♠ aşık...
.
.
.
.
🌙Orta şekerli bir hayatın bir fincana boşaltılıp üzerindeki köpüğü alınmış halini yaşıyorduk. Oldukça kısa ve sade.
Özel hadiseleriyle bizi şaşırtmayan, kimi zaman kurumayan yaralara gebe bir hayattan besleniyorduk. Kısaca suyu kaynayan evrenin bize oynadığı küçük bir oyun diyebiliriz bu duruma.Jeon Jungkook
→Biraz zamanın var mı? (19.03)
→ Konuşabilir miyiz? (19.34)
→ Lütfen? (19.47)"Anne!"
Maria bedenine doladığı kollarını, kendisine doğru tüm hızıyla koşuşturan ufak bedeni fark ettiğinde iki yana açıp yere çömeldi. Bedenine bir koala misali sarılan minik bedeni kucaklayıp tekrardan doğrulduğunda tek eliyle ufaklığın saçlarını karıştırmaya başlamıştı.
"Kendini terletmemeni kaç defa söyledim sana?"
Haru yanaklarını şişirerek gözlerini kıstığında kısa kollarını Maria'nın boynuna doğru dolayıp başını göğsüne yasladı. "Bir daha yapmam." Maria, kollarını bıraksa bile düşmeyecek olan Haru'yu tek eliyle sarmalayıp başını karşılarındaki binadan kendilerine bakan Monica'ya çevirip el salladı. Anlaşılan bu akşam sadece ikisi dışarı çıkacaktı. Arka cebinden emniyetten getirdiği arabanın anahtarını çıkarıp kapılarının açılmasını sağladı. Henüz bir iki dakika önce park ettiği aracın arka koltuğuna önce Haru'yu oturtup emniyet kemerini bağladı. Ardından kendisi de hızla sürücü koltuğuna geçirip oturdu. Emniyet kemerini bağlarken göz ucuyla dikiz aynasından Haru'yu kontrol etti. Kendisi heyecandan yerinde duramıyor sürekli başını iki yana sallayarak etrafa gülücükler saçıyordu. Maria Haru'nun bu haline gülümseyip arabayı çalıştırdı.
Normalde işinden dolayı Haru'ya pek vakit ayıramadığından onunla birlikte uzun zaman sonra ilk kez baş başa kalmıştı. Monica gördüğü kadarı ile yorgun görünüyordu. Onu gelmeye zorlayamazdı. Hem bu yalnızlığın Haru'ya da iyi gelebileceğini de düşünüyordu.
Bir eliyle direksiyonu yönlendiriyorken diğer elini bel boşluğuna attı. Başını omzuna yatırıp göz ucuyla tekrardan Haru'yu kontrol etti. Ardından önüne dönüp camdan dışarıya kısa bir göz attı. "Monica'yı bunaltmıyorsun değil mi?"
Haru heyecanla parlayan gözlerini annesine çevirdiğinde alt dudağını hafifçe büzmüştü. "Hayır tabiki de. Hatta biliyor musun ev işlerinde artık ona yardım edebiliyorum."Maria, Haru'nun büyük bir hevesle sarf ettiği kelimelerine istemsizce gülümseyip direksiyonu sağa kırmıştı. Arada bir dikiz aynasından Haru'ya bakarak konuşmayı devam ettirdiği sırada çalan telefonu ile direksiyonun yanındaki tuştan aramayı Bluetooth aracılığıyla cevaplamış oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•𝔜 𝔰𝔦 𝔣𝔲𝔢𝔯𝔞 𝔈𝔩𝔩𝔞•𝔧𝔲𝔫𝔤𝔨𝔬𝔬𝔨
Fanfiction+15 ... Dünyaya bir çığ gibi yayılan K-pop müziğinin ana vatanı Seul'de beklenmedik intiharlar meydana gelmektedir. Basit bir intihar gibi kayıtlara geçen sebebi meçhul ölümleri soruşturmak için İspanya'dan Seul'e atanan Dedektif Cuz' Maria Park ve...