17. Bölüm 🌾

4K 247 24
                                    

Selamun Aleykum Canlar !

Buyrun Bölüm⬇

"Benimle evlenir misin?"

Adamın sorusuyla kız sevinçten koca ağzını toparlayamazken arkadan tezahüratlar şiddetlenmişti. Ben ise sahil manzarasını kapattıkları için ikisine de kötü bakışlarımı yolluyordum. Adam resmen tam önümüzde evlenme teklifi etmek için durmuştu.

Kız kocaman olan ağzını kapatmayı akıl edip ağzına sinek girme ihtimalini yok ettiğinde adamın gözlerine baktı ve sonra yüzünde ki heyecanlı ifade yerini hain bir gülümsemeye bıraktı.

" Gerizekalısın. Mallık desen sende faiziyle var. Beyin desen o da yok ! Ama işte ne yaparsın bende beyinsiz seviyorum. Yani evet ! Evet ! Evet." 

Kızın cevabıyla izleyen kişiler alkış tufanı kopardığında Ela parlayan gözleriyle ilk Ömer'e sonra da bana baktı. Çok romantik derse kendimi kesicem !

" Yiaa çok romantik."

Düşündüm de kendimi kesmesem de olur. Ömer somurtarak,

" Gözlerini sevdiklerim hadi gidelim de yemek yiyelim. Açım ben aç !" dediğinde omuz silkip oturduğum banktan kalktım.

" Ben eve gidicem sen sevgilinle git."

Ela kaşlarını çatarak,

" Cemre !" dediğinde omuz silkdim.

" Ne var? Sevgili değil misiniz? Bazen sizi hiç anlamıyorum. Birbirinizi seviyorsunuz ama sevgili olmuyorsunuz. Sevgili olmuyorsunuz ama ayrı da duramıyorsunuz. Garipsiniz çok garip."

Ömer, Ela'ya bakarken Ela gözlerini kaçırmakla meşguldü. Sanırım biraz fazla konuşmuştum.

" Imm şey ben gideyim. Ömer..." dediğimde özür dilemek için yüzüme bakmasını beklemiştim ama o eliyle git git işareti yapmıştı.

Yanlarından uzaklaşırken dudağımı dişliyordum. İstemeden özellerine karışmış gibi olmuştum.Umarım tartışmazlardı.

Biraz daha yürüyüp otobüs'e bindiğimde en arka da ki koltuğa oturdum. Telefonumu açıp instagram'a girdiğimde gelen bildirimleri kontrol ettim. Yengem beni bir ton çekilişe etiketlemiş. Yine. O kadar çekilişe katılıyordu ama bir kere bile kazandığını duymamıştım.

Kulaklıklarımı takıp üzerimde ki ince  sweatimin kapşonlusunu başıma geçirdim. Sonra da youtube'dan Murat Soner'in yorumlamalarını izlemeye başladım. Adam da iyi dizileri bile kötü gösterebilecek yetenek vardı fakat sırf yorumlamak için saçma sapan diziler ve filmler izlemesi...ne biliyim değişik geliyordu. Akıl sağlığı nasıl etkilenmiyordu gerçekten anlayamıyordum.

Saçma bir film izlediğimde ben kendimi salak gibi hissediyordum. Tabi izlemem eğer Murat Soner gibi bana para kazandırsaydı belki de hissetmezdim. Bilemiyorum...

15 dakikalık video'nun bitmesiyle kafamı kaldırdığımda yanıma birinin oturmuş olduğunu gördüm. Kaşlarım çatılırken sorun yanıma birinin oturması değildi. Sorun bu birinin benim telefonuma bakıyor olmasıydı. Tabi bizim mahalle'nin en yakışıklılarından olması ve annemin onu dilinden düşürmemesi de kaşlarımı çatmam da büyük bir etkendi.

Telefonumun ekranını kapatıp başımı çevirdiğimde omzuma parmağıyla hafifce dokundu. İçimden parmağını kırmak geliyordu. Tuhaf olansa ben ona karşı böyle hissederken onun bana hiçbir şey yapmış olmamasıydı.  Ona döndüğümde kulaklıklarımı çıkarmamı işaret etmişti. Onu duymadığımı sanıyordu galiba. Kulaklığımın tekini çıkarıp

" Dinliyorum." dediğimde gözlerime bakıp

" Senin gözlerin ne zamandan beri ela?" demişti. İnsanların gözleri dönem dönem değişiyordu da benim mi haberim yoktu? Bu ne biçim soru?

" Doğuştan beri böyle Deniz."

Cevabımla tatmin olmuş bir ifadeyle bakışlarını kolunda ki saatine çevirdiğinde saatiyle oynamaya başladı. Onu umursamayıp kapşonumu iyice yüzüme çekip iplerini çektim. Bütün yüzüm kapanmıştı. Bir süre daha öyle durduktan sonra dürtülmemle swetimin iplerini gevşetip Deniz'e baktım.

" Geldik. Yani eve gidiceksen eğer."

Söylediklerine başımı sallamakla yetinip teşekkür etme zahmetinde bulunmadan kapşonumu çıkartıp otobüsten indim. Kulaklıklarımı dolaşmaması için üç parmağıma dolarken yavaş adımlarla eve doğru ilerliyordum.

" Kızıl kafa?"

Soru tarzında bana seslenen Denizle derin bir nefes verdim. Durup arkamı döndüğümde bir kaç adım da yanıma gelmişdi.

" Biz seninle arkadaş mıyız?"

" Hayır."

" Neden? "

"Canım istemiyor." dediğimde kaşları hayretle havaya kalktı. Cevabını beklemeden köşeyi döndüğümde duyduğum şeyle duraksadım.

" Senin adın Cemre mi?"

Bölüm Sonu.🌱

Vote ve yorum falan yapını💤.

İnstagram: @umutdolu_masallar

Umut Dolu Günler Dilerim.❤🖤

BAKKAL | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin