3.BÖLÜM
"Ne getireceği belli olmayan yarınlara"
Yurtta kaldığım odam iki kişilikti bir arkadaşım bile olmuştu geceden ayak üstü tanıştığım Zehra ,oda benim gibi tam burslu olarak kazanmıştı bu okulu hemde aynı bölüm psikoloji bölümünü.
Zehra minyon tipli ,kıvırcık saçlı ,al al yanakları olan çok tatlı bir kızdı. İstanbulda yaşıyor olmasına rağmen yurtta kalıyordu sebebini merak etmedim değil belki zamanla çok yakın ikili olursak sorabilirdim.
Aynanın karşısına geçip belime kadar uzanan kumral saçlarımı taramaya başladım.
Okulla yurt arası 10 dakika bile sürmezdi sanırım, zehrayla birlikte yürüyerek okula gittik daha bahçesine bir adım atar atmaz büyülenmiş gibi oldum sanki, kocamannn dı çok güzel di bi sürü öğrenci doluydu bahçesi hiç köydeki okuluma veya Tekirdağ'da okuduğum liseye benzemiyordu.
"Zehra bu okul muhteşem" Zehra okullar açıldı açılalı buralardaymış sınıfında çoğu kişiyle tanışmış çoktan
okula doğru yürümeye başladık zehrayla aynı sınıftaydık zaten.
"Sen daha en önemli şeyi görmedin"
"Neymiş o önemli olan şey?"
"Okulun en yakışıklısını!"
"Ahahahahha"
"Gülme ben ciddiyim çocuğu görmen lazım resmen bir hafta içinde okulun bütün kızlarını kendine aşık etmiş durum da"
"Baksen ismi neymiş peki"
"O..ooo Osmandı galiba yaa"
Gözlerim deli gibi dönmeye başladı,kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı avuçlarım ter içinde kaldı resmen yoo..yok...yoksaaa zehranın bahsettiği osman benim osmanım mıydı olabilirmiydi sahiden.
"Hangi bölümde okuyor peki?"
"Psikoloji oda hatta bizim sınıfta" Adımlarımı hızlı hızlı atmaya başladım zehrayı kolundan çekiştirip sınıfa hemen girmeye yelteniyordum sınıf kapısından içeri girmeden kolaçan ettim içeriyi gördügüm bir kaç kişiye bakarak acaba hangisi osman diye düşünmeye başladım zehra bana doğru bakıp gülerek
"Çok merak ettin demi ahahaha, yok ama sınıfta gelmemiş halaa"
"Hmm anladım."
"Hadi gel yerimize geçelim kapıdan adımını atar atmaz söyleyeceğim ben sana geldiğini" yerimize geçip oturduk ön taraflara da sayılmaz arka taraflara da ortada biryerde oturduk işte osmanı beklemeye koyuldum o sırada aklıma sahii ben zehraya neden osmanın soy ismini sormuyorum ki biliyosa o mu değil mi emin olabilirim.
"Ze...h.." sözümü tamamlayamadan zehra masanın üzerinde duran dirseğimi bi otarafa bi butarafa çeviriyordu...
"Feridee! Bak işte osman giriyo sınıfa" Hızla kafamı sınıf kapısına çevirdim kömür gibi kara gözlerini sınıfın içinde dolandırmaya başlamıştı bile bir eli cebinde diğer eli saçlarının ucunu düzeltmekle meşguldü , peki ya o ben burdayım diye bağıran kaslı kollarına ne demeli,giydiği sihay ceketi uzun boyuna hava katmıştı adeta ,o mu ağır ağır adımlarla yürüyordu yoksa ben mi onu dikatlice incelemekten normal yürüdüğünü anlayamamıştım bilinmez.
