4. BÖLÜM: KELEBEK ETKİSİ

37.4K 5K 10.9K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haggard, Hijo de La Luna

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haggard, Hijo de La Luna

4. BÖLÜM: "KELEBEK ETKİSİ"

Alışılagelmiş bir şeyin, başlangıçta değişecek küçük bir hareketiyle, öngörülmesi imkansız sonuçları doğurduğu o an. Bir kelebek kanadını tek seferde çarpar ve dünyanın yarısını yıkacak kuvvetteki kasırgayı oluşturur.

Kural bu.

Kelebek etkisi.

Başlayan bir kaosun, büyüyerek her yana dağılması, artması, şiddetlenmesi...

Murat beni o duvara yasladığında, nefesi yüzüme yavaşça çarptığında, nefesi bir kelebek etkisi yarattı ve o küçük nefes, büyüyen bir kasırganın zihnimi devirerek kaosu başlatmasına neden oldu.

Hafıza, tek bir damla kan dökmeden öldürebilen bir silahtır. Ama kendisine ait olmayan şeyleri ön görmene sebep olmaya başladığında, o silah artık kafanın içinde sana doğrultulmuş halde duruyordur. İşin garip yanı, tetiği çekecek kişi yine sensindir.

Göz bebeklerim genişleyerek siyah gözlerimin harelerine yayıldığında, gözlerimin koyuluğundan dolayı bu etkiyi göremediğine emindim ama sıcak nefesi yüzüme çarpmaya devam ederken oluşturduğu kelebek etkisi, defalarca kez hafızamın üzerinden geçerek orayı dağıtan bir kasırgaya dönüştü.

"Ne demek istiyorsun?" diye sordum, sesim yavaşça tenine dökülünce, çakmağın ucundan fırlayan aleve parmaklarını uzatmış ve usulca ateşi tatmış gibi irkildi ama geri çekilmedi. Bedenini bedenime biraz daha yaslayınca, nefesinden kopacak bir diğer kasırganın bana çarpacağı anı beklemeye başladım.

"Sadece..." Bir adım geri çekilince, kasırga da çekildi ve dağılmış bir zihinle ona bakmaya devam ettim. "İyi olup olmadığını sormaya çalışıyordum."

Yalan. Yalan söylediği su katılmaz bir gerçekti.

"İyi görünmediğini düşündüm, tuhaf tuhaf bakınıyordun, ne olduğunu merak ettim," dedi, sesi bir anda olduğundan katbekat sert, soğuk ve duvarlarla dolu gibi gelmişti. Birkaç saniye içerisinde yukarı çektiği duvarların en tepesinde ne olduğuna bakma gereği bile duymadan, duvar kenarından çekilerek, "Bana üçüncü kez öylece dokunmaya kalkacak olursan, kolunun kaynasa bile bir daha eskisi gibi kullanamamana neden olacak bir kemiğine büyük hasar veririm," dedim sakince.

HAFIZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin