Bugün on sekiz yaşıma girdim. Sabah erkenden Alya teyze ile tüm halledilmesi gereken evrakları hallettim ve sadece Deniz ablayla vedalaşarak oradan ayrıldım.
Oradan ayrılırken yanıma hiçbir eşya almamıştım. Elimde sadece on iki sene önce ayrıldığım evin anahtarları vardı. Evimin önüne geldiğimde burayı özlediğimi fark etmiştim. Yeni bir hayata başlayacaktım ve işe koyulmalıydım. Hızlı adımlarla eve girdim ve hemen temizliğe başladım.
Evde bulunan tüm gereksiz eşyaları dışarıya çıkardım. Annemlerin odasındaki eşyaları ise boşaltarak hepsini depoya indirdim. Annemlerin odasını kendime yeni bir oda haline getirip , kendi odamı da çalışma odası yapmıştım.
Eşyaları toplama işi bitince gelirken aldığım boyalarla tekrar işe koyularak evin her yerini boyadım. Son olarakta genel temizlik yaparak gece saat bir de işlerimi bitirmiştim.Vücudum yorgunluğu kaldıramamıştı ve sabah uyandığımda koltukta uyukuya daldığımı görmüştüm. Şuan tamamen beş parasızdım ve evde yiyecek hiçbir şey yoktu.
Oturduğum yerde kendimi sessizliğe vererek düşünmeye başladım. İşe girmeliydim.. paraya ihtiyacım vardı. Oturduğum yerden kalktım ve cebimdeki son parayla yemek yiyerek iş aramak için gezinmeye başladım.
Uğradığım her yer kabul etmiyordu ve son olarak bir restoranta sormak için girdim. Çok lüks bir yerdi. Kabul edeceklerini düşünmüyordum ama sormak istedim. Yetkili kişiyle konuştuktan sonra kalabalık olduğu için sadece hafta sonları çalışmaya gelebileceğimi söyledi.
Şimdilik bu benim için yeterliydi. Aylık iki bin türk lirası ödeyeceğini söyledi. Acil paraya ihtiyacım olduğu için haftalık ödeme almak istediğimi dile getirdim ve oda kabul etti. İş sözleşmesini imzaladıktan sonra oradan ayrıldım ve yarın haftasonu olduğu için çok mutluydum.:::::::::::::::::
Bir aydır burada çalışıyorum ve işimden memnundum. Bugün üniversite sınavı sonuçlarımız açıklanacağı içinde mutluydum. Telefonum yoktu, evimde internette yoktu. Müdürden izin alarak onun bilgisayarından sınav sonucuma bakmıştım.
Sınav sonucumu gördüğümde kendimle gurur duyuyordum. İşk üçe girmiştim. Gerçekten doktor olabilirdim. Sevincimi gizleyemedim ve yanımda duran müdüre sarıldım. Müdür benim adıma sevindiğini ve başarılar dilediğini söyledi.
Gelen müşterilerin verdikleri bahşişleri biriktiriyor okul için saklıyordum. Ve artık okula gideceğim içinde mutluydum.
Sevincimi ve yüzümdeki gülümsemeyi kesmeyerek işime geri döndüm ve gelen müşterileri selamladım.
Masasına servis yaptığım müşterilerden biri dışarı çıkarken rahatsızlanmış gibiydi ve bende dışarıya çıkarak yanına gittim.~Toprak~"Efendim iyi misiniz? Su ister misiniz?"
Kafasını hayır dercesine salladı ve bende işime dönmek için geri gidecekken arkadan gelen sesle o yöne baktım. Yere düşmüştü. Nefes darlığı çekiyor gibiydi.
Gömleğinin bir kaç düğmesini açtım ve kollarındaki düğmeyide açarak kolunu serbest bıraktım. Kollarındaki düğmeyi açtıktan sonra gördüğüm yara izi bana Ateş'i hatırlatmıştı.
Ondada aynı yerde yara izi vardı. Yüzüne bakınca bu kişinin Ateş'e olan benzerliği düşündürüyordu beni. Son olarak çaktırmadan yara yerinin yanında ben olup olmadığını kontrol ettim.
Gördüğüm şeyle ne yapacağımı şaşırmıştım. O Ateş. Ben düşüncelerde boğulurken o destek alarak ayağa kalktı ve teşekkür ederek içeri girdi. Ben ise olduğum yerde yere yıkılarak gidişini izlemiştim.
Buraya yemek için gelebilidiğine göre, pahalı kıyafetler giyip, pahalı arabaya binebildiğine göre iyi bir hayatı vardı. Beni bırakıp gittiği için mutlu olmalı.
Ben ona bu hayatı veremeyebilirdim. Belkide onları kabul etmekte haklıydı. Ben onun için bir engeldim belkide.
Kendimi toparlayarak içeriye girerek işime geri döndüm. Ateş'in oturduğu masadaki insanlar su istemişlerdi.
Hepsinin bardağına sorunsuzca suyu doldurmuşken onun bardağını doldururken yüzüne dalmam sebebiyle suyu taşırmıştım. Sürahiyi bir kenara koydum ve telaşlı bir şekilde mendil alarak üzerini silmeye çalıştım ama herşeyi batırmıştım.
Duyduğum sinirli, insanları ezen sesi duyunca gözlerimden yaşlar süzülmüştü. Uzun zaman sonra ilk kez ağlamıştım. Beynim "bu Ateş olamaz, o bu kadar kötü biri değil" diyerek kendini avutmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ SONBAHAR 《B×B》
General Fiction"Sana karşı olan bağlılığımı hiçe sayarak bırakıp gittin. Şimdi de gelmiş bana yanımda kal mı diyorsun?" "Sana ihtiyacım var ayçiçeği." "Ben artık ayçiçeği değilim ve sende benim güneşim değilsin."