Evet işte oturdu direk yan tarafımızda ki sıraya ona bukadar yakın olmak kalbimin hızlı hızlı atmasına neden oluyordu bu gerçekten benim osmanım olmasa kimse kalbimi böyle heyecanla attıramazdı ben yıllarca onu düşledim kalbimin en güzel köşesinde sakladım kalbim beni yanıltıyor olamazdı kapkara gözleri ve kumrallığı bunu destekliyordu.Gülerken iki yanağına çıkardığı derin bir kuyuya benzeyen gamzelerini görünce bunun osman olduğuna kesin bir şekilde emin olucaktım, başımı çevirip bakmam gerekiyordu ama buna cesaretim yoktu nasıl yapsam diye tırnaklarımı koparıyordum acıyı hissetmiyordum bile o derece kafam dağınıktı.
Sınıfa çok hoş bir kızın girdiğini gördüm gözümü almak istemedim o an ondan, uzunca boyu bacaklarının cılızlığını ve çarpıklığını ortaya çıkarıyordu tam omuzlarında olan sapsarı saçları ve masmavi gözleri ona güzellik katıyordu.
Osmana doğru yürüyordu evet evet osmana doğru yürüyordu o kız, evet işte osmana dönüp bakmamda bu vesileyle olmuştu kıza attığı tebessüm artık onun benim osmanım olduğunu kanıtlıyordu.
"Selam aşkım" dedi ve osmanın yanağına öpücük kondurarak yanına oturdu.
Aşkım demişti ona osmanın bir sevgilisi vardı,dünya durdu mu acaba diye sorular sormaya başladım kendime bir an önce gözlerimi onlardan almam gerekiyordu onlara dönüp bakarak kendimi rezil etmek istemiyordum. Osmana acaba ben ferideyim desem ne tepki verirdi bunu ona söylemelimiyim diye düşünmeye başladım ve bunu günlerce düşünmek istiyordum sağlıklı bir karar vermek gerekiyordu. Şu an biraz kıskançlık ve öfke barındırmaya başlamıştım içimde bile acaba hangisi yenecekti kıskançlık mı öfke mi bunu düşünmek istemiyorum diye bağırdım, içimden çığlık attığımı sanıyordum takii zehranın omzuma dokunup "İyi misin feride" demesiyle anlamıştım kıskançlığımı dışarı kustuğumu daha fazla rezil olamazdım koşarak çıktım sınıftan lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım oradan hiç çıkmak istememiştim ama derse katılmak mecburiyetindeydim.
Kapı önünde zehra beni bekliyordu,
"Merak ettim seni birden bire noldu neyin var?"
"İyim hadi gel sınıfa geçelim" yan yana geçerek sınıfa doğru yürümeye başladık.
"Feride sınıfa o giren kızın ismi eda'ydı ,gördünmü osmanın sevgilisiymiş"
Eda.. eda'ymış ismi osmanımın yanağını öpen o kız eda'ymış.
Sınıfa girerken başım önümde girdim osmana bakmak onunla göz göze gelmek o an beni utandırmıştı, yanaklarımın ateş gibi yanmasından fazlasıyla kızardığımı hissederek oturdum yerime bir an gözüm kaydı ve osmana dönüp baktım oda bana bakıyordu o kara gözleri benim üzerimdeydi hızla çekti gözlerini üzerimden belkide beni hiç güzel bulmadı yada eskiden gelme bir sıcaklık düşmedi içine, Edanın benim osmana baktığım gözünden kaçmamıştı. Sorduğu soruyla irkildim yerimden
"Biraz önce iyi görünmüyordun bir sorun mu var?" Osmana baktığımdan mı ne gözlerimi kaçırmam için sormuştu sanırım bu soruyu yoksa eda o masmavi gözlerinden ateş püskürten ve içinde ki havayla pekte bana samimi gelmemişti. Başımı ona doğru çevirip dik bir şekil de,
"Ahh evet bir an başım döndü ama şuan gayet iyim teşekkür ederim."
Gözlerini devirerek osmana döndü ve gülüştüler, osman bu gıcık kızda ne bulmuş olabirdiki
"Hı bilmem belkide öylesine bir ilişkidir."
Yine sesli düşünmüştüm ama zehranın öyle söylemesi hoşuma gitmişti öylesine bir ilişki.
Sınıfa iki erkek girerek osman ve eda'nın yanına gelip önlerinde oturdular hadi kantine gidelim ya! dedi esmer olan çocuk ve dördü birlikte ayağa kalkıp sınıftan çıktılar osmanı arkadan izlemek kaldı banada.
"Feride hadi bizde gidelim kantine" zehra'nın kantine gitme fikri hoşuma gitmişti hem sınıfın kasvetinden kurtulmak hemde kantinde osmanı görmek için gidelim dedim ve kantin kapısından girer girmez onun masada sırtını dönük bir şekilde oturduğunu gördüm tam karşısında oturmak istiyordum elime bir kahve aldım ve dönüp bir masaya oturmak için yeltenirken ne olduğunu anlamadığım bir
şekilde bir vücuda kolumun çarptığını hissettim kime çarptığımı kahveyi kimin üzerine bocaladığımı görmek için başımı kaldırınca osmanı gördüm karşımda bu durumdan pek rahatsız olmuşa benzemiyordu gözlerimin içine bakarak bana dokunmak için bilerek yaptın demi dedi ve gülümseyerek arkasını dönüp gitmeye başladı peşinden koşmaya başladım "Özür dilerim hayır hayır bilerek olmadı heyyy baksana bi yalnış anladın beni tamamen kazayla oldu...heyyyy" sırtını hâlâ dönüp yüzüme bakmamıştı yoluna devam ediyordu tamam dercesine sus dercesine elini yukarı doğru kaldırdı,öylece bakakaldım arkasından sınıfa girdim bir kaç dakika sonra eda hızla yanıma gelerek o cırtlak sesiyle "Neyapmaya çalıştın sen orda."
"Neyapmaya çalışmışım?"
"Sevgilime bilerek çarptın sınıftada gözlerini ayırmamıştın ondan,çocuk mu var senin karşında ha!"
"Bilerek olmadı kazayla çarptım tamam mı şimdi git başımdan" gerçekten çok sinir bozucu gelmişti bu kız bana ama ona kendimi asla ezdirmeyecektim hiç kimseye karşı haklı olduğumyerde susmayacaktım.Eda'yla sorunlar yaşayacağım okulun ilk gününde belli oldu...
Peki ya osman, o kendinni beğenmiş yakışıklı yakışıklı olduğu kadar özgüvenli birisine benziyordu ilerleyen zamanlarda iyice tanıyıp görücez.
Acaba hâlâ ahmet abiden bir haber almadımılar ceset bulunamadı mı?. O gece yatmadan önce yine bunları düşünüp öyle yatmıştım. Zehrayla sabah olunca konuşup osman hakkında ki gerçeğimi anlatmalıydım beni anlayan birisine çok ihtiyacım vardı.............
"Peki feride osmana bunu söylesene"
"Söyleyemem baksana kimseyi dinlediği yok havalardan uçuyo bütün kızlar ona aşıkmış gibi, sevgilisi de var zaten osmana arkadaşım desem bile inanmaz onu sevdiği mi anlayabilir ozaman ortalık karışır"
"Yani osmanı ikiniz arasında kararsızlığa düşürmek istemiyorsun?"
"Evet! Osman taa 11 yaşında benim ondan hoşlandığımı da bilmiyo bu hoşlantıyı zamanla içimde büyütüp ona aşık olduğumu da, biz osmanla çok yakın iki arkadaştık, ikimiz arasında seçim yapmasını istemem."Okula gitmeden önce yurt önünde ki telefondan anneme telefon ettim sesi çok boğuk geliyodu kızım diyebildi sadece bir kaç dakika ses kesildi anne!anne!anne "abla benim yusuf"
"Nasılsın yusuf, annem iyi mi?"
"Biz iyiz amaaa"
"A..amaaa?"
"Ahmet abi ölmüş, dere kenarına yakın bir yerde cesedini bulmuşlar."
"İnanamıyorum! Bu korkunç birşey, babam peki o ne durum da?"
"Kim yaptı bunu diye dolanıyo ortalıkta"
Telefonu direk kapattım yusuf benden ses alamayınca hat kesildi diye düşünürdü."Ahh! Canım çok yanıyo annem babam kardeşim hepsi kızlarına yapılan bir pislik ten dolayı öldürüldüğü bilseler yine böyle ağlarlar mıydı."
Neyse ki feridenin bir okulu vardı ve orada herşeyi unutabiliyordu acılarından biraz olsun uzaklaşa biliyordu. (Okul yolunda)
"Ne oldu zehra neden durdun devam etsene?.... Zehra! İyimisin ne oldu??"
"Ben iyim feride sen sınıfa geç geliyorum hemen" zehra beni sınıfa göndermişti 5 dakika geçmişti hâlâ gelmedi osman'da yoktu sınıfta iyice sıkılmaya başlamıştım hoca derse girdikten 2 dakika sonra gelmeye başladı herkes, baya sert bir hocaydı ondan sonra 1saniye bile geç gelen herkesi yok yazıyordu. Osman yok yazılınca sınıfta olmamın bir anlamı yok hocam dedi ve dışarı çıktı bu çok saçma bir düşünceydi yok yazılsa bile derslerden geri kalıcaktı, zehra'nın ise yüzünden düşen bin parçaydı ders bitinde öğrendim meğer babasını öyle karşısında görünce put kesilmiş.
Zehra küçükken annesi ölmüş bir yıl sonra babası başka kadınla evlenince üvey annesi zehrayı istememiş babasıda zehrayı yurda vermiş bu yaşına kadar kızcağız yurt köşelerinde büyümüş babası da ara da bir gelip hal hatır sorar gidermiş evinin istanbulda olmasına rağmen neden şimdi yurtta kaldığı belli olmuştu, zehra bu durumdan ne kadar memnun olmasa da mecburdu babasını da zamanla istememiş hatta her yanına geldiğinde git demek için görüşürmüş onu arkadaşlarıyla tanıştırmak falan da istemiyomuş çocukken hep dalga geçerler miş babası var ama bakmıyor diye. benimde babam benimle hiç ilgilenmezdi ama dalga geçen hiç olmadı zehranın durumuna çok üzüldüm, Okulumuz da spor salonunun yanın da kocaman bir de havuz salonu vardı zehrayla kafa dağıtmak için oraya gittik.kafam iyice dağılmıştı gördüklerim le, Osman da oradaydı havuzun içinden çıkıyordu üzerinden su damlacıkları naifçe akıyor, o ise havluya sarılıyordu kaslı vücudu şimdi tam anlamıyla ortadaydı içimden o vücuda sarılmak onunla birlikte sırıl sıklam olmak istiyordum,gözlerimi onun üzerinden ayıramayıp küçük küçük adımlarla osmana yaklaşıyordum sanırım, farkında olmadan osman da ıslak terlikleriyle şapur şupur bana doğru gelmeye başladı kapı otaraftaydı o yüzden di bana doğru gelmesi. Ben ona hafif yol vereyim derken havuza biraz daha yaklaşmıştım osman hızlıca bana doğru koşar gibi oldu ve birden bire kendimi havuz da buldum!...Bölüm Sonu💚
Karakterleri yavaş yavaş tanımaya başlıyorsunuz.
Sizce bir diğer bölüm de ferideyi neler bekliyor??
Oylamayı lütfen unutmayalım😍❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERİDE
RandomBizi aşk kurtaracak sevdiğim... FERİDE: içkiyi çocuklarından çok seven bir baba çocukları için hep sessiz kalan bir anne ve çocukken kaybettiği aşkıyla ortada öylece kalan tek hedefi psikoloji bölümünü kazanıp istanbula yerleşmek aşkına kavuşmak...