+15
...
Dünyaya bir çığ gibi yayılan K-pop müziğinin ana vatanı Seul'de beklenmedik intiharlar meydana gelmektedir. Basit bir intihar gibi kayıtlara geçen sebebi meçhul ölümleri soruşturmak için İspanya'dan Seul'e atanan Dedektif Cuz' Maria Park ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♠kaybeden...
. . . . 🌙
Göz yaşı... Hüzünle kavrulmuş bir geçmişin üzerinde tüten acı gerçekler... Tek bir kelime dahi diyemeyecek kadar aciz bir dil... Yorgun bedenler ve çoktan ölmüş ruhlar...
Gecenin ilk saniyeleriyle birlikte ruhu yara almış insanlar bu duygular altında birleşiyordu. Bir kadeh şarap ve biraz da hüzünle bağıran bir şarkı... Göz yaşları birer birer dökülüyordu ellerindeki şarap kadehine ve belki de birini çok özlüyorlardı?
"Ben geçiyorum o zaman sen de gelirsin."
Maria, Nam Shin'in cümlesiyle birlikte ona veda edip telefonunu kapatmıştı. Derin bir nefes alıp soğuk havayı ciğerlerine bir dondurucu misali doldurdu. Önündeki okyanusu izlemeyi bırakıp başını arkasında kalan küçük dükkana çevirdi. Buraya daha önce geldiğinde yanında Jungkook vardı ancak şu an ilk defa buraya tek başına gelmişti. Motorundan inip kucağında tuttuğu kaskını fren koluna astı. Rüzgarın etkisiyle birbirlerine karışan uzun saçlarını bağlamak adına koluna ve cebine bakındı ancak yanında kalem ya da toka yoktu. Alt dudağını dişleyip derin bir nefes verdi ve ardından karışısındaki dükkana doğru yürümeye başladı.
Küçük ancak sıcak bir atmosfere ev sahipliği yapan lokantanın kapısına tıklatıp camlardan içeriyi izlemeye başladı. Bir önceki gelmesine göre değişen bir şeyler varmış gibiydi. İçeride kimse yok gibi duruyordu ve kapı kapalıydı. Boğazını temizleyip bir kere daha değdirdi kemikli parmaklarını kapıya. Bu kez daha güçlü bir şekilde vurup daha fazla gürültü çıkmasına sebep olmuştu.Birkaç saniye sonra içeriden gelen yavaş adım sesleri duyulduğunda Maria başını cama çevirdi. Tezgahın arkasındaki kapıdan kendisine doğru yürüyen yaşlı kadını görmüştü. İki elini de kot pantolonun cebine sokup kapının açılmasını bekledi.
Ay gökyüzüne yükseleli henüz bir, bir buçuk saat olmasına rağmen yaşlı kadın yatağa girmiş gibi duruyordu. Dükkanın kapısı açıldığında karışısındaki kadını daha yakından ve daha net görebilmişti Maria. Çok sürmedi, yaşlı kadının çökmüş göz altları ve artık içinde lekeler oluşmaya başlayan gözlerine baktığında kaşlarını çattı. Ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştı. Yaşlı kadının bir önceki gelmesine göre daha çok belirginleşen kamburu onun tam olarak doğrulmasına engel oluyordu. Çok fazla zayıflamıştı. Kraliyet ailesinde yetişmiş bir hanımefendi kadar giyimine ve saçına özen gösteren o kadın yok olmuş gibiydi. Tamamen çökmüş ve yıpranmıştı.
Takvimin koparılmayı unutulmuş sayfaları gibi ücrada kalmıştı. Maria boğazını temizleyerek kendisine şaşkınca bakan kadının gözlerine çevirdi harelerini.
