yirmi sekiz

20.1K 1.1K 820
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pazar 21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pazar 21.38

Sahnenin merdivenlerinden hevesli adımlarla inerken yüzümde bir gülümseme vardı. Uzun zaman olmuştu burada şarkı söylemeyeli. Aslında...Bunu son zamanlarda pek istemiyordum. O sahne öz güvenim tamamen kırılmış ve parçalara ayrılmıştı. Buraya geldiğim ilk gün kendime nasıl güvendiğimi hatırlıyordum ve bu daha çok üzüyordu beni. Şimdi sadece kendimi rezil edeceğimi düşünmeye başlamıştım.

Bu gece Balkır ve Aytun'un ısrarlarıyla birlikte yine kendimi sahnede bulmuştum. Balkır kendime olan güvenimin yerine geleceğini ve daha iyi hissedeceğimi söylemişti. Doğruydu. Şu an yenilenmiş gibi hissediyordum. Gerçekten yenilenmiştim. Yapabiliyordum işte, ben korksam da kaçsam da oluyordu bir şeyler. Aradan geçen zamanda birçok şey değişmişti. Tek bir şey dışında, ben yine en güzel şarkılarımı Aytun ve Balkır için söylüyordum.

Bu sahneye ilk çıktığım gün sürekli gözlerimin önüne geliyordu. Bir an bile olsun çıkmıyordu aklımdan. Nasıl çıkabilirdi ki? Sanki...Sanki çok uzun zaman olmuştu. Yıllardır Aytun ve Balkır'ın hayatındaymışım gibi hissediyordum. Birlikte yılları da ilerletecek miydik? Bunun düşüncesi bile içimi kıpır kıpır yapıyordu. Balkır, Aytun ve ben. Aradan geçen yıllar bize eşlik ediyor. Böyle bir şey olabilir miydi? Buna o kadar çok inanıyordum ki aksi mümkün değildi. Bir ömürü birlikte yaşamak...Gerçekten yaşamak.

Kuruyan dudaklarımı ıslatmak için bar tezgahına ilerleyerek su istedim. Bakışlarım her zaman oturdukları yerde oturarak beni izleyen Aytun ve Balkır'a kaydığında derin bir nefes aldım. Balkır'ın gözleri gözlerimle buluşurken bana göz kırpmış ve kendine has gülümsemelerinden birini yerleştirmişti dudaklarına. Şimdi böyle onlara uzaktan bakarken nasıl bir tablonun içersinde olduğumuzu görebiliyordum. Benim yerim de orasıydı ve bu değişmeyecekti.

Tahmin bile edemezdim. Hayatımın bu noktaya geleceğini, Aytun ve Balkır'ın hayatında bir yerim olacağını tahmin bile edemezdim. Şimdi üçümüzü birbirinden ayrı düşünemiyordum bile. Öncesi veya sonrası değildi beni mutlu eden, şu andı. Birlikte olduğumuz her an, ya da kalplerimizin aynı attı attığı her saniye. Bu huzur üçümüzün arasında dağılıyor ve yetiyordu. Saf duygular her yerdeydi. Sevgimin derecesi yoktu. İnsan kendi duyduğu sevgiden bile korkar mıydı? Hastalıklı bir sevgi değildi bu. Belki çok zorluyordum onları...Düştüğüm durumlarla üzüyordum. Yine de bazı duygular etkisini yitirmişti mesela. Artık bir yük gibi hissetmiyordum kendimi. Sevmek insana yük olmazdı ki...Hiçbir zaman olmazdı, bizim için öyle bir şey mümkün değildi.

lumière | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin