Selaaaaaam. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Yorum yapmayı unutmayın. Hepinize iyi okumalar 🍓❤️
Bazen öyle anlar vardır ki kendimizi kontrol edemediğimiz, içine sürüklendiğimiz, içimizdeki tüm öfkeyi dışarı çıkaracak anlar. Öfke: o kadar güçlü bir duygu ki tüm bedenimi sarmış durumdaydı. Kulaklarım, yüzüm, boynum, ellerim öfkeyi bedenimde o kadar iyi hissediyorum ki. Sadece bedenimi değil ruhumu da sarmıştı. Ve ben bu öfkenin kolay kolay dinmeyeceğini o kadar iyi biliyorum ki.....
Bu...bu iğrenç bir şeydi. Bana resmen hırsız diyor.
"SEN NE SAÇMALIYORSUN. NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN?"
"Gayet farkındayım. Bu sınıfta sadece sen vardın ve o cüzdanı sadece sen almış olabilirsin."
"SEN BENİM SABRIMI GERÇEKTEN SINIYORSUN ARTIK. BEN HIRSIZ FALAN DEĞİLİM. BU APTALCA BİR İFTİRA. BENİ TANIYAN HERKES BENİM BÖYLE BİŞEY YAPMAYACAĞIMI BİLİR."
"N oluyor burda. Eda?" Ceren gelmişti.
"Nolucak senin bu arkadaşın cüzdanımı çaldı."
Ay bir de ukala ukala hala konuşuyor. Sinirlerime hakim olmakta o kadar zorlanıyorum ki .
"Eda böyle bişey asla yapmaz." dedi ceren.
"Bana hırsız muamelesi yapmayı kes yoksa kötü olucak."
Bana doğru bir adım attı. "Kesmezsem nolur?" Diyip bir kaç adım atıp tam önümde durdu.
"Bak sinirlerime çok zor hakim oluyorum o yüzden bunu sürdürmeye devam etme. Yoksa sonu kötü olur."
"Hadi ya. Sen hem hırsızlık yap hem de susturmaya çalış. Çok komiksin."
Herkes sınıfın ortasında durmuş bizi izliyordu.
"Bak tekrar söylüyorum çünkü anlaman kıt galiba BEN HİÇBİŞEY ÇALMADIM. Tekrar etmemi ister misin anlamadıysan, BEN HİÇBİŞEY ÇALMADIM."
Seline omuz atarak hızlıca Selin'in sırasına geldim.
"Sakin olun arkadaşlar. Madem öyle Eda senin çantana bakalım. Olay açıklığa kavuşsun." dedi Ferit.
"Ne ne diyorsun be sen. Ben hırsız değilim. Hırsızlık yapmışım gibi çantamın aranmasına asla izin vermem. Ayrıca sanane ne karışıyorsun. Ondan hoşlandığını biliyorum ama bu olay benimle Selin'in arasında,KARIŞMA"
Son cümleyi bilerek söylemiştim. Ondan hoşlandığı apaçık belliydi. Ben de onu herkesin içinde rezil ettim. Umrumda da değil rezil olup olmaması.
Ferit hiçbişey demedi. Bu da dediklerimi doğrulanmış oldu.
Hızla Selin'in çantasını aldım. Fermuarını açtım.
"Napıyosun ya sen."
"Şttt sakin ol. Sadece gerçekten cüzdanını kaybedip kaybetmediğini öğrenmek istiyorum." dedim sırıtarak.
Çantasını ters çevirdim içindeki tüm eşyalar yere saçıldı. Ve en son içinden pembe bir cüzdan yere düştü.
Gülmeye başladım.
" Beyninin yetersiz olduğunu anlamıştım ama gözlerinin kör olduğunu bilmiyordum. "
Selin kızarmaya başladı. Çantasını fıtlatırcasına kucağına atıp sınıftan çıktım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Selin' e hırsız olmadığını kanıtladıktan sonra anlık Eda. Ajjahshshsh)
________
Şuan okul çıkışı ve bizim yine hep beraber ders çalışmamız lazım ama ben gitmicem çünkü bana hırsız diyen biriyle aynı masaya oturmam.
Ceren'e söyleyip sınıftan çıktım. Eve yürümeye başladım. Bugün Selin'e o kadar sinirlendim ki. Aklıma geldikçe hala sinirleniyorum.
Eve yürüdüm. Halam'a yardım ettim. Çiçeklerle ilgilenmek çok iyi geliyor bana. Yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim. Tekrar aşağı halamın yanına inip masaya oturdum.
Kendime ve halam'a kahve yaptım. Masaya oturduk bugün olanları falan anlattım. Ben halam dan hiçbişey saklamam çünkü.
Kahvelerimizi yudumlarken Ceren koşa koşa geldi.
"Ç.. Ço.. Çok önemli bişey oldu."
"Sakin ol Ceren. Otur soluklan anlatırsın." dedi Halam.
"Evet ceren otur bekle ben sana su getiriyim."
Su doldurup Ceren'e verdim.
"Evet şimdi anlat neler oldu."
"Biz kütüphanede ders çalışıyorduk. Sonra süremiz bitti işte. Eşyalarımı topluyorduk. Selin Serkan'ı öptü."
"Ne? Nasıl yani? Neden öptü ki?"
"Onu ben de bilmiyorum. Serkan da şok oldu zaten. Ferit çok üzgün görünüyordu."
Peki şimdi neden benim kalbim acımıştı. Serkan benim hiçbişeyim değil. Lanet olsun ondan hoşlanmıyorum değil mi?
"Aralarında bişey mi var acaba?"
"Bilmiyorum ki. Sen de ne çok ilgilendin bu konuyla. Yoksaaaa..."
"Hayır yok öyle bişey ceren. Saçmalama."
"İyi öyle olsun."
Biraz sohbet ettik. Ceren eve gitmesi gerektiğini söyledi. Eve gitti. Ben de halamla akşam yemeği yedim. Biraz kitap okuyup yatağıma yattım. Ne gündü ama!
