Bölüm ->11

25 2 0
                                    

Sabah kalktım, erkenden mezarlığa gittim. Orada ki görevliye akrabamın öldüğünü söyledim. Kayıtlara baktım, 40 gün önce ölen birini buldum ve çıktım oradan. Mezara gittim, yerini iyice belleyecektim. Çünkü gece gelecektim. Mezarın yerini ve merhumun adını aklıma kaydettim, çıktım. İnternetten yerlerine baktığım camilere tek tek gidip avlularından toprak parçaları alıp onları ayrı küçük poşetlere koydum. Sonra aktara gidip malzemeleri aldım. Gerekli her şeyi topladım yani. Bir tek saçımı o mezardan gece yarısı almak kalmıştı. Önceden söylediklerimi hatırlarsanız, hani hüddam almaya karar verip harekete geçtiğin anda bütün cinlerin bunlardan haberi olurdu. İşte bu sebepten dolayı o saçı almaya tek başıma gitmeye çok korkuyordum hepsinin haberi vardı ve perde kalkmıştı, bana ulaşmaları çok zor olmazdı. Bir kıytırık muska g.tümü kurtaramazdı. Kötü cinler saldırıya gelecek olursa g.te gelebilirdim. Bu yüzden Hakan'ı arayıp onun cinler için kullandığı duayı istedim. Mesaj attı, ezberledim. Akşam olmuştu, normalde mezara arkadaşlarımla gitmek isterdim ama bunu tek yaparsam benim için biraz daha cesaret antrenmanı olurdu. 23:45 gibi mezarlığın dışındaydım. ...a koyim içerde sadece cin olsa iyi; evsiz, tinerciler falan da vardır. Ulan onlara dua yok ki, tabana kuvvet yapacaksın. Neyse tırmandım duvara, gittim mezara. Gömdüğüm yeri eşeledim, saçı aldım. Arkamı döndüm, korkudan zıpladım. Üç tane ayakları ters tinerci kılığında cin vardı. Üzerime doğru çok ciddi bir ifadeyle geliyorlardı.Hakan'ın verdiği duayı okumaya başladım geri birkaç adım atarak. Sonra ayağımı boşluğa attım, mezarın içine düştüm. Ne zaman açılmıştı bu mezar, bilmiyordum. Ama baştan okumaya başladım. Bu cinler, ellerine kürek alıp üzerime toprak atmaya başladılar. Ağzıma yüzüme geldiği için yanlış okuyordum. Baştan başlamak gerekiyordu. Bunlar nasıl cinlerdi, ne kadar güçlülerdi böyle lan... Normal bir cine okumaya başladığım anda etki etmesi gerekiyordu. İfrit olabilir mi diye düşünüyorum ama, ayakları düz olması lazımdı onların. Bunlar cindi, ama artık düşünmeye fırsat kalmamıştı. Orada ölecektim. Üstüm neredeyse tamamen toprak dolmuştu. Sürekli ellerimle yana atmaya çalışsam da bir süre sonra ona da işlemedi ve her dikilmeye çalıştığımda üstümde ağırlık hissederek kalkamadım. Kafamda toprağın altında kalmıştı. Keşke telefona kaydetseydim bu duayı diye düşündüm ama, çok geçti artık. Nefesim tükeniyordu. Zaten kalbim çok hızlı çarpıyordu, öleceğimi anladığım an şehadet getirdim ve nefes çektim ağzıma. Toprak doldu boğazım, çok yanıyordu ve kendimden geçmeme çok az kala dışarıdan bir ses duyar gibi oldum. Sabah ki güvenliğin sesiydi. Besmele çekti ve kürek sesleri durdu. Sonrası yok.

TUHAFLAŞAN HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin