yirmi beş

19.6K 1.1K 563
                                    

"Mutlu olmak zordur derler,
kötü günler görmeden."

Perşembe 09

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Perşembe 09.28

Gözlerim yavaş yavaş açılırken hissettiğim sıcaklıkla üzerimdeki pikeyi aşağı kaydırdım. Havalar iyice ısınmaya başlamıştı ve bu sıcaklık iyice kendisini hissettiriyordu. Öyle ki üzerimizde sadece iç çamaşırlarımızla yatmayı tercih etmiştik. Uyku sersemliği vücudumu terk ederken tamamen araladım gözlerimi. Bu odanın güneş görüyor olması beni mutlu ediyordu. Her sabah aydınlık bir görüntü karşılıyordu beni.

Balkır'ın hala uyuduğunu görerek gülümsedim. Bacakları yine benim bacaklarımın üzerindeydi. Bu şekilde uyumayı seviyordu. Bazen ağırlığı bana fazla geliyordu ve bu sefer ben bacaklarımı onun üzerine atıyordum. Esmer teni güneşin vurmasıyla bir manzara sunuyordu sanki bana. Günlerdir tıraş olmadığı için sakalları uzamaya başlamıştı. Bugün büyük bir mutlulukla tıraş olacağını biliyordum. Sakallarının uzun olmasını sevmiyordu. Yine aynı çatı altında olmanın verdiği huzurla yeniden eskiye dönecekti.

Belimin üzerinde kıpırdanan parmaklarla Aytun'a kaydı bakışlarım. Uykusunun ağır olması tam olarak şu an beni mutlu ediyordu çünkü onlardan önce kalkmak istiyordum. Aytun'un alnına dökülen saçlarını geriye doğru taradım ve yüzünün ferahlamasını sağladım. Terlemeye başlamıştı. Kusursuz yüzü açıklığa kavuştuğunda uzun kirpikleri yüzünü gölgeliyordu. Yüzündeki ifade huzurluydu. Bu bile mutlu ediyordu beni. Tek bir mimik, insanı nasıl bu kadar mutlu edebilirdi? Ediyordu işte. Şimdi yine üçümüz aynı sabaha uyanmışken her şey mutlu edebilirdi beni. Dudaklarımda küçük bir gülümsemeyle yavaşça doğruldum ve sessiz bir şekilde kalktım yataktan.

Üzerime bir şort bir de tişört geçirerek odadan çıktım ve lavaboya girerek yüzümü güzelce yıkadım. Daha sonra sessiz adımlarla mutfağa ilerledim. Bugün kahvaltıyı ben hazırlamak istiyordum. Yapabileceğim çok fazla şey yoktu ama deneyecektim işte. Kendi ellerimle bir şey hazırlamak düşüncesi mutlu ediyordu beni. Belki...Onlar da mutlu olurdu. Küçük bir şeydi ama yapmak istiyordum.

Dün gerçekten zor bir gündü. Ağlamaktan şişen gözlerimin hala yerini koruduğunu anlamak zor değildi. Sanki kalbimin ortasında bir ağırlık vardı ve Aytun'un tamamen iyi hissettiğini görmeden geçmeyecekti. Saatlerce konuşmuştuk. Üniversitenin ilk zamanlarında aldığı psikolojik destekten bahsetmişti. Daha Balkır hayatında bile değildi. Yıllarca kendisini yakan anılarla tek başına yaşamıştı.

Yerinde duramayarak olduğu yerde neşeyle zıplayan Aytun. Her zaman heyecanlı. Dudaklarının arasından çıkan kelimeler kulağa melodi gibi geliyor. Parlayan gözleriyle bana bakıyor ve dudaklarında insana yaşam enerjisi veren bir gülümseme var. Yanında olduğum an ruhundan ruhuma bir huzur yayılıyor.

lumière | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin