PLAYPEN |Jackbum

¥ Special ¥

Hellooo
Buralarda birilerini kaldı mı bilmiyorum ama yorumları tekrar okuduğumda özel bölüm beklendiğini fark ettim. Vee yazdım. Benden beklenilmeyecek şekilde smut da var 😳

İyi okumalar~

Jaebumla süren ilişkimizde her şey oldukça iyi ilerliyordu. Açıkçası ilk göz ağrılarımı mezun etmek hiç kolay değildi. Mook ayrılmamak için baya direnmişti. Ve Jinyoungla Yugyeom da uzun uzun ağlamışlardı. Bir yandan üzülürken bir yandan da bu yaramaz çeteden kurtulduğuma sevinmiştim. Gelen gideni aratır sözü de tam burada devreye giriyordu.

Sırtıma atlayan Jeonginle dengemi kaybettim. Yere düşmemek için verdiğim çaba bacağıma yapışan hyunjinle pertaraf edilmişti. Kendimi yüz üstü yerde bulurken tanıdık kıkırtı doldurdu kulaklarımı. Jeongin sırtımdan inip Minho'nun yanına koştu. Hyunjin de bacağımı bırakıp Felix'e gittiğinde karşımdaki beden elimden tutup kaldırdı. "Baya yoruyolar seni hmm?" Kafamı göğsüne yaslayıp dudaklarımı büzdüm. "Bumie~ onlar çocuk felan değil. Küçük haşereler." Aramıza giren küçük bedenle kafamı aşağı eğdim. "Efendim Bang Chan?" Kolumdan tutup sürüklediğinde onu takip ettim. Ağlayan Hyunjin'i gösterdiğinde derin bir soluk verdim. Küçük drama queen.

...

Evdeki yoğun yemek kokusu mest etmişti. Mutfağa ilerleyip iri bedene sarıldım. "Korkuttun Jackie." Boynuna küçük öpücükler bırakırken uzun zamandır istediğim şey için hamlelerime başladım. Bir elimi uyluklarına gönderip okşamaya başladım. "Jackson..." Sıklaşan nefesleri arasında adımı duymak daha da heycanlandırdı.

-smut!!-

"Çok özledim Jaebum..." kafasını omzuma yaslayıp tamamen kendini bırakmıştı. Penisimi kalçalarına sürterken onu okşamaya devam ediyordum. Boynuna ufak morluklar bırakarak aşağılara iniyordum. Bedenini bana döndürmesiyle üzerindeki tişörtü hızla çıkarttım. Dudaklarına yükselip sertçe öpmeye başladım. Ellerimi kalçalarına indirip kendime bastırdığımda yükselen inlemesiyle daha sert öpmeye başladım.

Yönlendirmesiyle odamıza girdiğimizde sırtım yatakla buluşmuştu. Üzerime çıkıp gömleğimin düğmelerini hızla açıp üzerimden attı. Boynumdan göğsüme doğru ufak dile darbeleri ve ısırıklarla inlememi tutamamıştım. Ufak bir kıkırtı bırakıp göğüs ucumu ağzına alıp dişledi. "Jaebum."

Aşağı indiğinde pantolonu ve boksırımı bir çırpıda çıkarttığında aletime vuran sıcak nefeslerle ellerimi uzun saçlara daldırdım. Ağzına alıp emmesiyle inlemelerim artmış saçlarını çekiştiriyordum. Sona geleceğimi hissettiğimde kafasını kaldırıp sırtını yatağa çevirdim. Üzerine çıkıp bir çırpıda siyah eşofmanı indirip ağzıma aldım. "Jackson!" Zevk dolu şekilde inlemesiyle hızlanıp sonuna kadar aldım. Sona yaklaştığını anladığımda ise ağzımdan çıkartıp çekmedeki prezeratif ve kayganlaştırıcıyı çıkarttım. Ağzıma aldığım prezeratifi yırtıp taktım. Elime sıktığım kayganlaştırıcıyı da Jaebum'un kalçasına masaj yaparak sürmeye başladım. Genişletmeyi de yaptığımda daha fazla dayanamayacağımı anlayıp kendimi ona hizaladım. Yavaşça içine girerken tırnaklarını sırtıma geçirmişti bile. Aldığı derin nefeslerle daha da azarken dudaklarına eğilip kendimi tamamen içine ittim. Hareket etmeye başladığım sırada dudaklarımızı ayırmış "hızlan!" demişti.

Sonlara yaklaşmışken elimi beom'un aletine atıp çekmeye başladım. Aynı anda gelmemizle yavaşlayıp içinden çıktım.

Kendimi yan tarafa bırakmamla bir süre derin nefesler alıp nefesimizi düzene soktuk. Kolunun altına girip kafamı göğsüne yasladım. Ufak bir öpücük bırakmamla kafasını eğip dudaklarımı öptü. "Yemek yemedik." Dediğiyle kıkırdayıp yataktan kaldırıp duşa soktum.

Bu adamı sevmek ve hatta ona geri dönmek hayatımda yaptığım en doğru şeydi.