31. Bölüm 🌾

2.1K 183 29
                                    

Selamun Aleykum Canlar !♡

"Sonrasını zaten biliyorsun."

Denizle olanları Aras'a anlatmam bittiğinde Hayrettinde olan gözleri beni buldu. Başını salladı ve sonra tekrar Hayrettine döndü. Hayrettine çilekli milkshake içiriyordu. İlk başta çilekli milkshake içmesinin ona zararı olurmu diye düşünmüştüm fakat google amca'ya 'civcivler çilekli milkshake içebilir mi?' diye yazdığımda hiç bir sonuç çıkmamıştı. Bende oluruna bırakmıştım. Sonuçta google amca'nın bilmediği şeyi ben nasıl bilebilirdim ki? Kimse beni suçlayamazdı.

"Evet Hayrettin efendi bence bu kadar milkshake yeter sana. Hadi koş oyna şuralarda." dedikten sonra Hayrettini yere bırakıcakken vazgeçti.

"Ya da boşver kaybolursun koşma."

Aras'ın Hayrettinle olan ciddi konuşmasına gözdevirip rüzgardan önüme gelen saçlarımı üf'leyerek uzaklaştırmaya çalıştım. Saçım hâlâ önümde dururken bıkkınlıkla ofladım. Aras'ın eli, önümde ki saçı çekip kulağımın arkasına sıkıştırdığında gözlerim onu buldu.

"Nasıl hissediyorsun Cemre?"

Sorusuyla afalladığımda 'ha?' diye bir ses çıktı ağzımdan. Başını eğip hafif güldü.

"Kayıp balık Nemoya benziyorsun. Ya da şaşkın ördekte olabilir."

Elini çenesine koyup düşünüyormuş gibi yaptığında aptal gibi yüzüne bakıyordum. Tabi bu sadece bir kaç saniye sürdü çünkü Hayrettin parmağımı ısırdı ya da ısırmaya çalıştı. Her neyse.

"Ne demek istiyorsun?"

Gözleri gözlerimi bulduğunda bir kaç saniye oyalandı sonra saçlarıyla oynamaya başladı.

"Kafan karışmış gibi sana soru sorduğumda kayıp balık nemo gibi duruyorsun. Dur bak göstereyim."

Telefonunun ekranını bana gösterdiğinde resme baktım.

Telefonunun ekranını bana gösterdiğinde resme baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne yani böyle mi görünüyorum. Paylanço balığı gibi?"

"Turuncu, şaşkın bir balık gibi."

Saç rengime gönderme yapmış olamaz. Kimi kandırıyorum ki? Yaptı bile.

"Saçlarımla dalga geçme."

Omuz silkdi.

"Saçlarınla dalga geçmedim."

"Bazen seni anlayamıyorum."

"Kendini de anlayamıyorsun. Birine karşı ilgi duyup duymadığını bile anlamıyorsun ve bence sen...Hayrettin nerede?"

Cümlesini bitirmeyip Hayrettini sorduğunda aceleyle etrafa bakındım.
Eğer kaybolduysa Esma teyze uzun süre yas tutardı.

"Hayrettin neredesin?"

Arasla ikimizde yerleri ararken duyduğum sesle kafamı oturduğumuz yere çevirdim. Milkshake bardağı düşmüştü. Çilekli milkshake bardağımın içinde bir şey vardı. Sarı bir şey. Oha Hayrettini buldum. Hızla bardağın içinden Hayrettini kurtardığımda Aras da eğilip elime aldığım Hayrettine baktı.

"Korkuttun bizi be Hayrettin. Söyleseydin ben sana verirdim Cemre'nin milkshakenden."

Dediklerinin saçmalığına gülerken yüzümü çevirip yüzüne baktım. Fakat bu hareketimden hemen pişman oldum çünkü Aras da bana döndüğünde yüzlerimiz fazla yakındı. Tahminen 1.5 santim olabilirdi aramızda.

Aras'ın mavi gözlerine bakarken içimden daha çok bakmak geliyordu. Gözleri cidden güzeldi.

O da beni izliyordu. Sanırım ben ona baktığım için bakıyor olmalıydı ya da belki de o da benim gözlerimi inceliyordur.

"Hayrettin'im."

Esma Teyze'nin sesiyle yüzümü sesin geldiği yöne çevirdiğimde nefesimi tuttuğumu daha yeni fark ediyordum. Esma Teyze biricik Hayrettinini alıp gittiğinde sanki hâlâ az önce olanların etkisindeydim. İçim bir tuhaf olmuştu.

Neden gözlerine bakmıştım ki? Hoş ilk defa mavi göz görüyor değildim. Eniştemin gözleri de maviydi.

"Nerede kalmıştık?"

Aras'ın sorusuyla ona döndüğümde az öncekine oranla aramızda baya boşluk vardı.

"Imm...şey...hah bence sen diyordun?"

Başını sallayıp bank'a oturduğunda ayakkabılarına baktı. Sonra da yine saçının önünü çekiştirdi.

"Bence..bence sen Deniz'i seviyorsun Cemre."

Dedikleri yutkunmama sebep olurken sessiz kaldım. Ona böyle düşündüren neydi anlamıyordum. Ben bile böyle bir şey'e ihtimal vermezken benim dışımda herkes bir sonuca varmıştı.

Sanırım insanları anlayamıyordum.

Aras saçlarıyla oynamaya devam ederken bir kaç kez ağzımı araladım fakat ne diyeceğimi bilemediğim için geri kapattım.

"Merhaba?"

Aras hızla kafasını kaldırdığında bakışları önce beni sonra da arkamda ki şahıs'ı yani Deniz'i buldu. Deniz'in şu zamanlama konusunda ki yetersizliği beni deli ediyordu. Hep en olmadık zaman da beliri veriyordu.

Arkamı dönmek yerine Aras'ın yanına oturup Deniz'e baktım. Onu sevmiyordum. Sebebini söylemeyi kendime yediremediğim için söylemeyecektim. Onu sevmiyordum işte.

"Merhaba"

Aras selam verir gibi kafasını eğip cevap verdiğinde Deniz ikimize de baktı.

" Konuşmanızı bölmüyorsam Cemre seninle konuşabilir miyiz?"

Ağzımı açmıştım ki Aras hızla cevap verdi.

"Tabi tabi konuşun siz. Bende zaten gidiyordum. Hadi iyi günler size." dedikten sonra bana bakmadan kalktı.

Bölüm Sonu.🍿🌱

Vote ve yorum yapını💤.

Umut Dolu Günler Dilerim.❤

BAKKAL | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin