Pardon, Tanışalım Mı? /Drarry

1.2

"Belki çok yanlış bir zaman

Ama ben yine geleceğim"

Konum atmıştın, o an evden çıktım. Bir sahil kenarında gözüküyordun. Arabamı hızla yanına sürmüştüm.

Bir yandan Cedric'in yanında olmasını ve onu güzelce benzetmeyi istiyordum. Bir yandan da yalnız olmanı istiyordum.

Barışıp barışmadığını düşünmüştüm hep.

Bana artık aynı evde yaşamak istemediğini, sevgilinle yaşamak istediğini mi söyleyecektin?

Ben ne hissederdim peki? Üzülürdüm herhalde. Şahsen ne hissedeceğimi bilmiyorum. Bu hisler çok karışık şeyler.

Eğer öyle birşey olduğunu söylesen zoraki bile olsa gülümser ve senin adına mutlu olduğumu söylerdim, belki her akşam barda senin Cedric ile oynaşmanı çekerdim ama mutlu olacaksan gerisine karışamazdım.

Hayatında sadece yattığın bir ev arkadaşıydım. Tam arkadaş bile sayılmazdık, birbirimize dert anlatır ve sevişirdik. Basitti. Bunun adı seks arkadaşlığıydı.

On dakikalık araba yolculuğunda bunları ve daha da fazlasını düşünmüştüm. Olumsuzlar bitince olumlular başlamıştı.

Ya sende beni seviyorsan? Ya tamamen aranızdakiler bittiyse? Belki de benimle ilgili birkaç karar almıştın, şuan beni düşünüyor olabilirdin. Düşük ama pozitif bir ihtimaldi bu.

Seni kumların üzerinde otururken görmüştüm. Oturuyor ve denizi seyrediyordun. Şaşkındım, yanında içki yoktu. Belki yavaş yavaş içmeyi bırakırdın?

Arabayı durdurup ve yanına yürümüştüm. Beni duyduğunu omuzlarının hareketi ile anlamıştım ama arkanı dönmemiştin.

Yanına, kumların üstüne oturup denizi izlemeye başlamıştım bende.

Sonra eğilerek ve kafanı kucağıma koymuştun. Denizden gözlerini ayırmıyordun. "Saçlarımı okşar mısın?" Demiştin yumuşak bir sesle. Bu ses tonunu hiç duymamıştım. Kırılgandın çok.

"Tabi," demiştim yutkunarak. Saçlarının arasına ellerimi geçirerek parmak uçlarımla yavaş yavaş masaj yapmaya başlamıştım. Saçlarına daha önce seks sırasında çok dokunmuştum, bu farklıydı. Özeldi. Ve masumdu.

Güneş batana kadar saçlarını okşamıştım, uyuya kaldığında da seni arabaya taşımıştım. Uykun derindi, seni yatağıma taşıyana kadar uyanmamıştın.

Üstüne yeni bir kazak geçirmiş ve üstünü örtmüştüm. O akşam uykuya ihtiyacın belliydi, ben de misafir odasında uyumuştum.