Yüzüme vuran yoğun güneş ışığıyla gözlerimi açtım.
Uyuya kalmıştım.
Bulunduğum pozisyon hem beni tatlı bir strese sokuyor hem de rahatsız ediyordu.
Rahatsız etmesinin nedeni Louisle uyuya kalmamdı.
O kafasını göğsüme dayamış ve belime sarılıyordu, bende onun boyna sarılmıştım ve kafamı kafasının üzerine dayamışım.
Bir elimde onun yanağındaydı.
Bazen keşke onun sevgilisi olmasaydı diyorum.
Ama sonra pişman oluyorum çünkü Lulu hem çok tatlı bir kız hemde Louisle birbirlerini gerçekten seviyorlar.
Uyandığım için hareketlenince o da uyanmaya başladı.
Kafasını göğsümden kaldırmadan bir eliyle gözlerini ovuşturmaya başladı.
Louis (i) : Günaydın.
Y/n (i) : Günaydın. Saat kaç?
Louis kalkıyor ve telefonunu eline alıp saate baktı.
Saat 07.55
Louis (i) : Ödeştik.
Y/n (i) : Ne? Ne konuda ödeştik?
Louis (i) : Sende benim üzerimde uyumuştun. Bende şimdi senin üzerinde uyumuşum. Ödeştik.
Yüzüne bakıp gülümsedim.
Uyandığı zamanki sesi çok güzeldi.
Normal sesinden daha farklı ve kalındı.
Neden bilmiyorum ama bu sesiyle her bİr şeyler söylediğinde kalbimin atışları hızlanıyor.
İkimizde saat 8'e geldiği için kalkıp odalarımıza geçip hazırlanmaya başlıyoruz.
Aynı odada kaldığım oyuncu (i) : Gece kalktığımda yatağında yoktun. Neredeydin?
Y/n (i) : Uyuyamadım bende camlı alana gittim.
Hazırlanıp set alanına gittik.
Çekimler ve set ortamı aynı. Hala bir değişiklik yok.
Çekimlerimiz yapılıyor, üzerimizi değiştirip başka sahnenin çekimleri alınıyor.
Sıkıldıkça fotoğraf ve saçma saçma videolar çekiyoruz.
Louis'in bugün Luluyu ararken ve onunla mesajlaşırken gördüm birkaç kere.
Onu Luluyla her konuştuğunu gördüğümde içimde buruk bir mutluluk hissediyorum.
İlişkileri için çabaladıkları belliydi ve Louis'in beni dinleyip onunla az da olsa biraz daha çok ilgilenmeye başlaması beni hafif mutlu ediyordu.
Ama aynı zamanda kalbim parçalanıyormuş ve karnımdaki kelebekler tek tek ölüyormuş gibi de hissediyordum.
Tekrar sahnem olduğu için üzerimi değiştirmeye gittim.
Bu seferki kıyafet diğerlerine göre çok daha şıktı.
Kırmızı ve bir sürüde dantel işlemesi vardı. Bu elbiseyi çalmak istiyorum.
Ayakkabılar ise yine dizlerime kadar uzanan, siyah renkli, eski tip, hafif topuğu olan bir ayakkabıydı.
Üzerimi değiştirip çekim yapılacak alana doğru ilerlemeye başladım.
İlerlerken Louisi gördüm.
Benimle ters tarafa doğru yürüyordu.
Yanımdan geçerken...
Louis (i) : Bu üzerindekiler sana diğerlerinden daha çok yakışmış güzellik.
Gülümseyip yoluma devam ettim.
Güzellik?
Kelebekler yine canlanıp karnımda uçmaya devam etmeye başladılar.
Bu günde bir şekilde bitti.
Gece de tam anlamıyla uyuyamadığım için saat ne kadar erken de olsa çok uykum geldi.
Saat 20.33
Bugün erken bitirdiler çekimi.
Yarın okul olduğu içinmiş. Bir gün okula gidip ertesi gün sete gelecekmişiz okul zamanı.
Biraz yorucu bir program.
Ama ben bunları göze alarak buraya gelmiştim zaten.
Y/n : Sinem?
Sinem : Y/n, hadi üzerini değiştir de eve gidelim.
Gidip üzerimi değiştirdim ve eve gitmeye başladık.
Y/n : Daha iyisin galiba.
Sinem : Evet evet. Şükür bitti.
Yol boyunca sohbet ettik ama ben ona gece olanlardan bahsetmedim.
Çünkü istemedim.
Sinemi çok seviyorum ama ben herhangi bir erkekle arkadaşça bir şey yaşadığım zaman beni anında gelin yapıyor.
Şimdi de bu kişi Louis olunca daha çok abartacağını biliyorum.
İkimizde çok yorgun ve üşengeç oluğumuz için dışardan hamburger söyleyip yedik.
Çok acıkmıştım.
Saat 23.13
Sinem : Sen yatsana.
Y/n : Neden?
Sinem : Yarın okulunun ilk günü, ve burada okul saat 8.40 geçe başlıyor. Türkiye'deki gibi 9 da başlamıyor. Saat 8 de hazır ol.
Y/n : Harbi bak okul demişken benim sınıfım belli mi?
Sinem : Evet sana yardımcı olsun diye müdürle konuştum ve seni Louis il aynı sınıfa koydurttum. Zaten onun sınıfında da 2 kişi eksik varmış. Louisle gidersin sınıfına.
Y/n : Direk hangi sınıf olduğunu söyleseydin ya. Bana bu kadar açıklama yapmak zorunda kalmazdın.
Sinem : Uff hangi sınıfta olduğunu unuttuğumu söylemek istemedim y/n, hadi git yat uyu!
Beni odama gönderdi.
Saat 8 de hazır olmam gerektiği için saat 6.40 a alarm kurdum.
Okul için çok stresli ve çok heyecanlıyım...
