anne etkisi↝12

3.3K 353 149
                                    

 Ders çalışmayı unutmuşum şaka gibi! Ve sürekli dağılan dikkatim bana hiç yardımcı olmuyor... Bana iyi gelecek tek şey Berra ve Barış'tı bende koştum onlara:') 

Tarkan- Ölürüm Sana♡

Üzerime giydiğim askılı çiçekli elbise ile aynadan kendimle bakışırken yüzümü ekşittim. Niye giymiştim ben bu elbiseyi! Altı üstü Barış ile buluşacaktım. Gözlerimi sinirle devirip kendime kızdım. Abartmıştım, fena abartmıştım. Üzerimdeki elbiseyi askılarından tutup çıkartırken gözlerimi duvardaki saate çevirdiğimde çıkmam için son yirmi beş dakikam kaldığını gördüğümde ofladım. Tam bir saat önce dolabımın karşısına dikilip aval aval kıyafetlerime bakmıştım ardından birkaç tane seçenek bulup denemeye karar vermiştim ama bir sonuç elde edememiştim. Beceriksizdim bu konularda.

Elbiseyi çıkardığım askısına geri astıktan sonra dolabımdan siyah kot pantolonum ve siyah kazağımı elime aldım. 'Cenazeye mi gidiyorsun?' diyen iç sesimi boş verip üzerimi giyindikten sonra saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Birkaç tane makyaj malzemesinin olduğu makyaj kutumu elime aldım ve ne yapabileceğimi düşündüm. Makyaja karşı hep ön yargılı olmuştum ve hiç pişman değildim. Elimdeki makyaj kutusunu yerine koyduktan sonra kendime kızdım. İnsanlara kendimi beğendirmek için eziyet etmeye niyetim yoktu. Beni beğenen böyle beğensindi. Hem beğenmek ne alakaydı canım?! Alt tarafı bir arkadaşım ile buluşacaktım. 

Sırt çantamın içine cüzdanımı, su şişemi, peçetemi ve gerekli olabileceğini düşündüğüm ekstradan birkaç şeyi daha koyduktan sonra çantamla beraber aşağı indim. Mutfakta olan anneme son kez görünmek için mutfağa ilerledim. Mutfağa girdiğimde annem bana dönmüştü, elindeki bez ile elini kurularken defalarca kez sormamış gibi tekrar sorular sormaya başladığında durması için elimi kaldırdım.

"Annecim merak etmene gerek yok sana anlattığım gibi Barış ile işaret dili kursuna gideceğiz. Kayıt olacak sonra da geri döneceğim. Çok geç kalmayacağım."

"Ay Berra! Senin için böyle bir şey yapıyorsa kesin sana çok değer veriyordur kızım bu çocuk." diyerek kendi kendine sevinen anneme gözlerimi devirdim. Ayşen Teyze iki olacaktı neredeyse!

"Anne arkadaşım Barış benim."

"Hı hı tabi. İlerde görürüm arkadaşı. Her neyse şimdi git ve güzelce eğlen annecim akşam bana bu sonradan anlattığın o detayları uzunca anlatacaksın. Bu sefer kaçışın yok. Hadi bekletme Barış'ı. Akşama görüşürüz." dedikten sonra masanın üzerindeki telefonumu elime tutuşturup beni kapıya iteklemesi ile şaşkınlıkla evden çıktım.

Durağa yürürken annemin söylemlerini ve imalarını boş vermeye çalıştım. Kafamı karıştırmak istiyorsa istediğini alıyordu. Ama hayır onların bu imalarına kulak asmayacaktım. Arkadaşça bir randevuydu bu! Kim ne düşünürse düşünsün.

Otobüsten inip Barış ile buluşmak için anlaştığımız meydana ilerledikten sonra pantolonumun cebindeki telefonu çıkartıp Barış ile olan mesaj sayfamıza tıkladım. Bir yandan titrediğimi belli etmemeye çalışırken Barış'a geldiğimi belirten mesajı attım. Annem beni itekleyerek evden çıkarttığı için ceketimi almayı unutmuştum ve her an soğuktan ölebilirdim. Birde askılı elbise giymeyi düşünmüştüm beş saniye boyunca! Bildirim sesini duyduğumda gelen mesaja tıkladım.

Barış; Karşıda böyle simsiyah giyinmiş cenazeye gitmek için belediye otobüsü bekleyen bir hanımefendi var işwellrwerşlwşierlşiwlrişlşie

Barış; Lütfen bana onun sen olduğunu söyleme Berra

Berra; Neden?

anne etkisi | yarı text ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin