|7| final

108 7 0
                                    



"Peki, ona hiç söylemeyecek misin?" Changbin sordu. Soru Chan'ı hazırlıksız yakaladı, ve yine Changbin hakkında pek çok şey onu hazırlıksız yakaladı. Bu konu hakkında ileri gitmenin ne kadar utanç verici olacağına karar vermeden önce durakladı

"Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyorsun." Dedi Chan karamsarca. "Benim ne hissettiğim önemli değil, onunda aynı şeklide hissedip hissetmediği önemli. Üstüne uğraştığımız hiçbir şeyi riske atmam çünkü ben..."

"Ona aşıksın, değil mi?"

"Demek istediğim... Aşk güçlü bir kelime, değil mi?" Chan, utangaç bir şekilde güldü. Changbin'in bu kadar açık gözlü olmamasını dilemişti. Ama er ya da geç bu tuhaf sorularla yüzleşmesi gerektiğini biliyordu.

"Güçlü duyguların var."

"İyi noktaya bastın. Belki de ona aşığımdır."

Bunu yüksek sesle söylemek Chan'ın hazırlıksız olduğu bi duyguydu. Üstünden büyük yük kalkmış gibi hissetti. O, Felix'e aşıktı- bu noktaya kadar bunu kafasında bile söylemekten kaçınmıştı ama artık açığa çıkmıştı.

Bu doğruydu.

Bu doğruydu. E yani, öyleyse?

                               ∆∆∆∆∆∆∆

"Bunu beğendin mi?" Chan, Felix'in prostatına güçlü bir şekilde vurmayı amaçlayarak sırıttı. Görünüşe göre hedefini tam vurmuş gibiydi, Felix zevkle mırıldanarak etrafına sıkıca tutundu. "Sikiyim-, bunu uzun zamandır düşünüyordun ha?"Benim için azgın mıydın?" Kendini beğenmiş olmak onluk değildi ama Felix'in tepkilerinden aldığı güven tehlikeliydi.

Felix baş salladı. Aptalca becerilmekden dolayı kafası zaten sarkıktı. " İstedim- seni düşündüm-" Nefes aldı. "Seni içimde- istedim-" Chan, Felix'ten bunları duymaya dayanamadı. Bir saniyeliğine çekildi ve sonuç olarak muthaç bir sızlanmaya neden oldu. Felix onu sorgulamaya zaman bulamadan, Chan onun sırtını geriye atarken baldırlarını göğsüne doğru itti.

Felix oldukça esnekti. Neredeyse ikiye büküldü ve becerilmeye devam edilmesi için çaresizdi. Aç ifadesi, Chan'ın fantezilerinize yarattığı imajından farklı değildi ama bu daha yoğundu. Chan geri çekilirken bakışları arasında hapsolup kaldı. Felix'in etrafındaki yalvarış hissi, bundan kurtulup devam etmek için hatırlatma görevi gördü.

Chan, Felix'in baldırlarının arkasından kavradı, merhametsizce ona vururken onları göğsüne doğru bastırdı. Felix'e söylemek istediği o kadar çok şey vardı, asla kelimelere dökemeyeceği bir sürü düşünce. Her şeyi iletmek istedi. Her şeyi kenara çekmek istedi.

Felix dağılmıştı, Chan'ın sırtını, koltuğu, yaslıkları. Tutabildiği her şeyi tutuyordu. "Çok iyi-sikiyim, çok yakınım-siktir-lütfen!" Felix ağladı, iki göz yaşı yanaklarına düşerken, vücudu aşağı yukarı itildi. Chan hızlandı, Felix'in ne hissettiğinden başka bir şey düşünemiyordu. Ona çok yakındı.

Felix, Chan'ın adını haykırıken güzelce koltukta arkaya eğilirecek etrafında gerildi. Bu çok fazlaydı- bu çok fazlaydı-

"Sikiyim, Lixie-" Chan inledi. Boğuk sesi gergin olduğunu açıkça gösteriyordu. Felix, güzel ve dağılmış halde ona bakmak için yaş dolu gözlerini açtı. Chan onu sevdi, canını yakacak kadar çok sevdi. Kalçaları sertçe öne doğru itildi ve Felix'in bacaklarını ona dolayıp içine çekti.

"İçeri-" Felix soluk soluğa, Chan'ın gözlerinin içine çaresizce bakıyordu. "Lütfen- seni hissetmek istiyorum-" O yalvardı.

"Evet? İstiyor musun-? Seni doldurmamı istiyor musun?"

Chan, kabalığından utanıyordu, ama Felix olumlu olmaktan daha fazla, sözlere inleyerek ve başını sallayarak cevap verdi. Gözleri, Chan'ın onu aşırı hassas haliyle becermeye devam ederken kapalı olan gözleri gibi kapalıydı. "Siktir, bebeğim- çok güzel-" Nefes nefese kaldı, kendini hazırladı ve pozisyonunu aldı. Sınırına dayanması ve kendini Felix'in içine boşaltması uzun sürmedi.

Felix, memnuniyetle inledi. Chan'ın zihnin daha sonraki amaçları için kaydetmek istediği baygın, güzel ses. Chan geri çekildiğinde, Felix kendini saklamak için hafifçe sızlandı.
Chan, bitmiş göründüğüne emindi, ama bir yandan Felix, seks sonrası başka dünyadan görünüyordu.

Chan'a gülümsedi, hemen ona sarıldı. Açıkça çıplaklığı ya da bacaklarından damlayan menileri umursamıyordu." "Kahretsin, bu çok iyiydi-" Felix, Chan'ın boyun kıvrımına yaslanmışken iç çekti. "Çok iyiydi- tekrar almak için her şeyi yaparım." Dedi, ferah sesiyle dürüstçe.

Chan kıkırdadı. "Seni becermemi sağlamak için hiçbir şey yapmama gerek yok." Kollarını Felix'e dolayıp kendine çekerken açıkça ifade etti. Şehvet havası gittiğine göre Chan'ın acısı geri dönmüştü, yüz katı olarak. Çok yakın, çok yakın- "Ne zaman istersen yaparım."

"Mmm... Kulağa hoş geliyor-" Felix, rahatça sırıttı. "Düzenimizden çıktığız için minattarım, bence gerçekten buna ihtiyacımız vardı."

"Eğer sana aşık olduğumu söylersem ne yapardın?"

Soru havada asılı kaldı. Bir anlığına Chan soruyu sorduğundan emin olamadı, ama sormuştu. Felix merakla ona bakıyordu. Başından savmış gibi gözükmüyordu, yüzünde bir gülümseme belirdi. "Böyle şaka yapma-" dudakları hala kıvrık olmasına rağmen kaşlarını çattı. "Aşk şaka değildir."

Chan kabul etti. Aşk şaka değildi. Temel arzunun basit olmasına rağmen, güçlü ve karmaşık olması dışında bunun ne olduğunu kesin olarak bilmiyordu. Tek bildiği, onun baştan sona yanlış yoldan gittiğiydi. Bedeni bu duyguyla yanıyordu. Felix'in başına öpücük kondurdu, bunu kendince kabul etmenin küçük bir yoluydu.

Okyanusa doğru yürüdü.

Felix ise gelgitti.













Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

holy water • chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin