42. Bölüm 🌾

1.9K 174 41
                                    

Araba'nın aniden durmasıyla emniyet kemerimi takmış olsamda camla kafa tokuşturmaktan geri duramamıştım.

"Ahh Aras ne yapıyorsun ya?"

Kafamı ovalayarak ona baktığımda kemerini çıkarıp

"Cemre elini çek bakayıp bir şey oldu mu?" dedi.

"Yok canım ne olucak sadece camla kafa tokuşturduk o kadar."

Söylediklerime gözdevirip başımda ki elimi çektiğinde bir süre başıma sınav kağıdı okuyan öğretmenler gibi baktı.

"Bir şey olmamış biraz kızarmış sadece."

Ciddiyetle söyledikleriyle kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Ne diye dibimde duruyordu o zaman?

"Aras çekil o zaman. Hem farkındaysan yolun ortasında duruyoruz."

Başını sallayıp tekrar emniyet kemerini taktığında gözdevirdim. Durduk yere aksiyon yaşıyorduk. Allahtan yol boştu eğer arkamızda araba olsaydı büyük ihtimalle bize çarpıcaktı.

"Ne diye durdun birden?"

"Ne biliyim sen öyle pat diye soru sorunca bir an şok oldum."

"İyi de ne dedim ki altı üstü hemen eve gitmesek olur mu dedim."

Kaşları çatıldı. Bana bakmasada bunu yan profilinden anlayabiliyordum.

"Öyle demedin. Gitmesen olur mu dedin."

"Ne fark eder ki? Tek sorun soruyu 1.çoğul şahıs ekiyle sormamam mı?"

"Türkçe yanlış anlaşılmalara oldukça müsait olan bir dil Cemre."

Bakışlarımı ondan çekip yola baktım.

"Özür dilerim o zaman."

Neyi yanlış anlamış olabilirdi ki şu an eve gidiyorduk. Aras başka nereye gidebilirdi?

Bursa?

Ne alaka?

Cidden malsın Cemre ya ! Çocuk Bursaya gitmesen olur mu diye anlamış işte

İyi de gitmek istiyorsa ona niye engel olayım ki?

Onu da sen bul !

Kendimle olan iç diyologuma bir son verip of'ladım. Cidden düşünmek beni çok yoruyordu. Nöronlarım isyan bayrağını çekmişti bile. Beynim mi? O zaten uzun süredir benimle muhatap olmuyordu. Araba durduğunda geldiğimiz yeri görmemle hayretle Aras'a baktım.

"Cidden çok merak ediyorum. Neden dedenin evine geldik?"

"Düzgün tanışamamıştınız biz gitmeden bi tanışın istedim."

⏳⌛

İnsan sinir sisteminde yaklaşık olarak 100 milyar nöron olduğu tahmin edilmektedir fakat neye göre kime göre? Hadi onu geçtim. Bir insan nöronlarının %10'unu kaybettiğinde bu zekasını etkilemiyorsa o zaman ben %20'sini mi kaybetmiştim?

%30?

%40?

Tamam %40 biraz fazla bir yüzdelik gibi geldi ama şu an izlediğimiz dabbe adında ki şeyin korku filmi adında olması garip bir ironiydi.

DANCE MONKEY ŞARKISININ KLİBİ BİLE BANA DAHA KORKUNÇ GELİYORDU !

Bir sürü yaşlı insanın bir araya gelmesi ve ince bir sesle şarkı söylemesi bana oldukça ürkütücü gelmişti. Özellikle de o pembe giyinen dede bana çok farklı şeyler çağrıştırıyordu. Neyse ki konumuz bu değil. Bu arada belirtmek isterim bu filmi izlemeye başlamadan önce Aras'ın dedesiyle tam 36 dakika ekonomiden konuşmuştum. Tekrar ediyorum tam 36 dakika !

Ben ve ekonomi !

Durumu siz anlayın.

"Aras bana korktuğunu söyleme lütfen. Kızı gömdüler ve kızın elinde hâlâ kamera var ! Saçmalığa bak."

