Hyungwon gözlerini hafifçe aralamış gözüne gelen beyaz ışıkla tekrar kapatmıştı. Bir süre gözleri kapalı kalmış birkaç dakika sonra tekarar açmayı denemiş bu sefer başarılı olmuştu. Sersem, sersem etrafa bakınmış duruyordu. Doğrulmaya çalıştı ancak kolundaki serum yüzünden zorlanmıştı. Gözlerini kapatıp neden hastanede olduğunu sorgulamak isterken aklına kafe'nin tuvaletinde olanlar gelmişti. Kulakları ve yanakları kızarmaya başlamış içinden onu buraya getiren kişinin aklındaki kişi olmaması için dua ediyordu ki kapı sesini işitmesiyle gözlerini hızla kapattı. Wonho doktorun yanından ayrılıp hyungwon'un odasına gelmiş içeri girip yatakta yatan güzelliğin yanına doğru ilerlemişti. Wonho Yaklaştıkça hyungwon'un yanakları daha da kızarıyordu, haliyle Wonho da hyungwon'un uyanık olduğunu farketmişti. Yavaşca yüzü domatese dönen gencin üstüne eğildi. Hyungwon Wonho'nun nefesini yüzünde hissedince ellerini yumruk haline getirip sıktı. Wonho sırıtıp kısık bir sesle;-Uyanmışsın.
Hyungwon yüzüne çarpan nefes ile yutkunmuş gözleri kapalı halde konuşmuştu.
-Hayır. Uyuyorum ben.
Duyduklarıyla hafifce kıkırdamış ağırlığını vermeden biraz daha yaklaşmıştı.
-Hmm demek hala uyuyorsun.
Hyungwon az önce yaptığı hareketle ne kadar salak olduğunu düşünüyordu. Yapacak bir şeyi kalmadığını anlayınca gözlerini açmaya karar vermişti. Açtığı an burnunun dibinde gördüğü Wonho ile heycanlanmış tek elini Wonho'nun göğsüne koyup ittirmişti. Lakin Wonho gram yerdinden oynamamıştı. Ardından Wonho tebessüm edip geri çekilmişti hyungwon'da rahat bir nefes verip gözlerini odada gezdirmeye başlamıştı.
-İlaçlarını düzenli içmiyor musun?
Hyungwon kafasını iki yana salladı.
-Hayır içiyorum. Doktor bir şey dedi mi?
Wonho kollarını birbirine bağlayıp karşısındaki koltuğa oturdu.
-Önemli bir şey demedi. İlaçlarını düzenli kullanıp güzel beslenmeni ve bol bol dinlenmeni söyledi.
Hyungwon derince iç çekip yerinden doğrulmaya çalıştı Wonho da yanına gelip yardım etmişti.
-Ne zaman çıkıcam?
Wonho omuz silkti.
-Bu gece burdayız.
-Burdayız derken? Sana ihtiyacım yok gidebilirsin.
Wonho kaşlarını kaldırıp dikkatle hyungwon'a baktı.
-Hadi ama bana bu kadar soğuk davranmak zorunda değilsin. Çoktan 2 kere öpüştük bile.
Hyungwon omuzlarını küçük bir çocuk edasıyla silkeledi.
- Birincisinde kendimde değildim, ikincisinde de öyle bişey mi yaptık ya ben hatırla-
Hyungwon dudaklarında hissettiği baskıyla sözleri yarım kalmıştı. Gözlerini kocaman açıp nefesini tutmuş eliyle yatağın çarşafını sıkmaya başlamıştı. Wonho hyungwon'un alt dudağını emerek geri çekilmişti.
-Madem hatırlamıyosun yardımcı olayım dedim.
Gözlerini kaçırıp odanın her yerini incelemeye başlamıştı. Ne yapacağı hakkında hiç bir fikri yoktu uzun olanın. Düşünce yetisini kaybetmişti, diğer yandan bu hali Wonho nun hoşuna gitmişti sırıtarak karşısında utançtan yerin dibine kadar girecek çocuğu izliyordu. Kısa sessizliği hyungwon'un dolu gözleri ve çatallı sesi bozdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf Only [Monsta X]
Fanfiction"Çünkü insanlar resimlerin ve sözcüklerin büyüsüne kapılıp sonunda Evrenin Dili'ni unuturlar."