INTO YOU

Bölüm 12

     Jin sabah kalktığı gibi başında çok kötü bir ağrı hissetti. Dün gece kendinden geçene kadar içmişti. Düşüncelerini durdurmak, aklını yormak istemiyordu. Kendini kaldıramadığını fark edince asistanını aradı ve tüm programı iptal etti. Kalkıp dengesini kaybedince tekrar yatağa yattı. Dün olanlar aklından çıkmıyordu. Onun yüzünü o kadar yakından görmek, gözlerindeki çaresizliğin belli olmasına rağmen güvenmemek, her şey o kadar zor geliyordu ki ona.Bir yanda da Olivia'sı vardı. 

      Taehyung'un karşısına çıkmasına mı şaşırsın, Jungkook ve Jimin'e mi şaşırsın bilmiyordu. Çocuklara kızamıyordu çünkü o hissi biliyordu. Buna rağmen onları böyle germek onu çok sinirlendirmiş, Tae'ye inat edercesine onlara gürlemişti. Şimdi ne olacaktı? Tekrar karşısına çıkabilirdi, peki onu görmek istiyor muydu? Üstelik Olivia'ya iş teklifi götürmüştü. Tam sinirle bağırdı ki telefonu çaldı

-Bebeğim günaydın, şirkete geldin mi?

-Günaydın güzelim akşamdan kalmayım biraz iyi hissetmiyorum. Programı iptal ettim.

-Pekala o zaman, akşam sana gelsem olur mu hem sana öküz kanı çorbası yapayım. Baş ağrını alır.

-İhtiyacım olan tek şey sensin. Teşekkür ederim bebeğim. Kart sende vardı zaten.

-Ben gelene kadar bir şeyler yemeye çalış. İlaç ve kahve iç. Görüşürüz.

Olivia'nın yanına gelecek olması onu mutlu etti.

********

      Taehyung kahvaltı masasında oturan Jungkook ve Jimin'e baktı. İkisi de endişeli görünüyordu,her an azarlanacak gibi. Tae çatalını bıraktı ve arkasına yaslandı

-Bakın size karşı çıkmıyorum,kızmıyorum. Sizi anlayabildiğimi biliyorsunuz. Kızdığım şey bunu saklamanız ve hoş olmayan şekilde öğrenmem.

-Abim senden böyle nefret ederken nasıl ona gidip bunu söyleyebilirdim ki? Dün obu görmedin mi? Yaptığımız yanlış değil ama onu hayal kırıklığına uğrattım. O bakışlarını sadece bir kere görmüştüm. O da sen gittiğinde.

-Onun da aslında size kızmadığına eminim. Onun öfkesi bana, bu da size yansıdı. Hiçbir şey açıklamama izin vermedi zaten.

-Özür dileyerek söylüyorum ki Taehyung abi neden izin verseydi ki? 10 sen boyunca seni bekledi ama gelmedin. Şimdi de çıka çıka ödül gecesi karşısına çıkıyorsun.Bir de Olivia ablaya iş teklifi götürmüşsün ki hiç huyun değildir.

-Eğer her şey benim elimde olsaydı çoktan karşısına çıkardım. Ama gel gör ki her şey istediğimiz gibi yürümüyor. Bu kadar zamandır kaç kere onunla konuşmak istedim bir bilsen. Ondan hiç kopmadım ama bunu gizli yürütmem onun nefretini büyüttü. Eğer o hala benim Jin'im ise bir gün beni dinleyecektir biliyorum.

Jungkook önce Jimin'e sonra Taehyung'a baktı

-Şimdi ne yapacağız abi? Jimin ve ben yani. Asıl sakladığımız sizdiniz.

-Saklamak zorundasınız, en azından bir süre. İkiniz de ülkenin önde gelen şirketlerinin ortaklarısınız ve Kore buna çok sıcak bakmayacaktır. Yatırım yapan kişiler de ters tepebilir. Yeni sezon geliyor, Jin için de davaların yoğun olduğu bir zaman biliyorum. Gizli tutmak zorundasınız.

-Pekala sanırım buna katlanabiliriz. Zaten medya bizi yakın arkadaş olarak biliyor. Dikkat ettiğimiz sürece sorun çıkmayacaktır.

Jimin'in elini okşadı ve alnını öptü. Tae ise onlara gülümseyerek bakıyordu.