kırk' |final|

8.9K 778 1.3K
                                    

4 ay sonra

Hayat hiç ummadığınız bir anda, hiç ummadığınız biriyle, hiç ummadığınız bir şekilde yollarınızı kesiştirebiliyordu. Soobin, Yeonjun için tam olarak böyleydi. En ummadığı anda, en ummadığı kişiyle, en ummadığı şekilde yakınlaşmıştı.

Yıllarca Yeonjun için sıradan bir sınıf arkadaşıyken, onu evlerinin önünde görmeye başlamasıyla anlamıştı artık onun sıradan bir sınıf arkadaşı olmayacağını. Çünkü artık Soobin'in en büyük sırrını biliyordu. Okulun saygılı ve başarılı öğrencisinin acımasızca birilerini dövüyor olması ise kessinlikle beklemediği bir olaydı.

Yeonjun aylarca onları izlemiş ve sonunda Soobin'e mesaj atmaya karar vermişti. Başta sadece onunla uğraşmak için attığı mesajlar zamanla meraka dönüşmüştü. Neden bunları yaptığını, gerçek Choi Soobin'in hangisi olduğunu merak ediyordu. O zamanlar yıldızları barışık olmasa da, Soobin'in arkadaş olma teklifini kabul etmişti. Eğer arkadaş olurlarsa Soobin onun için bir tehlike arz etmez diye düşünmüştü. Evet itiraf edelim, başta düşündüğü şey buydu.

Arkadaş olarak takılmaya başladıkları zaman ise yine hiç ummadığı bir şey yaşandı. Soobin'in anlayışlı tavırlarından etkilenmeye başlıyordu. Bunu göz ardı etmek için çok uğraştı çünkü Soobin'in bu tavırlarının sadece arkadaşça olduğunu ve onun gibi birinin, kendisine karşı bu tarz duygular beslemeyeceğini düşünüyordu. Ama öyle olmamıştı. Yine en ummadığı bir anda Soobin'in de ondan hoşlanıyor olduğunu öğrenmişti.

Böylece yolları tam anlamıyla kesişmiş oldu.

Yeonjun, yazın boğucu sıcağı odasının açık camından içeriye girerken uyanalı 10 dakika olmasına rağmen yatağından henüz kalkmamıştı. Yaklaşık 6 aydır olduğu gibi yine ilk uyandığında aklına gelen kişiyi, yani Soobin'i düşünüyordu. Bu durum yüzünde bir gülümseme oluşmasına sebep olurken, çalan zille bu düşüncelerden sıyrıldı. Bugün annesi evde olduğu için onun açacağını düşünüp yerinden kalkma zahmetine girmemişti. Düşündüğü gibi olmuş, saniyeler sonra kapının açılma sesi gelmişti.

Kim olduğunu bilmiyordu ama çokta umrunda değildi. Beklediği biri yoktu, bu yüzden rahatını bozmadan tekrar Soobin'le ilgili düşüncelerle kendini meşgul etmeye devam edebilirdi.

O sırada odanın açılan kapısıyla kaşlarını çatıp kapıya döndü. Aklını meşgul eden kişinin tam karşısında olduğunu görünce gözlerini açabildiği kadar açmış ve şaşkınlıkla "Soobin?" demişti. Onu bu saatte, burada kessinlikle beklemiyordu. Bu yüzden şaşırmıştı.

Soobin kapıyı kapattıktan sonra kocaman gülümseyip yatakta uzanan sevgilisinin üzerine uzandı. Yeonjun başta ne yapacağını bilemeyip kollarını havaya kaldırsa da, ardından Soobin'in ince beline dolamıştı. Soobin yüzünü boynuna gömüp Yeonjun'un boynuna koklayarak öpücükler kondururken, Yeonjun hâlâ sevgilisinin bu saatte neden burada olduğunu merak ediyordu.

"Neden geldin bu saatte?"

Soobin yüzünü boynundan kaldırdıktan sonra kaşlarını çatıp Yeonjun'a ters ters baktı. "Gelemez miyim?"

Yeonjun başını iki yana salladı. "Hayır gelebilirsin tabii ki ama beklemiyordum saat çok erken o yüzden sordum. Yoksa istediğin zaman gelebilirsin biliyorsun." 

Yeonjun panik içinde açıklama yaparken Soobin'in keyifle sırıttığını fark edince kaşlarını çattı. Onunla dalga geçtiğini anlayınca belindeki ellerinden birini kafasına vurdu.

"Utanmıyor musun beni korkutmaya?"

Soobin hâlâ gülerken başını iki yana salladı. Tam üzerinde uzandığı için kafasını biraz kaldırmış bir şekilde bakıyordu Yeonjun'a. "Panik olunca çok tatlı oluyorsun."

02.00 ✦ yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin