Sabah olduğunda kahvaltıya uyandırdılar ve odaca yemekhaneye indik. Kahvaltı fena sayılmazdı, bitirdik ve sonra benle Halil sigara içmek için dışarıya çıktık. Bana çok içten bir şekilde, "Dün gece uyandırdıysam özür dilerim." dedi. Bende önemli değil dedim. Buraya kadar normaldi ama, buradan sonra ilginçleşti. "Neler duydun ya?" dedi, gülerek söyledi ama o yüz ifadesinin altında ki merakı gizleyemedi. Bende "Yok, bir kaç kelime duydum, sonra zaten tuvalete gittim." dedim. Pek memnun kalmasa da mecburen konuyu kapattı. Sonra ilk gün derse girdik; ben, Halil, Ömer, Oğuz endüstrinin olduğu dersliğe diğerleri de bilgisayarınkine gitti. Tabi ben her zaman ki gibi bütün kızları değerlendiriyorum, yaş gelmiş 19'a hala liseli gibi "Off bu ne s.kilir, off g.te bak" tabi içimden geçiyor hep bunlar. İbne hoca matematik mi ilk gün falan demedi girdi limite. Neyse dersler bitti, tanışma yemeği falan derken sınıfın yarısıyla bir kafeye gittik. Halil başım ağrıyor dedi, yurda geçti. Bizde kız tavlama ayağına tanışmaya gittik yoksa sınıfta ki erkeklerle tanışmak değildi niyet. Tanışmada bir kaç kızla ve bütün erkeklerle tanıştım. Hesabı istedim, 12 tl dedi şerefsiz hala hatırlıyorum bi karışık tost-çay be allahsızın çocuğu. Neyse parayı domalıcam ama, çıkarmam lazım bi yerden. Girdim tuvalete, söktüm Air wick'i attım montun iç cebine çıktık geldik zaten odaya da lazımdı, iyi oldu. O paranın intikamıydı bu. Odada Halil telefonla uğraşıyordu, bizde üstümüzü değiştirdik. Ben geçtim yabancı dizi izliyorum telefona yüklenmiştim evdeyken. Sonra telefon elimden düştü, yatağın duvar tarafından altına. Bende uzanmaya çalıştım ama nafile, ibne öyle bir yere gitti ki illa aşağı indirecek beni. Neyse eğildim alacağım, yatağımın altında ki suntaya sıkışık birşey buldum. Küçük plastik, düğünlerde ki kuruyemiş dağıtılan torbalardan, içinde de kuru incir ve garip bir kurumuş ot var. Telefonu aldım, gülerek: "Bu ne lan?" dedim. Herkes ilgilendi, büyü falandır diye dalga geçti ama Halil'in yapmacık tavırları gözümden kaçmamıştı. Acaba ben mi kuruntu yapıyordum? Bilmiyordum. Ardından Ömer eğildi, Sefa ve kendisinin ranzasının altında da aynısından buldu. Oğuz da Zekeriya ile onların yatağın da buldu. Çok şaşırdık. Abi bu ne, nasıl yurt burası, kimler kalmış burada bizden önce? dedik kendimizce. Ama o incirleri de yedik. Ertesi sabah sekizde dersimiz olmasına rağmen çok uzun zamandır birbirimizi tanıyormuş gibi muhabbet ettik o gece. Yurda gidenler bilir, en son artık yatmadan önce ki muhabbet ya cin muhabbeti ya da karı kız muhabbetidir. Biz akşam ki olaydan sebep ilkine girdik. Herkes bir şeyler anlatıyor, hafif tırssakta belli etmiyoruz ama Halil bildiğin hepsinden sonra sırıtıyor. Nesi komik bunların dedim gülerek, yoksa korkuyorsun da erkeklik mi yapıyorsun sırıtarak? "Siz korku nedir bilmiyorsunuz, ben yatıyorum." dedi Halil, ortam hafif gerildi. On beş dakika sonra bizde yattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUHAFLAŞAN HAYAT
Mystery / ThrillerKahramanımız üniversite öğrencisidir. Üniversiteye yeni başlamış ve yeni arkadaşlarından birisi ile arasındaki Anlaşmazlık onun hayatını tamamen Değiştiriyor ve cinlerle konuşmaya başlıyor okuyun ve Devamını görün.