Evlerinin kapısının önüne geldim ve kapıyı çaldım.
İssie (i) : Sonunda geldin Türk kızı, içeri gir.
Y/n (i) : Nerede?
İssie (i) : Yukarda, odasında.
Y/n (i) : Hala çıkmadı mı?
İssie (i) : Hayır.
Yukarı odasının kapısının önüne geldim.
İssie ve Millie ben gelince aşağıya indiler.
Kapısını tıklatıp açmaya çalıştım.
Louis (i) : Beni artık rahat bırakır mısınız!
Y/n (i) : Louis, kapıyı açar mısın. Y/n ben.
Kapıyı açtı ve beni odasına aldı.
Gözleri ve dudakları ağlamaktan şişmiş.
Burnu ve yanakları kıpkırmızıydı.
Beni içeri aldıktan sonra kapıyı kapatıp tekrar kilitledi ve yatağa oturdu.
Y/n (i) : Louis, anlatmak ister misin?
Louis (i) : Neyi? Belli ki biliyorsun ayrıldığımızı işte neyi anlatıyım ben sana!
Y/n (i) : Neden ayrıldı senden, söyledi mi nedenini?
Louis (i) : Söyledi, ama anlayamıyorum. Neredeyse 2 yıl olacaktı.
Y/n (i) : Neden ayrılmış?
Louis (i) : Söyleyemem.
Dedi ve ağlamaya başladı.
Neden söyleyemezdi ki?
Ama söylemesi için üzerine gitmeyeceğim, ben buraya ona destek olmaya geldim, sorguya çekmeye değil.
Ama onun ağlaması beni çok üzüyordu.
Kalbim ağrıyor,
Hem Louis'i hıçkıra hıçkıra ağlarken gördüğüm için, hem de hoşlandığım kişiye aşk acısını atlatmasında yardımcı olmaya çalıştığım için.
Onu azda olsa mutlu etmem lazım.
Ve ben ne yapacağımı biliyorum.
Louis yatağın üzerinde oturmuş, dirseklerini dizlerine koyup yüzünü kapatmış ağlıyor.
Önüne geçip dizlerimin üzerine oturdum.
Ellerini yüzünden çektim ve ellerini tuttum.
Sette ağlayan Elizabeth e söylediği cümleyi söyledim alayla.
Y/n (i) : "Prensim. Üzmeyiniz böyle kendinizi. Bir şekilde halledeceğiz. Silin o gözyaşlarınızı. Sizin ağladığınızı görmek kalbimi ağrıtıyor."
Louis söylediklerimi duyduktan sonra gülerek
Louis (i) : Sen benim film repliğimi mi kullandın?
Dedi ve ellerimden tutup beni yatağa, yanına oturttu.
Suratına bakıp gülümsüyordum.
Ama hala gözleri doluydu ve gülümsese de gözlerinden yaşlar akıyordu.
Suratını ellerimin arasına aldım ve gözyaşlarını silmeye başladım.
O da bir elini belime koydu.
Diğer elini de omuzuma koyup ensemle boynuma dokunmaya başladı.
Louis (i) : Tanıdığım en iyi insansın. Lütfen beni asla bırakma.
Dedi ve bana yaklaşmaya başladı.
Beni öpeceğini biliyorum.
Ne kadar söylediği sözler ve bir eliyle boynum ve enseme hafifçe dokunup diğer eliyle de belimi sıkıca kavraması benim karnımda kelebekler uçuştursa da buna izin veremezdim.
İnsanlar aşk acısı çekerken hatalar yapabilir.
Louis de şuan bir hata yapmak üzere. Ben ondan hoşlanıyorum ama o benden hoşlanmıyor.
Sevgilisinden de yeni ayrıldı.
Bu yüzden izin veremem.
Hemen onun boynuna sarıldım.
İç çekti ve oda bana sarıldı.
Daha çok ağlamaya başladı.
Kafasını omzuma gömdü.
Saçlarıyla oynamaya başladım.
Louis (i) : Teşekkür ederim.
Onun için çok üzgünüm. Ve bir o kadarda Luluya kızgınım.
Gayet güzel giden bir ilişkiyi birden bitirmek mantıklı bir hareket değil.
Y/n (i) : Daha iyi misin?
Louis bana sarılmayı bıraktı, ama suratıma bakmıyordu.
Elleri ile oynayıp ellerini izliyordu.
Belki de beni öpmeye çalıştığı için utandı.
Ellerimle yüzünü kaldırdım.
Köpek yavrusu gibi suratıma bakıyor.
Benim de gözlerim doldu. Onu o halde görmek bana fazla geldi.
Y/n (i) : Benim artık gitmem gerek, yarın çekim var ikimizin de erken kalkmamız lazım. Bir şey istersen beni arayabilirsin.
Kafasını onaylarcasına salladı.
Son bir kez sarıldım ve yanağından öpüp odasından çıktım.
Kapıyı kapatmadan dönüp ona baktım.
Y/n (i) : Ağlamayı kesip uyuyacaksın. İyi geceler.
Kapıyı kapatıp iç çektim.
Çok mutsuz ve acı çekiyor gibiydi.
Onun suratındaki mutsuzluğu ve acı çektiğini görmek beni çok üzdü ve neredeyse ağlayacaktım.
Aşağı indim.
Bütün ailesi oturuyordu.
Bay Partridge (i) : Sana bir şey anlattı mı?
Y/n (i) : Hayır, bende sizin gibi sadece Lulu'nun ondan ayrıldığını biliyorum.
Millie (i) : Luluyu anlayamıyorum. Birde herkese onu ne kadar sevdiğini söylerdi.
Bayan Partridge (i) : Biraz daha otursana.
Y/n (i) : Yok teşekkürler. Yarın çekim var sonuçta, erken kalkmam lazım. İyi akşamlar.
Dedim ve evlerinden çıktım.
Yolda onun yüzüme bakışını düşünmekten kendimi alı koyamıyorum.
Çok acı dolu, mutsuz, çaresiz bir bakışı var.
O yüzü ve bana teşekkür edişi aklıma geldikçe daha çok üzülmeye başlıyorum.
Gözümden 2 damla yaş akıyor.
Bir insanın hoşlandığı kişiyi bir kız yüzünden bu halde görmesi çok kötü bir his.
Kalbim parçalanıyormuş gibiyim.
Ama konu ben değilim, benim ağlamam saçma bir platonik olayı.
Umarım Louis yarın çekimlerde daha iyi olur...