YOLCULUK

90 5 0
                                    

Otogora geldiğimizde fazla kalabalık değildi. Zaten bu aralar acil olmadığı sürece kim nereye gidebilirdi ki ? İnerken kapımı o değil ben açtım. Taksiciye parasını verip otobüslerin olduğu yere doğru yürümeye başladık. O biraz daha hızlı yürüyordu. Beni de aynı hizada tutmak için elini sırtıma koydu ve öylece 5 dakika yürüdük. Daha sonra otobüsün olduğu yere geldik. Biletleri bana verip valizleri yerleştirmeye gitti. Bende otobüse bindim, bilete baktığımda koltukların 3-4 olduğunu gördüm. Acaba cam kenarında oturmama bir şey der miydi? Ama cam kenarında oturmazsam kesin kusarım.
Gelip "bu tarafa geç" demeyeceğini düşündüğümden cam kenarına oturdum hemen. Onu beklemeye koyuldum sormak istediğim sorular vardı açıkçası. Bizim okula gerçekten öğretmen olarak geldi de sonradan mı vazgeçti ? Ya da en başta da amacı bu muydu? Daha aklımdan bir sürü soru geçirirken otobüsün merdivenlerinde belirdi. Beni görünce sanki rahatlamış gibiydi. Ne yani kaçacağımı falan mı düşünüyordu ? Yanıma oturdu. Üstündeki yeşil kazağı çıkarıp sadece siyah kısa kollu tişörtüyle kaldı. Vücudu gerçekten iyiydi. Kısa kollu tişörtünden kollarındaki kasları yeterince belli oluyordu zaten. Kazağı katlayıp başının altına koydu ve gözlerini kapattı.
Bir süre ona baktım. Saçlarına, kaşlarına, kirpiklerine, burnuna.. Daha sonra sormak istediğim şeyler geldi aklıma.
Onu dürterek
"Uyuma, ben konuşmak istiyorum." dedim fısıltıyla.
"Ne konuşacağız. Yat uyu işte."
"Bizim okula gelme amacın neydi ?"
Önce hiçbir şey yapmadı. Bir an cevap vermeyecek sandım. Sonradan derin bir nefes aldı ve gözlerini açıp bana doğru döndü.
"Seni bulmak ve bu olanları sana anlatmaktı."
"Sen bir öğretmen değil misin ?"
"Değilim tabi. Sadece müdürünüz üç günlüğüne öğretmen rolü yapmamın parasını misliyle aldı."
Bizim okula, benimle konuşmaya gelmek için müdüre para vermişti ? Sahiden bu adamın nerden bu kadar parası vardı. Hayır birde bu para hiç bitmiyor mu ?
"Benim seninle iş birliği yapacağıma emin miydin yani ? Polise de gidebilirdim."
"O zaman beni zor kullanmak zorunda bırakırdın." dedi ciddi şekilde.
Bu dediği bana ürkütücü gelmişti aslında. Fakat umursamamış gibi davranıp başka bir soru yönelttim.
"Senin çok mu paran var ?" dedim.
Sadece ikimizin duyacağı bir kahkaha attı.
"Bu toplara sen girme." dedi ve tekrar gözünü kapattı.
"Bir dakika bir dakika. Bana ne yapacağım hakkında bir kaç şey söylemeyecek misin ?"
Gözlerini açtı yine. Bu sefer bana bakmıyordu.
"Onun anasından doğduğuna pişman edeceğim ve bunda seninde büyük payın olacak. En öldürücü darbeyi sen vuracaksın. Amcan bir müteahhit evet ama bir kumarhane işletiyor. Orayı onun elinden alacaksın. En sonunda senin kim olduğunu öğrenecek. Bir erkek gücünün elinden alınmasına dayanamaz ama bu gücü alan bir kızsa bu daha da dayanılmaz bir hale gelir."
"Bben ben mi alacağım ? Ben nasıl... Yapamam ki."
Ben bir adamın elinden nasıl kumarhanesini alacaktım ki ? İşte salak Hazal hiç düşünmedi tabiki bunları. Nasıl yaparım ki? Şuan sudan çıkmış balık gibiydim ve gerçekten korkmaya başlamıştım.
Sanırım o da korktuğumu anladı elini yanağıma koydu ve
"Hazal korkma ve sakın vazgeçmeyi düşünme, ben her zaman senin yanındayım. Unutma ben seni her şekilde korurum."

    Gözlerimi açtığımda kafam onun omuzundaydı. Ona doğru döndüğümde ise uyanıktı ve boş boş etrafı izliyordu. Şuan kafama takılan hiçbir şey değildi de aramızda olan ilişkiydi. Biz neydik ? Ben ondan hoşlanıyor muydum? Onun benden hoşlanmasını istiyor muydum? Ondan biraz hoşlandığım bayağı aşikardı. O benden hoşlanıyor mudur acaba ?
"Hoşlandığın biri var mı?" diye saçma bir soru yönelttim. Ağzımdan çıktığı an pişman oldum.
"Senin işine yaramayacak şeylerle uğraşma."
Ne sandın yani sana ilan-ı aşk mı edecekti, mal ? Daha fazlasını da hakettin de adam yine söylemiyor. Battı balık yan gider düşüncesiyle bir soru daha yönelttim ve o sırada otogora giriyorduk.
"Bu iş bitince ne olacak?"
"Sen yoluna ben yoluma." dedi ve kalkıp otobüsün kapısına yöneldi.
Anlaşılan o ki, bu hayali aşk hikayesinden kendimi soyutlamam gerekiyordu bende hırkasını elime alıp peşinden gittim.

ELMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin