*Olivia'nın gözünden
İşten çıktıktan sora Hoseok ile buluşmak üzere yola çıktım. Ne olduğunu hala söylemediği için biraz stresli hissediyorum açıkçası. Navigasyon durmamı söylediğinde yerin tahmin ettiğimden yakın olduğunu gördüm. Büyük bir dans merkeziydi.Ben etrafa bakınırken birden karşımda Hoseok'u görmemle irkildim, ardından birlikte gülüştük.
-Hoş geldin Oli. Hadi gel odama geçelim.
-Vay canına buradan odan da mı var, havalıı.
-Başka türlüsü rahat olmazdı, zorlanıyorum emin ol. Yemek de söylemiştim. Tam zamanında geldin.
-İşte bu! İhtiyacım olan şey yemek.
Rengarenk odasına girdiğimde etrafa bakakaldım. Odanın bile ayrı bir enerjisi vardı. İnsan buraya girdiği an mutlu olur. Sarı masasına oturup yemeğimizi yemeye başladık.
-Hadi artık söyle bakalım ne konuşacaktın?
-Hah evet gelelim o konuya. Ekstra iş alıyor musun şu sıralar?
-Şu an sadece Namjoon'un yanındayım ama ekstra tekliflere de kapalı değilim tabi ki. Şu sıralar yurt dışı durumum yok çünkü.
-Bu çok iyi o zaman, sana bir teklifle geldim.
Şaşkınlıkla elimdekileri bıraktım. O da yine bana gülümseyerek bakıyordu.
-Neden şaşırdın, istenen bir insansın.
-Bilmem beklemiyordum. Ne işiymiş bu bakalım.
-V markasının yeni sezonu geliyor, biliyorsun bahsetmiştim. Küresel olduğu için çokça tercümana ihtiyacımız oluyor. Bay V de sana iş teklifi vermek istedi. Şartları onunla konuşabilirsin.
-Bir dakika , daha önce senin röportajının bir çevirisini yapmıştım. Daha sonra tekrar iş başvurusunda bulundum ama alınmadım. Neden şimdi teklif veriyor ki, üstelik özel olarak gönderilen bir teklif.
-Dikkatlerini çekmişsindir belki daha önce de başvuru yaptığın için. Üstelik o zamandan bu zamana çok geliştin, önemli yerler için çalıştın biliyorsun.
-Peki sadece sezon tanıtımı içerisinde mi olacak bu iş?
-Bilmiyorum, Bay V'nin sağı solu belli olmaz. Onunla konuştuktan sonra daha iyi anlayabilirsin.
-Pekala o zaman. Fena görünmüyor. Ne zaman onunla görüşebilirim?
-Aslında zamanın varsa buradan çıkışta bile olabilir. Bugün yoğun bir programı yoktu hatırladığıma göre.
-Güzel, benim de öyle. İstersen ara öyle gidelim.
Hoseok'un Bay V'yi aramasını bekledim. Normalde böyle şeylerden nefret ederim. Sonradan dikkat çekmekten vs. ama marka çok iyi. Belki çalışmak benim için de iyi olabilir. Belki de yeni kapılar açabilir. Telefonu kapattıktan sonra kafasını onaylayarak salladı ve her zamanki gibi gülümsedi.
Arabadan inmeden önce aynadan kendime baktım ve makyajımı tazeledim. Umarım iyi geçer. Boş yere enerjimin aşağı çekilmesine katlanamam çünkü. Hobi ile birlikte 10. Kata çıktık ve tam asansörden inmişken hafif uzun saçları olan, genç ve yakışıklı bir çocukla karşılaştım. Sanki daha önce onu görmüş gibiydim ama o an emin olamadım. Hoseok ona kocaman sarıldı. Selamlaştıktan sonra beyefendi bana döndü ve elini uzattı.
-Özür dilerim kendimi tanıtamadım. Ben Jungkook, Kim Jungkook. Bay V'nin kardeşiyim.
-Ben de Olivia Smith, memnun oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INTO YOU
FanfictionBiri moda sektörünü,diğeri ise medya sektörünü yönetiyor. Yönetemedikleri tek bir şey var,o da aralarındaki ilişki. "Herkesin gözü üstümüzde, bu yüzden bebeğim bu bir sır olarak kalsın Biraz skandal, fakat bebeğim görmelerine izin verme"