Herkese selamlaeer. 20 bin okumayı geçmişiz ben yeni fark ediyorum. Amslasmlaösl. Hepinize teşekkürler. İyi okumalar yorum atmayı unutmayın ❤️❤️
Bugün hayatımın en kötü günlerinden biri. Her yıl aynı acıyı tekrar tekrar yaşamak zorunda kalıyorum. Herşeyi atlattım ama bunu atlatamıyorum.
Dün Serkan'la mükemmel bir gün geçirmiştim ama yarının hangi gün olduğunu unutmuşum.
Bazen öyle bir yara açılır ki o acıyı ruhunun derinliklerine iner ve asla oradan gitmez. O yarayı kimse kapatamaz. O acıyla yaşamak zorunda kalırsın. Hayat bu olur....
Sabah berbat bir halde yataktan kalktım. Üzerimi değiştirdim kahvaltı bile yapmadan evden çıktım.
Bunu söylemek benim için her ne kadar zor olsa da annemle babamın mezarına geldim.
Hala inanamıyorum öldüklerine. İçimdeki o küçük çocuk hala umutlu belki geri dönerler diye ama o çocuk bilmiyor ki ölenler geri gelemez oysaki bana küçükken annemle babamın geri geleceklerini söylemişlerdi. Ama onlar öldü...
Bazen diyorum ki keşke... Keşke yaşasalardı belki herşey daha farklı olurdu. En azından mutlu olurdum. Şimdi de mutluyum halam beni mükemmel yetiştirdi onun hakkını ödeyemem ama içimde her zaman bir burukluk kaldı.
Anne sevgisi, baba sevgisi ne olduklarını bile unuttum. Kaç yıl oldu birine anne demeyeli. Kaç yıl oldu baba demeyli.
Bir tane şişe alıp ikisinin de mezarlarını suladım.
"Anne, baba sizi çok özledim. Buraya çok sık gelemiyorum özür dilerim. Şimdi yanımda olsaydınız ağlamama kızardın. Sen güçlü bir kız oluvaksın sana ağlamak yakışmaz diye. Küçükken hep göz yaşlarımı tutardım. Ağlarsam sanki güçlü olamazmışım gibi hissederdim. Ama ben çok yoruldum. Sizi çok özledim. Keşke görebilseniz, duyabilseniz. "
" Neyse ağlamak yok. Size iyi bir haberim var. Anne, baba ben aşık oldum. Bilmiyorum çok garip bir his."
Hala ağlamaya devam ediyordum. Gözyaşlarımı durduramıyorum. Ben de almalarına izin verdim.
" Güldüm sinirlerim bozulmuştu. Sanki beni duyabiliyorsunuz gibi anlatıyorum. "
" İkinizi de çok seviyorum hoşçakalın."
Mezarlıktan çıktım. Bir parka gittim. Bir tane bank bulup oturdum. Kendimi çok kötü hissediyorum.
Halam ve kızlar bugünün babam ve annemin ölüm yıldönümü olduğunu bildikleri için beni aramadılar. Arsalar bile açmıycamı bildikleri için.
____
Bir iki saat parkta oturdum öyle boş boş. Karnımın acıktığını fark ettim bir pastaneye gittim oturdum.
Poğaça ve meyve suyu istedim. Canım fazla yemek istemiyor ama yemem lazım.
Zorla birkaç lokma bişeyler yedim. Sahile gittim. Bank görüp oturdum. Denizi izlemeye başladım.
Telefonumu sessize almıştım. Telefonumu açıp baktım Serkan'dan bir sürü mesaj ve arama vardı. Bilinmeyenden de mesaj vardı.
Telefonu kapatıp cebime attım. Eve gidip yatağıma uzandım. Orada uyuya kalmışım.
____
Akşam saat 8. Halam sayesinde uyandım. Akşam yemeği yedik. Hiçbişey konuşmadık. Biraz gergindi ortalık. Yemeğimi yiyince odama çıktım.
Serkan'ın görüntülü aradım. Anında açtı.
"Naber."
"Kötü. Senden naber."
"Niye bişey mi oldu? Sen ağladın mı? Kötü bişey mi var? İstersen yanına gelebilirim."
"Yok gerek yok. Önemli bişey değil."
"Önemli olmadığı için mi gözlerin şiş ve kızarık? "
"Gerçekten önemli bişey değil."
"Söylicek misin?"
"Hayır."
"Kendi yöntemlerimle mi öğreniyim?"
"Annem ve babamın ölüm yıldönümü bugün."
Serkana bir kal geldi.
"Özür dilerim." dedi.
"Neden özür diliyorsun?"
"Sana baskı yaptım söylemen için o yüzden."
"Önemli değil."
Serkanla tüm gece konuştum bana iyi geldi.
Bölüm sonuuu. Biraz hüzünlü oldu bu bölüm. Size bir haberim var. Hikayenin sonlarına doğru gelmek üzereyiz. Daha kaç bölüm sürer bilmiyorum ama hikayenin bitmesine az kaldı. Neyse hepinizi çok seviyorum ❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsin Sen? | Texting
Short StoryBir gece bana beni sevdiğini söyleyen birinden mesaj geldi. Bana mesaj atan kişi kim olabilirdi 27.07.2020