Aras ellerine diktiği bakışlarını bana çevirdi. Korkunç sahnelerde düzeltiyorum ona göre korkunç olan sahnelerde bakışlarını eline dikiyordu.

"Korkmuyorum sadece 3 harfliler biraz ürkütücü varlıklar"

Güldüm. Bu filmden korktuğuna inanamıyordum. Oturduğum sandalyede dikleşerek masa'nın üzerinde ki bir kaç kağıda bakmaya çalıştım ama yukarda oldukları için göremiyordum.

"Aras şu kağıtlara bakabilir miyim?"

Başını salladığında aldığım onayla kağıtlara uzandım. Gördüğüm resimle gözlerim kocaman olduğunda dönüp Aras baktım.

"Sen mi çizdin?"

"Evet"

Tepkime gülümsediğinde tekrar resim'e baktım. Resimde ellerini  ceketinin cebine koymuş ceketinin yarısı kırmızı renginde olan bir adam vardı ama asıl etkilendiğim kısım kafası yerine birkaç teknolojik aletlerin karışımını çizmesiydi.
Bence bu resimde insanların beyinlerini kullanmak yerine her şeyi telefon gibi teknolojik aletlerle yaptıklarını anlatılıyordu.

Baktığım resmi en arkaya koyup diğer kağıda baktım. Bu resimde ise iki tane kocaman karga vardı ve onların arasında elleriyle kulaklarını kapatan bir kız resmi. Sanırım burada ki kargalar her şeye yorum yapan insanları temsil ediyordu.

Diğer resme geçtiğimde donup kaldım. Bu..bu benim resmimdi !
Kağıdın yarısına, yüzümün yarısını diğer yarısına ise ela bir göz çizilmişti.

"Bunu sen mi çizdin?"

"Evet, aslında benim çizdiğim resim şu çekmecede. Renklendirmesini bilgisayarda ki bir programla belirginleştirdim. Resimlerle uğraşmayı seviyorum."

Başımı 'anladım' maksadında salladıktan sonra tekrar resme baktım.

"Aras bu resim benim olabilir mi?"

"Olmaz."

"Neden?"

"Çünkü ilerde bir gün yollarımız ayrılırsa seninle ilgili bir şey kalsın istiyorum."

"Resim çekiliriz?"

"Aynı olmaz Cemre."

Oflayıp dönen sandalyeyle birlikte dönmeye başladım.

"İyi peki." 

"Küstün mü?"

'Cık' diye bir ses çıkarıp dönmeye devam ettim. Aras'ın odası cidden güzeldi. Nedenini bilmesemde kırmızı rengini aşırı seviyordu fakat annesi kırmızı'nın kız rengi olduğunu düşünüp yatak, dolap ve masasını bordo rengi yaptırmış. Renkleri neden kız ve erkek rengi diye ayırt ediyorlardı anlamıyordum. Sanırım her konuda ayrım ve gruplaşma yapan insanoğlu, renkleri de ayırmıştı.

Keşke biz insanlar her şeyi gruplaştırmak, ikiye ayrılmak, birbirimizle çatışmak yerine hoşgörülü olmayı öğrenebilsek. O zaman her şey daha kolay olurdu
Ya da güzel...

Aras sandalyeyi tutup dönmemi engellediğinde kaşlarım çatıldı. Başım dönüyordu. Kendimi fazla kaptırmıştım anlaşılan.

"Sana o resmi vermeyeceğim ama sözüm olsun bir gün senin için başka bir resim çizeceğim ve onu daha çok beğeniceksin." dediğinde başımı 'tamam' anlamında salladım.

O günü sabırsızlıkla bekleyeceğim..

Bölüm Sonu.🌱

Bölüm Sınırı : 18 vote 50 yorum.

Vote ve yorum yapmayı unutmayın.💜

Diğer bölüm texting olucak.

Umut Dolu Günler Dilerim.🍂❤

BAKKAL | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin