BÖLÜM 11=MAÇ

718 42 14
                                    

Gözlerimi boynuma batan adını bilmediğim şey yüzünden açtım. Ne oluyor yahu? Ellerimi kaldırıp gözlerimi ufaladıktan sonra boynuma baktım. Çağrı kafasını boynuma gömmüş, ellerini de belime sarmış uyuyordu. Yavaşça onu yatağa bıraktım. Hâlâ uyuyordu. Uykusu ağırdı bunu biliyordum. Bende kalkıp dolabımı açtım. Benim evde kalmıştık.

Kıyafetlerimi alıp banyoda giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıyafetlerimi alıp banyoda giyindim. Çıktığımda Çağrı uyanmış hatta üzerini giyinmişti. Kafasını çevirip bana baktı. Üzerimi süzdü. Kafası ile onayladığında makyaj masama oturup saçlarımı yapmaya başladım. Şu an kendimi yeni evlenmiş çiftler gibi hissediyordum. Çağrı saçlarını yapıp yanıma gelerek belimden sarıldı. Boynuma ufak bir öpüçük kondurdu. Gülümsedim. Saçlarımı bir at kuyruğu yaptım. Saç spreyi ile sabitledim. Yanaklarıma hafif kontür uyguladım.

"Ne zaman çıkarız?" Çağrı'nın sorusunu yanıtlamadan önce elimde ki fırçayı makyaj masama bıraktım.

"Birazdan çıkarız." Çağrı başını sallayıp tekrar konuşmaya başladı.

"Az önce sürdüğün neydi?"

"Kontür." Kaşlarını kaldırıp aynadan bana baktı.

"Ne işe yarıyor?"

"Elmacık kemiklerini ortaya çıkarıyor." Anladım dercesine kafasını salladı. Dudak kremini de sürdükten sonra ayağa kalktım. Yani kalkmaya çalıştım. Çağrı beni sıkı sıkı tuttuğu için kalkamıyordum.

"Çağrı..." diye sızlandım. Ama ne yapayım ki? Bu gün çocuklar ile maç yapacaktık, üstüne akşama Fener'imin maçına gidecektik. Üstüne üstlük gitmeden önce feneriuma uğrayıp formaları yenileyecektik. Ha bir de sınav vardı. Son 1 hafta kalmıştı. Puanım yeterse inşallah tıp okuyacaktım. Çağrı ise mimarlık okuyacaktı. Kafamı geriye atarak yanağına kocaman bir öpüçük kondurdum.

"Bebeğim gitmemiz lazım." Oflayarak başını salladı. Benden ayrılıp ayağa kalktı. Bende kalktığımda elini uzatarak elimi tuttu. Bu eve taşınalı henüz 15 gün olmuştu ama Cemre doğru düzgün evde yoktu. Ya annesine gidiyor ya da işi oluyordu. İşini sorduğumda zamanı gelince söylerim demişti. Of bu kızda bir haller vardı da Allah bilir artık. Çağrı ile odamdan çıktığımızda aklıma Cemre'nin odasına gidip gelip gelmediğini kontrol etmek geldi.

"Çağrı sen salonda beni bekle ben Cemre'ye bakacağım." Kafasınî sallayıp yanağıma bir öpücük (Yazarınız öpüçük cümlesinde ki şeyi daha yeni fark ediyor kusura bakmayın canlarım. O zaman devam diyoruz.) Kondurdu.

"Özletme." Onun bu haline kıkırdayıp Cemre'nin odaya gittim. Kapıyı çalmadan odaya bodoslama girdim. Girdim girmesine ama keşke girmez olaydım. Mert Cemre'yi yatağa yatırmış öpüşüyorlardı. Refleks olarak çığlık atmam ile hızla bana döndüler. Ben ise ellerim ile gözlerimi çoktan kapatmıştım.

"Bitti mi?" Mert'in gür kahkahasını işittim.

"Bitti bitti. Sanki kendisi hiç öpüşmüyor. Hem biz Cemre ile evlencez. Üniversitenin ilk yılı nişan olacak, üçüncü yılında da evleniriz artık." Hırsla ellerimi gözlerimden çektim.

EYVAH ABİM! 1 [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin