1-BÖLÜM/✦YENİ GELENLER✦

1.3K 170 123
                                    

Aşklarım, sizi şu kısacık zamanda bile o kadar özledim ki! Aklımdakileri satırlarla buluşturmak, satırlarımı da sizlere aktarmak için çabaladım, durdum her gün.

Ve şimdi, içime oldukça sinen, bölümde stokladığım bir hikayeyle geldim sizlere. Umarım bu hikayemi de Şeytana Vurulan Kadın'ımız kadar seversiniz. Bu arada, Şeytana Vurulan Kadın demişken! O da çok yakın bir zamanda gelecek. Yolda. Sizlere en iyi ve en güzel şekilde gelmek için çabalıyor. Kısa bir süre sonra sizlerle olacak. :)

Daha fazla uzatmadan hikayeye geçelim. Vote ve yorum atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum!

Multimedya'da da Alis'ciğimin yaptığı tanıtım videosu mevcut. Ona da bakmayı unutmayın. Çok kalp!

Kural bir; affetmek yok sersem.

Kural iki; seni sevmeyen birine kalbini verme.

Kural üç; kimseye ederinden fazla değer verme.

Kural dört; kendinden başkasına güvenme.

Kural beş; kendini asla küçük görme. Sen yürüyen bir evrensin!

Yazdığım kural listesinin başına bir de devasa harflerle not düştüm, "UNUTMA; DAHA YOLUMUZ UZUN!" Kalemi çaprazımdaki metal kavanoza koyarken defterimi de kapatıp çantama attım. Bu yazdığım kuralları asla unutmayacaktım. Dün gördüğüm kalp kırıcı manzaradan sonra kimseye beklediğini vermeyecek ve normalinden kat be kat güçlü duracaktım. Siyah, deri baget çantamı omuzuma takıp masanın üstünde duran telefonumu da deri ceketimin cebine koyup fermuarını çektikten sonra odamın kapısını açıp çıktım. Gözlerimi yumdum ve derin bir nefes aldım. Birazdan tutulacağım teselli yağmuruna hazırlanmaya çalıştım. Ben bunları düşünürken beni bölen ise, beklediğim o sesti.

"Melina? Odandan çıktın mı bebeğim?"

Alisya'nın ardından Nazrin'de seslenmişti. "Hadi gel de biraz dertleşelim, güzelim!'

İç çektim. Şimdi ne dertleşecek ne de olanları yeniden hatırlamak isteyecek moddaydım. Topuklu botlarımın çıkardığı sesler eşliğinde salona ilerledim. Alisya ve Nazrin'in oturduğu çift kişilik koltuğun karşısındaki bizim tabirimizce, 'sorgu koltuğu' olan koltuğa oturdum. Gözlerimi önce Alisya'nın daha sonra ise, Nazrin'in üstünde gezdirdim. Bu sırada onlar da beni süzmekle meşguldü.

Derin bir nefes aldım ve konuştum. "Biliyorum, merak ediyorsunuz. Neler hissettiğimi, ne hâlde olduğumu ya da nelere kafa yorduğumu..." İkisi de dediklerimi, sessizce başlarını sallayarak onayladılar. Ben de devam ettim. "Ama ben ne olanları konuşmak istiyorum ne de sizden bir teselli bekliyorum. Ben yeterince düşündüm taşındım. Bu olanlardan sonra oturup diğerleri gibi günlerce salya sümük ağlayarak çikolatalar eşliğinde salak saçma romantik filmleri izlemek yerine eskisinden de güçlü duracağım. Kimsenin beni ezmesine, hor görmesine izin vermeyeceğim."

Benim bu sözlerimin ardından Alisya doğruca lafa atıldı. "İşte benim kızım be! Ben de senden bunu bekliyordum zaten!"

Alisya'nın coşan alevlerini bir kova suyla çarçabuk söndüren ise Nazrin olmuştu. "Az önce öyle demiyordun ama? 'Şimdi biz bu kızı depresyondan nasıl uzak tutacağız?!' diye kırk takla atıyordun karşımda?"

Alisya, Nazrin'in kolunu alttan alttan cimciklerken bir yandan da durumu toparlamaya çalışıyordu. "Neler diyorsun öyle canım arkadaşım? Ben asla öyle şeyler söylemedim. Ben burada, canımız, bebeğimiz, kardeşimiz, Melina'mıza bu zor günlerinde nasıl destek olabiliriz? Onu bu zorlukların içinden nasıl çıkarabiliriz? Diye düşünüyordum."

KADER KARTLARI : FLUSH ROYAL [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin