+15
...
Dünyaya bir çığ gibi yayılan K-pop müziğinin ana vatanı Seul'de beklenmedik intiharlar meydana gelmektedir. Basit bir intihar gibi kayıtlara geçen sebebi meçhul ölümleri soruşturmak için İspanya'dan Seul'e atanan Dedektif Cuz' Maria Park ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♠şüpheli...
. . . 🌙
Hava kararmış, caddeler renklenmişti. Ay ışığı tüm sokaklarda, cadde başlarındaki büyük yapay ışıklandırmalar ile birlikte sahne alıyordu. Yıldızların naif varlıkları ise gökyüzünün yarım kombinini tamamlayan en şık aksesuarlar gibiydi.
"Kahven soğuyacak."
Maria gözlerini siyah renkli düz kare masadan çekip karşısında oturan JuYeon'a dikti. Anlaşılan eve gitmesi baya zaman alacaktı. Derince soluyup sandalyesinde geriye doğru yaslandı.
"İçmek istemediğimi baştan söylemiştim zaten."
JuYeon, bir süre Maria'ya baktı. İfadesi birkaç saniyeliğine donmuş gibiydi. Ardından gözleri kısılana kadar gülümseyip Maria'nın önündeki bardağa uzandı. Bardağı havaya kaldırıp Maria'nın dikkatini kendi üzerine toplamayı başardığında dudaklarını araladı.
"Sorun değil ben içerim."
İkinci kahvesini içen JuYeon'u ifadesiz gözleri ile izleyen Maria sıkıntıdan patlamak üzereydi. Başını iki yana doğru esneterek kendi kendine konuştu.
"Sorun yaratan vardı da..."
JuYeon soğumuş olan kahveyi birkaç yudumda bitirip boş bardağı masaya bıraktı. Gözleri Maria'yı bulduğunda dudaklarının kenarına bulaşan kahve yudumunu masadan aldığı peçete ile siliyordu.
"Sorun, yaratılmadan da var olabilen bir kavramdır. Bana göre sorun varsa sana göre olmayabilir."
Maria, az önce kendi kendine söylediği cümleyi duyabilen JuYeon'a karşı taraftan da hissedilebilecek bir şaşkınlıkla baktı. Çok fazla sürmeyen bu an Maria'nın boğazını temizlemesi ile son bulduğunda JuYeon dudaklarını birbirine bastırarak gülümsemişti. Ardından cebinden titreşen telefonunu çıkarıp gelen mesajları okudu hızlı bir şekilde. Bugünlük programları bitmişti, eve dönmek için gönderilen arabalar binanın önünde beklemekteydiler. Liderleri Sangyeon'a kısa bir cevap verip telefonunu masanın üzerine bıraktı. Yurda kendisi gidebilirdi. Şu anlık daha önemli işlerinin olduğunu düşünüyordu, JuYeon.
"Neden kayıt odasındaydın?"
JuYeon ciddi bir şekilde boğazını temizleyip konuya giriş yaptığında Maria da aynı ciddiyetlikle birlikte tüm vücudunu JuYeon'a çevirip masaya doğru eğildi.
"Beni sorgulama hakkın yok."
JuYeon dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı yavaşça. Parmakları masadaki telefonunun kılıfındaki çıkartma ile oynarken sol ayağı zeminde istemsizce belirli bir ritim tutturmuştu.
