Kimsin Sen? | Texting

29.Bölüm

Bu kişi tabii ki de Serkan başka kim olabilirdi. Ben bunu nasıl göremedim. Gerçekten aşk gözümü kör mü etmişti bu kadar. Cidden tam bir aptalım. Beni ihanete uğrattı...

Tam bir salağım. Gözümün önündekileri göremeyecek kadar hem de. Aşkmış, ne aşk ama.

Bir saat önce bana deselerdi ki bu hayatta en güvendiğin kişiler kim? O en güvendiklerim arasında yer alırdı. Şimdi ise ona bir gram bile güvenim yok. Bunu bana nasıl yapar ya. Beni nasıl kandırır. Ona güvenmiştim...

Gözyaşlarım istemsizce akıyordu gözlerimden. Ağlamak istiyordum. Bu beni rahatlatabilirdi belki.

Onun asla böyle bişey yapmayacağından emindim? Nasıl emindim. Sadece ona öylece güvenmiştim. Neyine güvenmiştim. Güzel gözlerine mi yoksa o sarı saçlarına mı? Kalbimi ona kaptırdım ama bu onunla hala sevgili olucağım anlamına gelmiyor.

Gerçekten duygularımla oynadı. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Kendimi ihanete uğramış gibi hissediyorum. Ben bir oyuncaktım ve benimle oynayıp çöpe attı.

Gerçekler yüzüme çok fena çarpmıştı. Sert bir duvar gibi. Keşke bunlar olmasaydı. Herşeyden önce söyleseydi bana bunu. Kalbimin ikinci defa bu kadar kırıldığını hissediyorum. İlkinde annem ve babamın ölümünde bu kadar kırılmıştı. Bir daha asla gelmeyeceklerini öğrenince o küçük kız çocuğu paramparça olmuştu. Darmadağın.....

Benden böyle bişeyi saklaması... Bunu affedemem. O tam bir robot. Gerçek anlamda bir robot. O kadar iyi oynadı oyununu hiç belli etmedi ya da ben çok salaktım.

Gözyaşlarım hala gözlerimden akıyor. Onları durdurmak gibi bir niyetim yok. Bazen akışına bırakmak gerekir bazı şeyleri dimi :')

_______

-3 Gün sonra-

Gözlerimi açtım. Saate baktığımda 12 olduğunu gördüm. 3 gündür hiç okula gitmedim. Telefonumu şarja bile takmadım. Bilinmeyen kim olduğunu kızlara söyledim. Onlar da çok şaşırdılar. Benim üzülmeme dayanamadılar tabii.

Serkan beni beni birkaç kere sormuş. Kızlar da cevap vermemişler. Terslmişler. Ben zaten telefonumu uçak moduna aldım kimse aramasın diye. Halam benim halime çok üzülüyor. Perişan durumda olduğumu düşünüyor. Ki o haklı.

Yataktan kalktım. Banyo yapmaya başladım. Bu bana iyi geliyor. Sıcak duşun altında düşüncelerimle boğuşmaya başladım.

Ben bu kadar mı düşmüştüm yani. Kendi kendime kızdım. Ben ne olursa olsun ayakta duracağıma söz vermiştim kendime.

Duştan çıktım. Bornozumu giydim.
Aynanın karşısına geçtim. Buhar olmuştu kendimi göremedim. Elimi buharı gitmesi için aynaya sürdüm. Kendi kendime konuşmaya başladım:

"Bunu unutacaksın ve hayatına olduğun yerden devam ediceksin. Serkan yok artık. Sevsen de unutmak zorundasın. Onun için kendini perişan etmek yok. Duydun mu beni. Her zaman olduğu gibi dimdik ayakta durucaksın."

Aslında konuştuklarımla kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Bunun farkındayım.

Dişlerimi de fırçalayın banyodan çıktım.

Üzerimi giyinip aşağıya indim. Bugün ayağa kalkma günü.

Kendime tost yaptım. Tostumu yemeye başladım. Tostum bitince Çıkan bulaşıkları makineye doldurdum. Telefonumu şarja takıp halamın yanına indim.

Halam beni görünce şaşırdı ama bişey demedi. Çiçekleri sulamaya başladım.
Birkaç tanesinin de bakımını yaptım.
Halam şaşkın şaşkın beni izliyordu.

Yanına gittim. "Bişey mi oldu? Neden garip garip bana bakıyorsun?"

"3 gündür yataktan çıkmadın. Ruh gibi etrafta gezindin. Yemeğini yedin ve odana gittin ve şimdi birden eski Eda geldi. Beni şaşırtmaya devam ediyorsun."

"Aslında hayat devam ediyor hala. Bunu hatırladım. Benim hayatım da devam ediyor."

"Ah şu lise aşkları." halam güldü.
"Hadi gel de bana yardım et hüzünlü aşık"

Halama bütün olanları anlatmıştım. Ondan asla bişey saklamam. O da tabii benimle dalga geçiyor. Aslında dalga geçtiğine bakmayın üç gündür ayağa kalkmam için elinden geleni yaptı. Hayatımda en sevdiğim kişi o.

Yanına gittim beraber gelen siparişleri yapmaya başladık. Çok fazla iş birikmişti. Halam benimle ilgilendiğinden pek yetiştirememiş.

Biz siparişleri bitirene kadar akşam olmuştu. Halam yemekleri hazırladı ben de tabakları çatalları falan masaya taşıdı.

Yemeklerimizi bir güzel yedik. Uyku bastırınca odama çıkmak için yöneldim:

"İyi geceler hala."

"Sana da iyi geceler benim güzel kuzum. Seninle her zaman gurur duyuyorum bunu da bil."

"Teşekkür ederim."

Odama gittim. Telefonumu elime aldım. Şarjı dolmuştu. Serkan'dan bir sürü arama ve mesaj vardı. Mesajlara girdim. Elim harflerin üzerinde dolanıyordu. Sonunda ona o mesajı attım.

"Bitti Serkan."

Helüüü. Nabersiniz aşklarım. Bölümü nasıl buldunuz? Biraz kısa oldu ama idare edin. Kitabı birkaç bölüm sonra final yapmayı düşünüyorum haberiniz olsun. Hepinizi seviyorum. Kendinizi hiçkimse için üzmeyin öptüm 💋❤️