Ortak ev tutmuştuk ve üçümüz birlikte kalıyorduk. Asistanlık sürecimiz iki yıl sonunda bitmişti ve artık birer uzmandık. Bunun kutlamasını yapmak için üçümüzde akşam evde olmak için anlaşmıştık. Talha eve gelirken şarap ve bira almıştı.
Güneş şarap içmesini severdi Talha ise bira içmesini severdi. Ben ise sadece su tüketirdim. Alkolle aram yoktu . Aldığımız atıştırmalıklar bitmek üzereydi ve Talha ile Güneş çoktan sarhoş olmuştu. Gece saat üçe doğru geliyordu ve yorulmuştumda. Güneşi kucaklayarak odasına götürdüm ve Talha'ya da destek olarak yatağına götürdüm. Dağılan ortalığı topladıktan sonra biraz televizyonun karşısında oturup kanalları dolaştım.
Uykudan uyanan Talha'yı görünce rahatsız ettiğimi düşünerek televizyonu kapattım.~Toprak~"Kusura bakma uyandırdım mı?"
~Talha~"Hayır hayır. Fazla içtim galiba midem bulandı. Lavaboya kalktım."
Talha lavaboya gittiğinde arkasından Güneş'te aşağıya inmişti. Beni hiç görmeden dolaba ilerledi ve dolaptaki şişeyi alarak suyu kafasına dikti.
Arkasını dönüp tam gidecekken ona bakan beni gördü ve yanıma gelip oturdu.
Yüzünü bana dönerek dik dik baktı ve yüzümü ellerinin arasına alarak sıktı.~Güneş~"Yıllardır sana olan hislerimi anlamayacak kadar aptalken doktor olmayı nasıl becerdin?"
Söylediği sözler karşısında biraz afalladım be yüzümde olan ellerini tutarak kendimden uzaklaştırdım.
Bana kırılmış gibi bakıyordu. Ani hareketiyle yüzümü kendine çekerek dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Hoşuma gitmemişti ve bunu yapmamalıydı. Kendimden uzaklaştırdım ve ayağa kalkarak kızmaya başladım.~Toprak~"Bu yaptığını sarhoşluğuna veriyorum ama tekrar olmasın Güneş. Ve şunu bilmeni isterim ben kızlardan hoşlanmıyorum."
Hızla olduğum yerden ayrılırken şaşkın gözlerle bize bakan Talha'yı gördüm ve birşey demeden odama çıktım.
Evet kızlardan hoşlanmıyordum. Çünkü gay'dim. Henüz hiçbir erkekle çıkmadım yada birlikte olmadım ama bunu anlamamı sağlayan şey Ateş'e olan sevgimdi. Aradan yıllar geçmesine rağmen, ona kırgın, kızgın olmama rağmen seviyordum onu. Beni böyle hapsettiği için memnun olmalıydı.
::::::::::::::::::
Bugün Talha ile birlikte ameliyata girecektik. Genelde birinci asistan hep o olurdu ama bugün bendim. Bu ameliyatı daha önce ben gerçekleştirmiş olduğum için bu sefer Talha yapacaktı.Sorunsuz geçtiğini düşündüğüm ameliyat yanıma hızla gelip tokat atan profesörle yüz yüze kalınca sorun olduğunu anlamıştım.
~Profesör~"Zeki olsan, başarılı olsan ne işe yarar. Hastanın içinde nasıl gazlı bez unutursun? Ya Talha bunu fark etmeseydi. Diplomanı kaybetmek istemiyorsan hemen istifanı veriyorsun ve hastanemden ayrılıyorsun. Hata yapan birine hastanemde ihtiyacım yok. Gay olan birine de ihtiyacım yok. Hastalarımıza kötü örneksin."
Neler olduğunun hiç farkında değildim. O gazlı bezi unutanın ben olmadığıma yüzde yüz emindim. Benim hatam değildi ama bana inanmıyordu.
Hastanedeki herkes benim gay olmam hakkında konuşuyordu. Bunu bilen sadece Talha ve Güneş'ti ama Güneş bizim binadan değildi. Olduğum yerden hızla ayrılarak dinlenme odasındaki Talha'nın yanına gittim.
Sinirden olduğu yerden kaldırarak yüzüne yumruk attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ SONBAHAR 《B×B》
General Fiction"Sana karşı olan bağlılığımı hiçe sayarak bırakıp gittin. Şimdi de gelmiş bana yanımda kal mı diyorsun?" "Sana ihtiyacım var ayçiçeği." "Ben artık ayçiçeği değilim ve sende benim güneşim değilsin."