gösteremem bu yüzden bir kez daha maskemi takıp seninle buluşmaya geliyorum.'•¹

Zifiri gecenin sessizliğine karışan radyonun sesi ortamdaki tek ses kaynağıydı. Yarıya kadar açılmış pencerelerden içeri dolan okyanus kokusuyla harmanlanan ağaç kokusu ise taze ve ferahtı. Gece yine sahnesini almış rüzgarla derin bir dansa karışmıştı. Topukluları yıldızları sallıyor, uzun ipek elbisesi ise ayı örtüyordu. Bulutlara hükmeden rüzgarsa sadece geceye ayak uyduruyordu. Gökyüzü böylesine neşeliyken Jungkook'un direksiyonunu yönettiği arabanın içi ölüm sessizliğine bürünmüştü.

Bir buçuk saattir asfaltta yol alan araba okyanusa yaklaşmıştı. Şehirden uzaklaşmışlardı ve saat de epeyce ilerlemişti. Jungkook göz ucuyla yanındaki Maria'yı izledi. Arabaya bindiğinden beri tek kelime etmemişti. Sadece başını cama çevirmiş dışarıyı izlemişti. Hafifçe boğazını temizleyerek radyoda çalan şarkının sesini biraz yükseltti.

"Bu şarkıyı biliyor musun?"

Jungkook, artık saatler sonra konuşmanın verdiği tuhaf bir hisle Maria'dan bir cevap beklemeye başladı. Sohbeti bir şekilde başlatmalıydı.

"Hayır."

Maria oldukça düz bir şekilde yanıt verdiğinde henüz Jungkook'a dönmemişti.

"Albümdeki favori parçam bu şarkıydı. Her söylediğimde nedensiz bir hüzne bürünüyorum..." gözleri ile Maria'nın yan profilini süzdükten sonra cümlesinin devamını getirdi. "ya da bilemiyorum bildiğim bir sebepten de olabilir. Emin değilim."

Maria, kafasını aşağı yukarı salladı. Jungkook onun kendisini dinlemediğini düşünmüştü bu hareketinden dolayı. Alt dudağını dişleyip bir süre bekledi. Daha sonra dudaklarını araladı. "Ya senin?" Maria kaşlarını çatarak anlamsızca Jungkook'a döndürdü kafasını.

"Senin, hiç bıkmadan dinlediğin bir şarkı var mı?"

"Yok."

Jungkook bir kez daha dudaklarını birbirlerine bastırıp ağır ağır kafasını salladı. Muhabbet başlatmaya çalışıyordu ancak bunda pek başarılı olduğu söylenemezdi. Şansını son bir kez daha denemek istedi.

"Anlaşılan pek sevmiyorsun şarkı dinlemeyi."

Cümlesine karşılık bir süre yeniden derin bir sessizlik çöktü arabanın içine. Jungkook, Maria'dan bir yanıt gelmeyince yoldan saniyelik olarak çektiği bakışlarını ona yöneltti. Tekrardan dışarıyı izliyordu. Cevap vermeyeceğini anlayınca pes ederek önüne döndü. Arabasını sahilin karşısında kalan küçük bir dükkanın önüne park edip emniyet kemerini çıkardı. Maria'nın yaralı kolunu hatırlayarak yardım etmek amacıyla ona dönse de Maria çoktan emniyet kemerini çıkarmış, arabadan inmişti. Kendisi de kontaktan anahtarı alıp arabadan indi. Dışarıya çıkar çıkmaz yüzüne vuran soğuk esinti saçları arasına izinsizce sızıp hafif bir ürperti bırakmıştı Jungkook'ta.

•𝔜 𝔰𝔦 𝔣𝔲𝔢𝔯𝔞 𝔈𝔩𝔩𝔞•𝔧𝔲𝔫𝔤𝔨𝔬𝔬𝔨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin