Aynada kendime baktım. Üzerimde kırmızı-bordo fırfırlı bir elbise vardı. Sırtında azcık dekoltesi vardı. Boyundan bağlamlıydı.
Bordo yüksek topuklu ayakkabılarımı da giyindim. Rujuma baktım, dağılmış mı diye. Ancak sorun yoktu. Saçlarım ise dağınık bir topuzdu. Odanın kapısı tıklatıldı.
"Gel!" İçeri abilerim, annem, teyzem, kankam, kuzenlerim girdi. Baştan aşağı süzdü. Abilerim sıkıca sarıldılar. Kısacası herkes sarılmıştı. Hepsi çıktığında abilerim ile oda da yalnız kaldım.
"Sanırım biz seni vermekten vazgeçeceğiz Lara!" Uraz abime kıkırdadım. Alev abim lafa atladı.
"Bence de, lan gözümüzün önünde büyüdün. Çok zor ya valla ağlayacam." Abime güldüm ancak benim de gözlerim dolmuşt. Abilerim ile tek tek sarıldım.
"Sanki çok uzağa gidiyorum abi, hâlâ aynı şehirdeyiz ki daha önce de 1 yıl sizden ayrı yaşadım ben." 1 yıla gelirsek biz Cemre ile ev tuttuğumuz zaman Çağrı ile sevgili olduğum ortaya çıkmıştı ya hani, heh işte onun üzerine annem beni tekrar eve getirmişti. Neymiş biz rahat durmazmışız falan filan. Çağrı ile onun evi hariç her yerde görüşebiliyordum. Onun evinin neden olmadığını anlayın artık. Annem ve abilerim bizi evlenmeden öpüştürmüyorlardı bile yani. Ulaş abimin sağ yanağından bir damla kayıp yere düştü.
"Off, çok zor." Eğilip ağlamaya başladı. Ama yerim ya, kıyamam ki ben ona. Yanına gidip sarıldım.
"Bak ağlama, ağlarsan ben de ağlarım, ben ağlarsam makyajım akar, makyajım akarsa zombi gibi olurum, o zaman beni istemekten vazgeçerler, çok üzülürüm, o yüzden ağlama!" Ben uzun uzun sebeplerimi açıkladım. Abim bana baktı.
"Kimse seni üzemez." Ateş abimle de sarıldık.
"Çok güzel olmuşsun meleğim." Gülümsedim.
"Teşekkür ederim abi." Tek tek sarıldık. Abilerim inince ben de indim. Cemre ile mutfakta kahve yapıyorduk.
"Sahi evleniyorum." Cemre gülümsedi, boynuma bir öpücük kondurdu.
"Hâlâ inanamıyorum Lara, ciddi ciddi seni istemeye geldiler ve biz kahve yapıyoruz. Bunu 6 yıl önce söyleseler kahkaha atar, üzerlerine su fırlatırdım." Kahkaha attım.
"Valla ne yazık ki bende öyle yapardım. Şaka maka gidiyorum ya. Mert ne alemde?" Güldü.
"Bir hafta içinde istemeye geliyorlarmış. Tabi sen o zamana evli olursun." Bende gülüdüm, biz gülerken kapı çaldı. Telaşla Cemre'ye döndüm.
"Üstüm iyi mi? Güzel duruyor muyum? Makyajım akmış mı? Kesin pandalara döndüm!" Cemre gülerek bana sarıldı. Bende güldüm.
"Git artık!" Dediğini yaparak kapıyı açtım. İçeri Çağrı, Çağan, Haluk amca (Çağrı ve Çağan'ın babası) ve Hülya teyze (Çağrı ve Çağan'ın annesi) Çağrı'nın elinde ki çiçeği ve çikolatayı aldım. Onlar içeri geçip koltuklara oturdular. Bir süre sohbet falan derken geldik zurnanın zırt dediği yere. Annem bana dönüp kafası ile kahveleri getir işareti yaptı. Mutfağa girdim, ardımdan Cemre'de geldi. Bana baktı. Beraber Çağrı'nın kahvesine tuz, acıbiber, nane falan attık. Birbirimize bakıp güldük, ben elimde bir tepsi o elinde bir tpsi içeri girip kahveleri verdik. Çağrı kahveden bir yudum aldı, yüzünü buruşturdu, ama bırakmadı ve fincanı tek dikişte bitirdi. Haluk amca kahesini sehpaya bıraktı.
"Sebebi ziyaretimiz belli, efendim Allah'ın emri peygamberin kabli ile kızınız Lara'yı oğlumuz Çağrı'ya istiyoruz." Annem bana baktı, Ateş abimde öyle. Anlaşılan benden onay bekliyorlardı. Başımı salladım.
"Çocuklar birbirlerini görmüşler, sevmişler bize de tamam demek düşer, verdim gitti!" Aman Allahım cidden evleniyordum ben. Ayağa kalktık, söz yüzükleri parmağımıza geçti. Ortada ki kırmızı kurdeleye baktı abim. Makası getirdi, yalanan kesmiyormuş gibi yaptı.
"Aaa makas kesmiyor." Hepimiz kıkırdadık. En sonunda kesti. Tek tek herkesin elini öptük, birbirimize sarıldık. Kulağıma fısıldadı.
"Artık bir ömür beraberiz güzelim, seni isteseler de alamazlar benden!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYVAH ABİM! 1 [TAMAMLANDI]
ChickLitDevamı= EYVAH ABİM 2'DE Bir evin en küçük kızı ben! Tam tamına dört abim var. Bir değil, iki değil, üç değil ulan dört. Anne baba siz ne halt ettiniz? Bu dört ayıyı benim başıma verdiniz. Afferin size