Soobin, eli zilin üzerinde öylece durmuş bekliyordu. Bir türlü basmaya cesaret edememişti. Yeonjun'un onu istemediğini söylemesinden korkuyordu.
Zildeki elinin kasıldığını hissedince birkaç kere yumruk yapıp geçirmeye çalışmıştı. Ardından tekrar zile uzanmıştı ki, o sırada açılan kapıyla bir iki adım geriledi.
Yeonjun'un annesi kaşlarını kaldırarak baktı Soobin'e. Genç çocuğu kapının önünde gördüğü için şaşırmıştı. Yüzündeki şaşkınlığın yerini gülümseme alırken sevgi dolu bir sesle konuştu.
"Ah Soobin oğlum, hoşgeldin."
Soobin saygıyla bir baş selamı verdi.
"Merhaba efendim, Yeonjun evde mi?"Kadın istemsizce arkasını dönüp kısa bir bakış attıktan sonra tekrar Soobin'e döndü. Ama bu sefer yüzünde bariz bir endişe vardı.
"Evde oğlum evde. İyi ki geldin. Hem benim hem babasının gece nöbeti var bugün. Yeonjun da biraz hasta gibi içim rahat etmeyecekti."
Soobin endişeyle yutkundu. O kadar kötü müydü gerçekten...
"Merak etmeyin ben yanında kalabilirim sorun değil."
Annesi şefkatle gülümseyip Soobin'in kolunu sıvazladıktan sonra kenara çekilip geçmesi için yer verince Soobin ayakkabılarını çıkarıp girdi içeriye.
Yeonjun bir ara Soobin'e annesinin hemşire, babasının ise polis olduğundan bahsetmişti. Bu yüzden çoğu gece tek başına kalmak zorunda olduğunu falan söylemişti.
Annesiyle vedalaştıktan sonra geçen sefer beraber uyudukları odaya doğru yürümeye başladı.
Kapının kolunu indirip içeriye bir adım attığında Yeonjun'un arkası dönük bir şekilde yatağında uzandığını gördü. Işık kapalıydı ama sokak lambasının ışığı yeterince aydınlatıyordu odayı.
Yeonjun kapının açılma sesini duyunca homurdandı. "Anne iyiyim dedim git artık işe geç kalacaksın."
Çatallaşmış sesiyle küçük bir çocuk gibi annesine yakınmasına gülümsedi Soobin.
Kapıyı kapatıp odanın ortasında ne yapacağını bilmez hâlde yatağında uzanan Yeonjun'un sırtını izlemeye başladı. Yeonjun ise annesinin cevap vermemesi üzerine meraklanıp arkasını döndüğünde odasına gelen kişinin annesi olmadığını görmüştü. Şaşkın bakışlarını Soobin'in üzerinde gezdirip hızla doğruldu yatağında.
"Ne işin var senin burada?"
Soobin yanına yürüyüp yatağın kenarına oturduğunda bakışlarını Yeonjun'a çevirdi. Gözleri kızarmış, yüzü solgun görünüyordu. Onu bu kadar çok üzmüş olduğu için kendine bildiği bütün küfürleri sıraladı. Elini yüzüne doğru uzatırken Yeonjun'un karşı çıkmasını, elini ittirmesini beklese de hiçbir tepki vermemişti. Parmaklarıyla yüzünü narince okşayıp baş parmağını göz altlarında gezdirdi. Ardından bugün elinin çarptığı yere eğilip, birkaç narin öpücük kondururken Yeonjun titrek bir nefes bırakıp gözlerini kapattı.
Odada sadece ikisinin nefes sesleri duyulurken Soobin, Yeonjun'a biraz daha yaklaşıp kollarını sıkıca beline doladı.
"Özür dilerim güzelim. Çok özür dilerim."
Yeonjun ilk başta sarılışına karışıklık vermese de sonradan dayanamayıp o da kollarını dolamıştı Soobin'in boynuna.
Soobin rahat bir nefes bırakıp gülümsedi ve kollarını daha da sıkılaştırdı.Saçlarına minik minik öpücükler kondururken belini okşamaya devam ediyor ve ara ara özür diliyordu.
"Tamam," dedi Yeonjun elini sevgilisinin saçlarına götürürken, "özür dileme artık."
"Affettin mi beni?" diye mırıldandı masumca.
Kafasını Soobin'in omzuna gömdüğü için boğuk çıkan sesiyle konuştu. "Kıyamıyorum ki sana."
Soobin kıkırdadı. "Ben de sana kıyamıyorum. Ödüm koptu bir daha yüzüme bile bakmayacaksın diye."
Yeonjun geriye doğru çekilip Soobin'in yüzünü avuçladı. "İsteyerek bana öyle davranmayacağını biliyorum, eminim mantıklı bir sebebin vardır."
Soobin bakışlarını ellerine indirdi.
"Var" dedi, "mantıklı mı bilmiyorum ama bir sebebi var.""Hadi anlat bana sevgilim. Akıt artık içindeki zehiri."
Soobin başını iki yana salladı.
"Bitmeyecek, hiçbir zaman akmayacak o içimdeki zehir. Hep bir yerlerde olacak ve yavaş yavaş öldürecek beni."Yeonjun, Soobin'e biraz daha yaklaşıp omzuna şefkatli bir öpücük kondurdu.
"O zaman ben de seni öyle bir severim ki, için dışın sevgimle dolar. Benim sana olan sevgim, senin panzehirin olur."Soobin, Yeonjun'un sözlerini dolu gözleriyle dinlerken yine onu hak etmediğini düşünüyordu. Her şeye rağmen Soobin'i düşünüyordu, o kadar kırılmasına rağmen hâlâ Soobin'in sorununu öğrenmek için çabalıyordu.
Hayatı boyunca sahip olacağı en güzel şeydi Choi Yeonjun. Onu da kaybetmemek için elinden geleni yapacaktı.
Haklıydı sevgilisi, içindeki zehirin hiçbir zaman bitmeyeceğini düşünse de yine de anlatmalıydı. Bilmeliydi. Soobin'e dair her şeyi bilmeliydi. Tüm geçmişini.
Peki gelecek? Onu zaten birlikte yazacaklardı.
***
bölüm çok uzun olacak diye ikiye bölüyorum diğer bölüm bugün içinde gelecek 👉🏻👈🏻
•
•
•2 magical years with txt 🎉🎊
bebişlerle nice birlikte senelerimiz olsun çoook seviyorum 💘💘
4 Mart 2021.
🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
02.00 ✦ yeonbin
Fanfictionbilinmeyen numara: okul birincisi, örnek öğrenci, kızların gözde yakışıklısı, iyi aile çocuğu bu insanların gördüğü choi soobin şimdi de gece saat 2'den sonra ki soobin hakkında konuşmak ister misin? |texting| [13.01.2021 - 13.03.2021]