*2 hafta sonra
Olivia herkesten önce şirkete gelmişti. Kalan birkaç eşyasını alıp artık Taehyung'un babası Kim Jeong-gyu'nun yanında çalışacaktı. Her ne kadar istemese de, ne kadar işin içinde birçok olay da olsa Taehyung'a karşı borçlu gibi hissediyordu. Sayesinde baya birikim yapmıştı. Babası da daha fazla maaaş verecekti böylece Amerika'ya geri dönebilir ve kendine orada daha iyi işler bulabilirdi. Bay Kim'in ona bu kadar güvenmesine de anlam veremiyordu. Sonuçta Jin'e karşı iyi şeyler beslemediği belliydi, Olivia da onun eski kız arkadaşıydı. Bunları çok düşünmeye çalışmadan kalan eşyalarını aldı ve anahtarı teslim etmeye gitti. Tam giderken Yejin ile karşılaştı.
-Ah Oliviacım sonunda gidiyor musun. Şükürler olsun bir ezikten daha kurtuluyoruz.
Olivia onun bu itici hali karşısında güldü yüzüne yumruk patlatmamak için kendini zor tutuyordu. Bu zamana kadar orada çalıştığı için Yejin'e hiçbir şey dememiş ve sabretmişti.
-Yejin...Yejin. Gerçekten iğrençsin bunu sana daha önce söylemiş miydim?
Yejin'in gözleri fal taşı gibi açıldı. Tam ağzını açtı ki Olivia'nın konuşmasıyla susmak zorunda kaldı.
-Hiç kendini yorma daha bitmedi çünkü. Bu zamana kadar Tae ile arama girmeye ve şirkettekilerin beni yanlış biçimde görmesine neden oldun. Beni herkesin içinde aşağıladın ve ben sadece Tae için sustum. Bana gurursuz dedin ama kendine bir bak. . Ama bak bana ailemden ayrıldım kendimi geliştirdim şimdi iş teklifleri kapımda sıralanıyor. Benden kurtuldun öyle mi
Olivia anın verdiği rahatlıkla yüksek sesle kahkaha attı. Koridordaki çalışanların her biri onları dinliyordu. Tam arkadan Taehyung da geldi. Herkes onun müdahele etmesini beklerken o sadece izliyordu.
-Sanırım bilmiyorsun. Kim Jeong-gyu'nun özel tercümanı olarak çalışacağım. Umarım senin gibi bir yalakayı sürekli orada görmem. Bana bir daha böyle davranmaya cüret etme seni mahvederim.
Anahtarı danışmadaki kıza verdi ve birkaç insanla vedalaştı. Arkasında döndüğünde Taehyung'u gördüğüne şaşırdı ama Tae hızla yürüyerek ona sarıldı.
-Sana çok şey borçluyum Olivia. Tekrar görüşeceğiz.
-Görüşeceğiz Kim Taehyung.
Asansörün gelmesiyle Olivia kabine bindi. Yüzünü kapıya döndü ve Yejin'e gülerek el salladı. Yejin sinirden ağlayarak Tae'nin ofsine gitti, arkasından giren nişanlısına bağırmaya başladı.
-Neden orada aptal gibi durup izledin, nasıl nişanlın hakkında böyle konuşulmasına izin veririsin! Beni herkesin içinde rezil etti. Her şey senin suçun. Sen istedin bunu Taehyung, babanla konuşacağım.
-Noldu annem falan mı sandın kendini bir anda babanla konuşacağım diyorsun. Ayrıca doğru söze ne denilebilir ki. Babamın ve babanın kuklasısın Yejin. Para için yapmayacağın şey yok. Zavallının tekisin. Lütfen babamla konuş hatta selamımı söyle. Şimdi odadan çıkabilirsin.
Yejin'i konudan tutarak kapıdan dışarıya doğru itti ve sertçe kapıyı kapattı. Hemen telefonu eline alarak Jin'i aradı.
-Bebeğim öğle arasında ofisime gelmeye ne dersin? Burada yemek yeriz.
-Tamam Tae ama 10 dakika kadar geç kalabilirim evden almam gereken bir belge var.
-Hiç sorun değil bekliyor olacağım.
Telefonu kapattığında Jin'in sevdiği yemeklerden birkaç şey sipariş etti. Asistanını tembihledikten sonra ofisine geçtiğinde yarım saat içinde Jin gelmişti. Odaya girince kapıyı kilitledi. Gülümseyerek Tae'ye sıkıca sarıldı. Sonsuza kadar böyle kalabilirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INTO YOU
FanfictionBiri moda sektörünü,diğeri ise medya sektörünü yönetiyor. Yönetemedikleri tek bir şey var,o da aralarındaki ilişki. "Herkesin gözü üstümüzde, bu yüzden bebeğim bu bir sır olarak kalsın Biraz skandal, fakat bebeğim görmelerine izin verme"