İlk dersten sonra Sinem yanıma geldi.
"Naber güzellik" dedi sınıfı süzerken.
"Sinem ben dün Poyraz Hoca'yı gördüm bizim orda ve takip ettim. Bu sabah be i gördüğünü söyledi, çok utandım ya."
"Yakışıklı bizim orda mı oturuyormuş?" diye sordu şaşkınlıkla bana bakarak.
"Sence hakkımda ne düşünüyordur?"
"Diğer bütün liseli kızların olduğu gibi ona aşık küçük bir kız çocuğu olduğunu düşünüyordur."
"Of ona aşık olduğumu düşünüyor."
O sıra zil çaldı.
"Hadi balım ben kaçtım, yine konuşuruz."
Bana doğru havaya bir öpücük attı ve gitti.
Tenefüs olduğunda onun yanına gitmeye çoktan karar vermiştim. Yukarıdaki katların birinden iniyordu. Bugün simsiyahtı. Ceketi,gömleği,kravatı,pantolonu.
"Hocam! Hocam bakar mısınız?"
"Hazal... Seni görmek güzel" dedi gülümseyerek.
"Hocam bakın ben dün akşamın nasıl göründüğünü biliyorum ama beni yanlış anlamanızı istemem"
Bir şey söylemesini bekledim ama meraklı gözlerle gözlerimin içine bakmakla yetindi.
"Hocam ben size aşık falan değilim."
Küçük bir kahkaha attı. "Ne var" dermişçesine ona baktım.
"Öyle mi dersin?" dedi muzip bir ifadeyle.
"Ne?"
"Yok bir şey Hazal. Kendini boş kurmacalara inandırma. Şimdi sınıfına git" dedi sırıtarak.
Bir şey demeden arkamı döndüm ve sınıfa gittim. Derse daha 5 dakika vardı. Telefonuma annemden bir mesaj gelmişti.
"Bebeğim ben akşam 20.00 arabasıyla İstanbul 'a gidiyorum."Ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadıktan sonra annemi aradım.
"Alo?"
"Anne İstanbul nerden çıktı?"
"Bunaldım Hazalcım. Sen alışkınsın zaten. Tekirdağ üstüme geliyor sanki."
"Tamam anne kapat şimdi ben öğleden sonra çıkar gelirim eve, hadi öptüm."
Cevap vermesine fırsat bırakmazsızın kapadım telefonu. 3. Ders mantıktı, çabuk geçti. Sinem'le vedalaşıp çıktım okuldan. Eve gittiğimde kapının önünde büyük bir valiz gördüm.
"Bu ne anne, temelli mi gidiyorsun?"
"Biraz uzun kalmayı planlıyorum" deyip gülümsedi.
"Anne?!"
"Hazal ben tercümanlığa geri dönebilirim. İstanbul'a bir şirketle görüşmeye gidiyorum."
Annem tekrar mı çalışacaktı? Buna gerçekten çok sevinmiştim çünkü babamdan sonra o çok değişti.
"Daha sonradan seni de yanıma alırım büyük ihtimal."
"Tamam anne şimdi boşver bunları. Hadi çıkalım da bir şeyler yapalım."
Dışarı çıktığımız sıra yemek yedik, birazda dolaştık vitrinlere falan baktık.
Daha sonra ayrıldık ben eve geldim. Gözüm yarın ki derslere kaydı. 5. Ders rehberlik... Poyraz... Hoca...
Adamın yüzüne nasıl bakacağıma dair en ufak bir fikrim yok
Annemi merak ettiğim için ona mesaj attım.
"Nerdesin?"
"Geldim şimdi, teyzenlerdeyim. Hadi uyu sen."
"Seni seviyorum anne."
Mesajı beklemeden uykuya daldım.