●●●●●●●●
Müdürün odasının önüne geldiğimde iki kere tıklatıp içeriden gel sesini duymayı bekledim. Zaman geçmeden duyduğum gel komutuyla kapıyı açıp içeri girdim. Sandalyenin arkası dönüktü ve bu da istemsizce gerilmemi sağlıyordu.
" Buyrun hocam beni çağırmışsınız" dedim, usulca bana doğru dönen koltukla korkuyla geriye doğru bir adım attım. Karşımda sinsice sırıtan Kutay'ı beklemiyordum. Tam geri dönüp kapıdan çıkacakken içeriye iki çocuk girip kapıyı kapatıp koluma yapıştılar. Tam bağıracakken içlerinden biri sıkıca dudaklarımı eliyle örttü ve konuşmama engel oldu.
" Yeni kız ders vakti geldi ha ne dersin?" dedi ve iğrenç bir kahkaha attı ardından elinde tuttuğu sigarasını dudaklarının arasına koydu. Cebinden çıkardığı çakmakla yakıp derin bir nefes çekip verdi.
"Sence sana nasıl bir ders versem yeni kız?" Sinsice gülümsedi. Daha çok kendi kendine konuşur gibi bir hali vardı. Aynı zamanda sigarasını içmeye devam etti. Koltuktan kalkıp tam karşımda dikeldi. İşaret parmağını yanaklarımda gezdirmeye başladı.
" Acaba nasıl bir ders versem?" gözlerini odada gezdirmeye başladı. Ardından sigarasından bir nefes çekip dumanını yüzüme üfledi. Bu hareketine karşı yüzümü buruşturdum. Hareket edemiyordum aynı zamanda konuşamıyordum bile. Bir anda eli boğazımı sardı. Ne yani beni boğacak mıydı?
" İstesem seni şimdi şuracıkta öldürürdüm!" Boğazımda ki eli sıkılaşmıştı nefessizlikten ölecek gibi hissettim. O ara arkamdaki çocuk elini ağzımdan çekmişti.
" Ama dua et yenisin ve ufak bir cezayla kurtulacaksın yeni kız" dedi, sertçe. Ardından ellerini gevşetti. Ciğerlerime nüfus eden oksijenle azda olsa rahatlamıştım. Ama öksürmelerim vardı. Biraz kendime geldiğimde derin derin nefesler almaya başladım.
" İmdaatt" diye bağırmıştım ki tekrar aynı eller ağzımı kapatmıştı.
" Kimse sana yardım edemez yeni kız" dedi, alayla. İşaret parmağını boynumda gezdirmeye başladı bu sefer.
" Alt tarafı ufak bir ceza alıp çıkacakken, rahat durmayayıp böyle yaparsan daha çok canın yanar yeni kız!" dedi o ara parmağı köprücük kemiğimin üzerinde durmuştu. Lanet olsun bugünde askılı giymiştim.
" Şimdi uslu bir kız ol ve çığlık atmamaya bak" dedi, ardından çocuklara işaret yaptı kollarımda ve ağzımda ki eller sıkılaştı. Ne olduğunu anlamamıştım. Elinde ki sigaradan bir nefes çekip dudaklarından ayırdı. Boynuma yaklaştırdığı sigarayla kan beynime sıçradı! Hayır, olamaz böyle bir şey yapamaz! Olduğum yerde çırpınmaya başladım ama kollarıma dolanan ellerle oldukça zordu. Geriye doğru bir milim bile gidemiyordum. Dudaklarına sinsi bir gülüş yerleştirmişti. Köprücük kemiğimin üzerinde duran parmağını kaldırıp sigarayı tenime yapıştırdı. Tenime değen ateşle acı bir çığlık attım lakin sesim boğuk çıkmıştı. Dudaklarımda ki eller buna engel olmuştu. Sigarayı iyice tenime yapıştırıp öyle sönmesini beklemişti psikopat. Boynumda ki acı tüm bedenime nüfuz etmiş durumdaydı. Göz yaşlarım ardı ardına akıyordu. Bu acı oldukça fazlaydı.
" Şimdi uslu bir kız oluyorsun ve burda olanlardan kimseye bahsetmiyorsun. Yoksa bu sefer ki gibi ucuz kurtulamazsın elimden. Birine bile anlatırsan her kime anlatırsan senle birlikte onunda canını yakarım. Ve sakın şikâyet etmek gibi bir aptallığa kalkışma bir şeyleri ispatlayamazsın bile yeni kız!" dedi,sertçe. Açık açık tehdit etmişti beni. Böyle bir şey yapan, daha kim bilir neler yapardı..
" Anladın mı beni!" diye aniden yüzüme doğru bağırdı. Korkudan usulca başımı salladım. Beni tutanlara bir bakış attı ve anında ağzımda ve kollarımda duran eller çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Sevme
Novela Juvenil"Beni sevme!" demişti. Evet doğru duydunuz yeni tanıştığım bir çocuktan duyduğum en garip cümleydi bu benim için. Neden bunu söylediğini anlayamamış olmamın şaşkınlığını üzerimden atamamıştım. Dudaklarımın arasından sadece "Neden?" diye bir soru çık...