●●●●●●●●●
Sonunda öğle arası olmuştu İrem'le kantine girdiğimizde direk sıraya girip yemek için bir şeyler aldık. Kantinde boş bir yer aradığımda yakuşuklu domuzla göz göze geldim. Bakışlarımı kaçırdığımda bana salak salak el kol hareketleri yapıp "Deren" diye seslenen Enes'e göz devirip onu tanımıyormuşum gibi davranıp İrem'le yan masaya geçtik. Benim anlamadığım Enes'in o domuzun oturduğu masada ne işi olduğuydu. Nerden tanışıyorlar ki? Kantinde ki tüm gözler Enes'in de bulunduğu 5 kişilik o gruptaydı. Yakuşuklu domuz içlerinde lider gibi duruyordu. Sert ve umursamaz bakışları kızların ilgisini çekiyordu. Hayır benim ilgimi şuanlık önümde ki karışık tost çekiyordu. Zaten Irem çok aç olmalı ki şuanlik tek yaptığı büyük bir iştahla tostunu yemekti.Ben rahat rahat tostumu yerken kapıdan giren bir grupla tüm gözler oraya döndü. Aralarında Enes'in sınıfına girdiğimde bana yeni diyen o sarışın çocukta vardı. Sarışın çocuk onların başı gibiydi o önde 4 arkadaşıda 2 adım arkasında geliyordu. Gözlerim yakuşuklu domuza kaydığında gerilmiş olduğunu gördüm. Kırmızı görmüş boğa tabiri nasıl uyardı bilemiyorum Lâkin sarışın çocuğu sevmediği bariz ortadaydı. Hoş bende gıcık kapmıştım o çocuğa karşı. Çok itici bir tipe benziyordu.
Yanımdan geçerken bana göz kırpmıştı. Bu hâline göz devirdim. Kendini havalı veya yakışıklı falan mı sanıyordu.
Eneslerin diğer tarafında ki masaya kurulduklarında bu iki grup arasında nefret bakışları peydah olmuştu. Neydi bunlar iki ayrı birbirine düşman çete miydi? E ama yuh yani film mi çekiyoz burda yönetmen nerde kestik desin ben bu sahneyi hiç beğenmedim.
Sarışın çocukla göz göze geldiğimden ayağa kalktığını görünce
"Kanka ben bi lavaboya gidip geliyom" Irem sadece kafa sallamakla yetinmişti. Hızla ayaklanıp çıkışa yöneldim. Çünkü bakışlarından anlamıştım. Benim masama gelecek gibi bir hali vardı bu sarışın çocuğun. Ve ben okulda dikkat çekmek istemiyordum durduk yere. Bilmiyorum belki de bana öyle gelmişti. Aman herneyse..
Bileğime dolanan eli hissettiğimde arkaya çevrilmiştim. Karşımda sarışın çocuğu beklemiyordum.
" Yeni kız senle tanışamadık. Ben Kutay, Ya sen?" karşımda ukalaca sırıtan çocuğa şaşkınca bakıyordum. Tam bela bir tipti.
" Sanane! " diye tersleyip bileğimi elinden kurtardım. Sesim biraz fazla çıkmış olmalı ki Enes anında yanımda bitmişti.
" Deren bir sorun mu var? "
" Vay demek yeni kızımızın adı Deren" ibnece sırıtıyordu. Fazlasıyla sinir bozucuydu. Bu hâline gülümsedim. Şuanda güzel gülüşümü ona göstermek istemezdim, herneyse yakınına gidip elimi uzattım sıkmasını bekledim. Anında keyifle sırıtıp elini uzattı. Iyice yakınlaşıp kendime çektim ve sonra erkekliğine sertçe dizimi geçirdim. O ara iki büklüm sarışının kulağına "Benden uzak dur piç!" diye fısıldadım. Elimi elinden çektiğimde sanki iğrenç bir şeye dokunmuş gibi hissettim ve istemsizce yüzümü buruşturmuştum. Elimi iğrenircesine eteğime sürttüm. Oldum olası böyle tiplerden nefret ederdim. O ara yakuşuklu domuzla gözlerimiz kesişti. Keyifle dudakları kıvrılmıştı. Film çekiyorduk zaten burda adamda ki keyifli hale bak istemsizce gülümsemiştim bu haline ve ona göz kırptım. Niye yaptım bilmiyorum ama içimden gelmişti herneyse.
"helal işte benim kardeşim" diye bağıran Enes'e dil çıkarıp İrem'in yanına masaya gidip oturdum.
Enes'e hala kızgındım bizi unutup tenefüse çıkıyordu.
"Oha kızım ilk günden napıyon kovdurtcan mı kendini" anne edasında azarlayan Irem'e dönüp dudak büzdüm, yavru köpek bakışlarımı suratıma sabitlemiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Sevme
Novela Juvenil"Beni sevme!" demişti. Evet doğru duydunuz yeni tanıştığım bir çocuktan duyduğum en garip cümleydi bu benim için. Neden bunu söylediğini anlayamamış olmamın şaşkınlığını üzerimden atamamıştım. Dudaklarımın arasından sadece "Neden?" diye bir soru çık...