Bu bölüm yüzünden canınız yemek yemek çekebilir şimdiden özür dilerim :'( ve bölüme koyacağım medyaları bulmama yardımcı olduğu için nabizyok sana buradan tekrar teşekkür ederim <33
"Güzelsin ama garipsin de diye
Düşünmüştüm seni ilk gördüğümde
Elinde kartpostallar üstünde
Kan çiçekleri vardı sanki teninde.""Soğuksun çünkü kırılgansın diye
Düşünmüştüm seni ilk gördüğümde
Elinde gitarın üstünde
Gökkuşağı vardı gözlerinde."•
Perşembe 01.45
Mekanın her yerini dip köşe paspaslarken suratımda bir gülümseme vardı. Hatta deli gibi gülmek istiyordum ama tutuyordum kendimi. Bir insan yer paspaslamaktan bile mutlu olur muydu? Galiba canlı örneği bendim. Resmen bir işim vardı şu an ve bu bile benim için dünyalara bedeldi. Bir an düşününce aslında bunun acınası bir durum olduğunun farkındalığıyla suratım asıldı. Anlık değişen duygularıma yetişemiyordum ben artık. Hayatım ve hatta bu hayattaki tek değerli varlığımın hayatı benim bir iş sahibi olmama bağlıydı. Ne acı bir durum.
Az önceki mutluluğumdan eser kalmadığında oflayarak masaların altını güzelce silmeye devam ettim. Kapanış saati gelmişti ve mekanın temizlenmesi gerekiyordu. Bir düzen oluşturulmuştu ve her çalışan sırayla kapanışa kalarak bu işi hallediyordu. İşe yeni başladığım için ben de bu düzenin bir parçası olmuştum artık. Burada henüz ikinci günüm olsa da alışmıştım ve çok da zorlanmıyordum.
Sildiğim parlak zemine bakarken yaptığım işten memnun kalmıştım. Elimden de her iş geliyordu yani,asıl beni işe almayanlar ellerinden kaçırdıkları için yas falan tutmalılardı bence. Tabi bu sadece bir öneriydi. Kendi saçma düşüncelerime gülerken omuzumla boynum arasında hissettiğim elle irkildim.
Arkamı döndüğümde Balkır'ın varlığını görmüştüm.
"Bırak artık hadi." dediğinde onaylarcasına salladım kafamı. İşim bitmişti zaten. "Yapabilmiş miyim?" diye sordum onay beklercesine. Onun beğenisine ve onayına ihtiyaç duyuyordum sebepsizce. "Olmuş ama suyunu daha çok sıkarsan daha çabuk kurur. Dikkat et tamam mı?" Anında hızlı hızlı salladım kafamı. Evet yerler biraz ıslak kalmış gibiydi ama bir dahakine daha iyisi olacaktı. "Kasayı kilitleyeceğim sonra kapatırız mekanı."O arka tarafa doğru gittiğinde elimdeki paspası temizlik odasına götürdüm ve geniş alana ilerledim tekrar. Aytun ceketini giymiş yerinde zıplıyordu.
"Ne yapıyorsun?" diye sordum gülerek. Tavşan gibi gözüküyordu. "Soğuk sanki. Sen üşümüyor musun?" dediğinde iki yana salladım kafamı. Üstümde ceketim vardı ve üşüyor gibi değildim. "Hasta olacağım galiba ya." dedi surat asarak. Ona sarılmak istiyordum. Ona sarılmak nasıl bir duyguydu? Birisine sıkıca sarılmak ve güç bulmak nasıl bir duyguydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lumière | bxbxb
Short Story"Karanlığın içinde bir ışık parlıyor,artık yalnız değilsin Akay." gay kurgu,threesome