+15
...
Dünyaya bir çığ gibi yayılan K-pop müziğinin ana vatanı Seul'de beklenmedik intiharlar meydana gelmektedir. Basit bir intihar gibi kayıtlara geçen sebebi meçhul ölümleri soruşturmak için İspanya'dan Seul'e atanan Dedektif Cuz' Maria Park ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♠ üzgün...
. . . 🌙
üzgünüm: Tek bir kelime ile fark edilmesini istediğiniz hisleriniz ve pişmanlığınız... Bazen öyle anlar vardır ki uzun uzun paragraflar yetmez hislerinizi anlatmak için ancak bazen de öyle anlar vardır ki tek bir kelime yeter duygularınızı anlatmaya. Çünkü o kelimeler gözlerinizde karşılığını bulur ve dışarıya öyle yansır.
Jungkook, bir kez daha Maria'nın önünü kesti. Kapının önünde durmuş dışarıya çıkmak isteyen Maria'ya engel olmaya çalışıyordu. Üzerindeki tişörtü, Maria'nın çekiştirmelerine zar zor dayanabiliyordu ancak kararlıydı. Ne olursa olsun kapının önünden çekilmeyecekti. Maria, kendisini önüne atıp bu yüzden yaralanmışken ona bu şekilde davrandığı için suçlu hissediyordu kendisini. Bu yüzden, bu sefer nazikçe, Maria'nın sağlam kolunu tutup kararlı gözlerle Maria'ya baktı.
"Pansuman etmeme izin ver daha da kötü olacak.." doğrudan gözlerinin içine bakarken ekledi".. lütfen."
Maria, inadını her zamanki gibi belli ederek kolunu hışımla Jungkook'un elinden çekti. "Çekil önümden, bir daha tekrarlamayacağım." Jungkook, kaşlarını çatarak arkasındaki kapıyı hızla kilitledi. Ardından rastgele seçtiği pratik odasının ortasına kadar yürüdü. Etrafındaki aynalardan dolayı arkasına dönmeden, Maria'ya baktı.
"Bu şekilde gitmene izin veremem."
Maria sinirle Jungkook'un önüne kadar yürüdü. Önüne gelen saçlarını umursamadan kapıyı işaret etti.
"Son defa söylüyorum-"
"Goblin ve Hyeya davasında sana istediğin konuda yardımcı olacağım."
Maria bir an duraksadı. Tek kaşını kaldırarak Jungkook'un yüzüne incelemeye başladığında ona bir adım daha yaklaştı.
"Ne biliyorsun?"
Jungkook gülümsemeye çalıştı arkasına dönüp beyaz duvarda asılı duran ilkyardım kitini eline aldı. Başının yanına kadar havaya kaldırarak isteğini belirtti tekrardan. Maria bir süre Jungkook'un elindeki çantaya ve kendisine bakıp düşündü. Buradan bir an önce çıkmak istiyordu ancak bu durumu fırsata da çevirme şansı vardı. Derin bir nefes verip neredeyse düşmekte olan ceketini çıkarıp attı. Nam Shin'in verdiği kolluğu da çıkarıp yere bıraktı. Kanlar içinde kalan sağ kolunu işaret ederek Jungkook'a baktığında Jungkook gülümsedi.
Büyük adımlarla Maria'nın yanına ilerledi. Arkasındaki sandalyeye Maria'yı oturtup kendisi de diğer sandalyeye oturdu. Maria'nın kolunun hizasına doğru yaklaşıp ilkyardım kitini kucağına bıraktı. Kana bulanmış gömleği gördüğünde alt dudağını ısırmıştı, istemsizce kendisini izleyen Maria'ya baktı başını kaldırmadan. "Acele et." Maria, öfke dolu gözlerini Jungkook'un üzerinden hiç çekmezken Jungkook kucağındaki ilkyardım çantasından gazlı bez çıkardı. Yerdeki su mataralarından birini de eline alırak gazlı bezi ıslattı. Maria'nın koluna biraz daha yaklaşıp gömleğinin kolunu omzuna kadar sıvadı. Önceden yapılmış olan pansumana dokunmadan ilk önce koluna bulaşan kanı temizledi, kurumadan.
