●●●●●●
"Lânet olsunn" evet millet güne böyle sızlanarak uyandım. Sabahın köründe uyandığım yetmiyormuş gibi geride uyuyamıyordum. Uykum kaçmıştı nolur gören duyan söylesin o ucubeye ona ihtiyacım var bıraksın ibneliği gelsin.
Of off yataktan kalkıp lavaboya gidip aynada kendime bakınca lanetler okumaya başlamıştım bile. Formayla uyumuştum ve terden kokuşmuş ve aynı zamanda kırışmıştı anlaşıldı bugün formasız gidecektim neyse işime gelir zaten sevmiyorum hem okulda bir çok kişinin sivil geldiğini de görmüştüm. Forma giymedim diye kızacaklarını düşünmüyorum.
Bak şimdi keyfim yerine gelmeye başladı hızla bir duş alıp çıktım. Dolabımın karşısına dikilip tabi ki de giyecek hiçbir şeyim yok diye ağlamadım. Bende çareler tükenmez bugüne tatlı bir kombinle başlamak daha güzel olur toz pembe bir askılı ve beyaz mini şortumu giydim. Islak saçlarımı kurutup düzleştirdim. Gözlerime uzun uğraşlar sonucu eyesliner çekmiştim. Kirpiklerime maskara sürüp daha uzun görünmelerini sağladım. Dudaklarım için ise çilekli nemlendiricimi sürüp çantamı kaptığım gibi odadan çıktım. Maalesef ki hala erken bir saat olduğundan annem ve babamda uyuyordu. Kahvaltı da yoktu ya off tabi ki de gidip onlara kahvaltı hazırlamicam banane canım ya ben anlamam zaten böyle şeylerden.
Beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip dışarı çıktım. Okulun yolunu da öğrendiğime göre yürüyerek gidebilirdim. Hem daha erken olduğundan yürüyerek tam saatinde orda olurdum. Kulaklıklarımı takıp rastgele bir şarkıya tıkladım ve sabah yürüyüşümü enfes müziklerimle taçlandırmış oldum.
İlerde yakuşuklu domuzun arabasını, evi olarak tahmin ettiğim yerde park halinde gördüğümde istemsizce dünkü anlar gözümün önüne geldi. Pis domuz beni yere düşürmüştü pardon atmıştı. Tabi sonra vicdanı el vermeyip okula kadar götürmeyi teklif etmişti. Tamam ya teklif falan etmemişti kabaca götürmüştü. Valla bu çocuk ömür bitirir.
Arabanın bulunduğu evin önünden geçerken ikinci katın balkon kapısı açıldı ve üst kısmı çıplak bir adet Aras balkona çıkmıştı. Onu görmemiş gibi davranıp yoluma devam ettim. Hem banane ki ondan. Tövbe tövbe o vücutla abdest bile bozdurur. Ya ama söylemezsem içimde kalır burdan bile baklavalarını farketmiştim tabi bundan banane ki.
Ah ah gidiyoruz cehennemin ta dibine diyen Ece seçkinle gaza gelip biraz daha hızlandım. Valla okulda cehennemden farksızdı ya çocukluğumdan bu yanıma kadar bir türlü sevememiştim.
Bileklerimde önce bir sıcaklık hissettim sonra geriye çekilip sertçe bir bedene çarptım. Tabi ki böyle bir şeyi beklemiyordum. Karşımda yakuşuklu domuzu beklemiyordum vayy be ayak üstü bile rüya görüyordum.
" Korkuttum mu? " diye kıvrılan dudaklarına karşılık başımı usulca salladım. Hala anın etkisinden çıkamamıştım. Ellerim onun göğsündeydi ve tişörtünü sıkıca kavramıştım. Neyse ki kendime gelip önce göğsünde ki ellerimi çektim. Sonra omzuna bir tane vurdum.
" Aptal aklım çıktı." sinirle soludum. Bu halime alayla gülümsedi evet gülümsedi ama alay eder bir gülümseme bu ben anlıyorum.
" Sende o kadar kaptırmasaydın kendini müziğe " kıvrılan dudakalarına gözlerim takılmıştı.
" Sen neye bakıyorsun öyle sapık" diyip çenemden tutup gözlerine bakmamı sağlamıştı. Şaşkınlıktan ağzım o şeklini almıştı ona söylediğim lafı unutmamıştı ve beni kendi lafımla vurmuştu.
" Ağzını kapat ağzını " başımı olumsuzca sallayıp ona döndüm.
" Birincisi sapık, ben değil sensin bana kendi laflarımı satma ikincisi beni korkuttun ceza olarak bana kahvaltı borçlusun yakuşuklu domuz "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Sevme
Roman pour Adolescents"Beni sevme!" demişti. Evet doğru duydunuz yeni tanıştığım bir çocuktan duyduğum en garip cümleydi bu benim için. Neden bunu söylediğini anlayamamış olmamın şaşkınlığını üzerimden atamamıştım. Dudaklarımın arasından sadece "Neden?" diye bir soru çık...