INTO YOU

Bölüm 20

      Olivia ertesi gün şık ve çekici giyindikten sonra evden çıktı. Otelin önüne geldiğinde arabayı valeye vermeden makyajını kontrol etti ve defteri yanına alarak otele doğru yürümeye başladı. Danışmadaki kıza Par Dae-hee'nin adını söylediğinde iki takım elbiseli görevli Olivia'yı yönlendirerek VIP kulubün bulunduğu kata çıkardı. Burası loş mor ışıkları ve birçok odası olan bir yerdi. Etrafınıza baktığında bile karmaşık bir yer olduğunu anlayabilirdiniz. Mini koridorlar arası büyük perdeler vardı. Dimdirekt yürüdüklerinde koridorun sağ tarafındaki kapıyı işaret ettiler. Olivia onlara gülümsedi ve adından derin bir nefes alarak içeri girdi. 

      İçeri girdiğinde Bay Park'ın karşısında genç bir oğlan bulunuyordu. Demek arabada bahsettiği türeyen kişilerden biri buydu. Bay Park'ı kendisine çekmesi gerekiyordu ve oğlandan öğrenmesi gerekenler vardı. Sırayla onlarla selamlaştıktan sonra gülümseyerek oturdu ve onlara baktı. İkisi de gözlerini Olivia'dan alamıyordu. Olivia adının Lee Sang olduğunu öğrendiği çocuğun kendi yaşlarında olduğunu tahmin ediyordu. Yüzünde biraz kendini bilmiş bir ifade vardı. Defterin Olivia'da olduğunu öğrenirlerse peşini bırakmayacaklardı. Bay Park'ın konuşmasıyla birlikte yüzleri ona döndü

-Pekala. Sizleri dinliyorum.

      Bay Lee gayet atılgan göründüğünden ağzından lafları almak için sustum ve onun konuşmasını bekledim. Öyle de oldu. Yüzünde pis bir gülümseme vardı.

-Bay Park size de dediğim gibi, bu defterin kopyası bende var. Eğer isteklerim yerine gelmezse hep birlikte hapsi boylarsınız. Bay Kim de sizi rahat bırakmaz zaten.

-Sonrasında ne olacak peki eline ne geçecek?

-Şirketimiz V markasının yatırımcılarından biri. Oğlunu da yıkacağız. Bunların hepsi bize bir kazanç.

Olivia,çocuk Tae'den bahsettiği an ağzına yumruk çakmak istedi. O kadar sinsiydi ki. İletişim şirketinin onu gönderdiğini biliyordu. Kendileri eskiden iyiydi ama son zamanlarda Bay Kim ile rakipler. Yani her fırsatı kullanabilirlerdi. Bay Park gülümsedi

-Peki kanıtların nerede genç oğlan...hani hepimizi mahvedeceğin?

-Sizce buraya getirecek kadar aptal mıyım? Daha sizde bile örnek yok.

Olivia çocuğun salaklığına gerçekten dayanamamıştı.

-Aptal olmasan getirirdin. Çünkü sende kopyası olmuş olsaydı başka kopyalar da olurdu. Yani sizin kaybınız olmazdı. İletişim şirketleri bile bu kadar gerizekalılık yaşıyorsa. Ben gerçekten artık ne diyeceğimi bilemiyorum.

Olivia ikisine baktı ve çantasından defteri çıkardı. Orijinal defter olduğunu görünce ikisi de şaşırdı.

-Bana bakın Bay Lee. Bu sektör sandığınız gibi değil, sizi kullanıyorlar. İnanın bana mahvolursunuz. Size verdikleri hiçbir sözü tutmazlar. Evli misiniz?

-Evet bir çocuğum bile var.

-O zaman size bir teklif sunacağım.

-Neymiş o?

-Beni burada ne siz gördünüz, ne de ben sizi gördüm. Her şeyi ayarlayalım ve ailenizle yurt dışına yerleşin. İhtiyaçlarınızı karşılarız. Tek sorun kaçarcasına gitmeniz olacak. Çünkü bu odanın dışındakiler beni bilirse kimseyi öldürtmekten çekinmem.

Bay Lee Olivia'dan korktu. Gerçekten de yapabileceğini düşündüğünden öylece yutkundu. Kabul etmesi onun yararına olacaktı.

-ve Bay Park, size şimdilik hiçbir şey yapmayacağım. Tek diyeceğim şey var ki her şeyi biliyorum ve tavsiyemdir ki oğlunuza iyi davranın. Daha sizin sıranız gelmedi. Sakın Bay Kim ile iletişim kurmaya çalışmayın. Yoksa tek iletişime geçebileceğiniz yer demir parmaklıklar olur.